Bölüm 29

125 3 0
                                    


Bir ümit ile dönersin diye beklemem gerçek mi?
Hani bir heves ile seneler sonra belki dönersin diye.
Verdiğin tüm sözleri tutacağına inanmak.
İnanılmaz, tekrar karşılarız diye beklemek.
Bile bile ayrılığa  karşı  direnmek.
İnanamam bu veda sözlerini söyleyen sen değildin.
İnanamam beni seven adam sahte değildi.
Sonradan ayrılığa aldırmadan gelen sen misin?
Hani var ya bir ümitle tutamazsan kendini.
Senelere aldırmadan dönüp tutarsan ellerimi.
Lakin bir araya gelmek ne mümkün.
Seneler alıp götürüyor her şeyi.
Sen misin böyle veda sözleri söyleyen?
Gerçek mi bu ayrılığın üzerinden akıp giden seneler?

Sıla bütün gece oturduğu koltuktan kalkıp balkonun kapısını açtı. Sabahın serin rüzgarı değdi tenine derin bir nefes aldı. Arkasına dönüp yatakta uyuyan Barana baktı. Ardından balkona çıkıp kapıyı kapattı üzerine. Büyükçe olan balkonda ruhu alınmış bir ölü gibi ilerleyip balkon demirlerine yaslanıp İstanbulun gün ile başlayan kargaşasına baktı.
Sonra Bahçede çiçeklerin köklerini kazan bahçıvana baktı. Onu ilk defa görmüştü gerçekten bu evde bir çiçeğin yaşayabilmesi imkansızdı onun için. Enesin söylediklerini bütün gece düşünmüş üşümüştü. Ruhuna bir parça buz ile tehtid eder gibi kader ona sokulup durmuştu.
-Savaşmak istemiyorum, dedi.
Elini bu günlerde sancılarına anlam veremediği göğsüne koydu.
-Yaşayamamaktan yoruldum. Savaşın harbine mağlubum merhametim onların ayazından farklı.
Konağın girişinden giren arabayı gördü. Meraklı gözler ile baktı.
Araba gelip konağın önünde durdu.
Şoför tarafının kapısı açıldı. Ayağını dışarı atan ince bacaklı topuklu kadın araban inip kapısını kapattı. Üzerindeki kırmızı ceketi çekiştiren kadın arabanın camından saçlarını düzeltip arkasını döndü.
Onu gören Sıla şaşkın bir şekilde baktı.
-İlayda!
Sıla koşarak balkondan çıkıp odaya daldı. Çıkardığı sesten uyanan Baran odanın içinde koşan Sılaya baktı.
-Noldu?
Sıla aynanın karşısında saçını düzeltip dudaklarına balm sürdü.
-İlayda geldi..
Baranın yüzüne tokat gibi çarptı Sıla'nın dudaklarından dökülen isim.
Sıla koşarak odadan çıktı.
Merdivenleri hızla inince Zeynepin kapıda olduğunu gördü.
-Günaydın Zeynep Abla.
-Günaydın İlayda kızım. Hoşgeldin.
Sıla hemen merdivenin basamaklarını bitirip Ilaydanin içeri girince onu görmesi için dikildi.
Ilayda içeriye gireceği sırada karşısında duran Sılayı görünce ona bir parça hüzün bir parça sinirli parçalı bulutlu baktı. Sıla' nın gözleri doldu onu çok özlemişti. Gülümsedi.
Sıla tam İlayda'ya doğru adımlayacak iken Baran elinden tuttu.
Sıla dönüp soluna baktı.
Ne olduğuna anlam veremeden ikisine baktı.
Ilayda kafasını kaldırıp ikisinin ellerine bakım onlara doğru yürüdü.
Sıla gözlerini Barandan çekip ilaydaya döndü.
-İl....
Ilayda Barana sarıldı.
-Günaydın canım.
Sıla elini Baranın elinden çekti.
Ilayda geriye çekilip Gülümsedi.
-Kusura bakma haber vermeden geldim.
Baran konuşmadan İlaydaya dik dik baktı.
-Kızdın mı?
-Niye kızayım tanrı misafirisin Hoşgeldin.
Ilayda eli ile salonu gösterdi.
-Böyle geçiyorum öyleyse.
Ilayda salona geçince Baran Sılaya baktı. Öylece durmuş ellerini eteği ile buluşturmuş boş boş bakıyordu.
Baran elini uzatıp tekrar tuttu elinden sonra arkasından çekip salona geçtiler. Baran, Sıla ile birlikte İlayda'nın karşısındaki koltuğa geçtiler. Baran Sılanın elini iki avucunun arasına aldı.
İlayda bunu bilerek yaptığını biliyordu. Baranin gözlerine baktı, sonra alaycı bir şekilde gülümsedi.
-Sıla için geldim bakma bana öyle. Naber Sıla?
Sıla zamanın her şeyi değiştirdiğine lanet etti.
-Geldiğin için teşekkürler İlayda uzun zaman oldu.
-Öyle. Oysaki dönünce yanıma gelirsin sanmıştım da neyse sen çok önemlisin ya ben geleyim dedim. Eski dostumu görmek güzel oldu.
-Öyle.
-Değişmişsin. Dedi İlayda.
-Az bir zaman geçmedi değiştim doğrudur.
-Kırılmış ve üzülmüş görünüyorsun bunun için mi döndün?
Baran neyi ima ettiğini bildiği için öksürdü.
Ilayda Baranın gözlerine baktı.
-Baran beni çok şaşırttı seni bir daha istemediğini söylemişti simdi karşımda el elesiniz.
-Öyle ya bu hayatta her istediğimiz olmuyor. Eminim ki sende onun kadar dönmemi istememişsindir.
-Beni tanıyorsun.
-Tanımıyorum.
Elini Baranın ellerinden çekip ayağa kalktı.
-Geldiğin için teşekkür ederim işlerim var müsadenle. Siz devam edin.
Ilayda bacaklarını üst üste attı.
-Gerek yok otur senin için geldim biz daha dün beraberdik.
Sıla Barana baktı. Baran tek kelime etmeden Ilayda devam etti.
-Sık sık görüşürüz zaten Baran ile evlendiginizi ondan öğrendim. Gel otur konuşalım anlat neler yaptın uzaklardayken.
Belki bize artık niye gittiğini ya da niye döndüğünü anlatırsın.
-İlayda!
Baranın ses tonu İlaydaydı susturdu.
-Kelimelerine dikkat et. Gördüğüne göre gidebilirsin artık.
Baranda kalkıp Sılanın yanında durdu.
-İşlerimiz var başka bir gün yemek yeriz.
İlayda da ayağa kalktı.
-O günü zevk ile bekliyor olacağım. Dedi ve ayrıldı yanlarından.
Sıla Baranın konuşmasına izin vermeden yatak odasına çıktı.
Baran da arkasından gitti.
Sıla yatak odasına girdi Baran da arkasından girip kolundan tuttu.
-Sı....
-Onun seni sevdiğini biliyor muydun?
Baranin göz bebekleri büyüdü. Nasıl biliyordu.
-Biliyor muydun?
Sıla gülümsedi.
-Yani sende biliyordun.
-Hayır bilmiyordum ben dün öğrendim.
Sıla kolunu çekti.
-Baran dokunma bana.
-Sıla...
Sılanın göz yaşları akmaya başladı. Baran çaresizce yüzüne baktı.
-Ağlama...
-Ben belki beni gördüğüne sevinir sandım... Ben sandım ki o...
Baran sıkıca sarıldı Sılaya.
-Ne kadar yalnız hissettiği biliyorum.
-Baran ben ailemi özledim ben çok yoruldum artık dayanamıyorum..
Baran öptü saçlarından sıkıca bastı göğsüne.
-Geçmeyecek Sıla biliyorum... Ve hiçbir şey gelmiyor ellerimden sana sadece böyle sıkıca sarılabilirim.
-Ateş gibiyim kime değdiysem canı yanmış herkesin içinde bir yara olarak kalmışım... Benden nefret ediyorlar.
-Ben nefret etmiyorum senden ben seni seviyorum.
Sılayı çıkardı kollarının arasından göz yaşlarını sildi parmak uçlarıyla.
-Enes gelsin ister misin?
Sıla hayır anlamında salladı başını.
-Gelsin iyi gelir sana biliyorum o sana iyi geliyor Hı?
-Abimin mezarına gitmek istiyorum.
-Tamam.
Baran derin derin nefes aldı.
-Gidelim.
-Sen gelme canının yandığını biliyorum. Şoför götürsün.
Baran Tamam anlamında salladı kafasını.

MAHPUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin