Baran yüzüne kapanan telefonu duvara fırlattı.
-Ne oldu Baran. Dedi Selim.
Baran ayağa kalkıp bir o yana bir diğer yana yürüdü.
-Ne oldu abi kimdi o adam?
-Bilmiyorum. Bilmiyorum Selim. Kim cüret eder karımı kaçırmaya. Kim!
-Turan da mı oradaydı?
Baran cevap vermedi.
-Baran..
-Çıkıyorum ben haber ver adamlara her tarafa baksınlar bu şerefsiz kim ise bulun hemen Selim.
-Tamam sen nereye gidiyorsun?
-Gelicem.
Baran ofisten ayrılıp Enesin evine gitti.Binanın önüne geldiğinde kapıda bekleyen şoförü gördü. Arabadan inip adamın yanına gidip yakasından tuttu.
-Sen ne bok yapıyorsun burada?
Adam ne olduğunu anlamadan cevap verdi.
-Efendim gelin hanımı bekliyorum.
-Bok bekliyorsun. Gerizekalı o burada degil kör müsün sen?
-Nasil olur beyim ben hep burada bekliyordum.
Baran adamı köşeye fırlattı.
-Senin ile görüşeceğim sıranı bekle.
Binaya girip Enesin olduğu kata çıktı. Kapıyı yumrukladı.
Enes telaş ile açtı kapıyı. Barani görünce afalladı.
Enes daha konuşmadan Baran onunda yakasından tuttu.
-Nerde lan Sıla ne çeviriyorsunuz siz. Konuş.
Enes de sinirlendi.
-Çek lan elini noluyor ?
-Bana laf kalabalığı yapma söyle ne bok çeviriyorsunuz?
-Doğru konuş Baran elimi sürmiyeyim sana.
-Oğlum Allah belamı versin elimde kalırsın. Sıla nerde hani burada kalacaktı.
-Dışarı çıktı.
-Allah Allah ne dışarısıymış bu niye şoförün haberi yok bundan?
-Ne bileyim ben.
-Mal mı var senin karşında Enes...
-Derdin ne senin oğlum kız hava alacaktı. O yüzden..
-Ne havası lan Sıla kaçırılmış.
-Ne?
-Eğer ki ona bir şey olursa ben bilirim sana yapacağımı.
Enesin yakasını bırakıp kapıya yöneldi.
-Önce onu bir bulayım biliyorum ben ne yapacağımı çoluk çocuk ile uğraşıyorum.
Kapıyı vurup çıktı.
Selimi aradı.
-Var mı bir iz ?
-Yok abi bakiyoruz merak etme buluruz.
-Hemen.
Telefonu kapatıp konağa gitti.Konağın kapısından girdikten sonra bağırmaya başladı.
-Herkes salona insin hemen!
Zeynep mutfaktan fırladı.
-Baran Beyim ne oldu ?
-Git annemi getir buraya hemen diğerleri de aşağıya insin.
Geçip salonda oturdu. Burnundan soluyordu , gonu kimseyi görmeyecek şekilde dönmüştü. Aile üyeleri salona girdiklerinde Baranın bu halini görünce kötü bir şey olduğunu anlayınca bir şey demeden oturmaya başladılar. Baran Keskinerin öfkesini biliyorlardı.
Armağan hanım da gelip oturunca Baran sessizliğini bozdu.
-Hanginiz yaptınız hemen söyleyin?
Kimse bir şey anlamadan ona bakıyordu.
-Konuşsanıza!
Amcası konuştu:
-Ne oluyor oğlum? Kim ne yapmış?
-Hanginiz benim karımı kaçırdınız çabuk söyleyin elimden bir kaza çıkmadan konuşun.
-Ne diyorsun yavrum ne demek kaçırmak biz niye kaçıralım gelini?
-Amca! Yapmadığınız şey mi ? Bekir nerde ara hemen eğer o yaptıysa öldürürüm.
Amcası telefonunu çıkarıp Bekiri aradı.
Olayı anlattı. Bekir hiçbiri şeyden haberi olmadığını söyleyince Amcası telefonu kapattı.
-Oğlum? Dedi Armağan hanım.
-Kim kaçırır gelinimizi Söylesene ne oluyor?
-Bilmiyorum.
-Aman Allahım neler oluyor böyle ayrıca Turan da yok ortalıkta.
Baran bu ismi duyunca duruldu.
-Baran? Dedi Burcu.
-Baran bizi niye suçluyorsun ki o kız yine bir halt yemiştir.
Baranin gözleri doldu. Ellerini yumruk yaptı Sılayı savunacak bir şey yoktu. Kendisini kandırmıştı.
Cevap vermeden yatak odasına çıktı.Dizlerinde artık güç kalmamış gibi çöktü yatağın yanına. Başını kollarının arasına aldı. Hıçkırıklarının arasından akıttı göz yaşlarını.
-Ne olur eve dön Sıla. Ne istiyorsun bu canımdan sana rağmen bu kadere rağmen seni seviyorken niye bana bunları yapıyorsun yine seni affetmek zorunda mı kalacağım?
Komidinin üzerindeki kitaba takıldı gözü. Sılanın o kitabı okuduğu geldi aklına uzanıp aldı.
Sılanın kaldığı sayfayı açıp okudu.
"Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna"
Kitabı kapatıp yanına indirdi kafasını yatağa yasladı. Ona gidecek yolu yoktu. Sıla ile olan bütün hatıralarını anımsadı hiç birinde mutlu değildi. Hep bir acı içinde kıvranmış babasının gidişine mahkum kalmıştı.
-Sen... Dedi.
-Sen yanlışsın benim kendime yaptığım en büyük yanlış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHPUS
Chick-LitAcının benliğinde nice mahpus bırakılmış kalpler, vedaların zindanın da ebediyen esir kalacaktır. MAHPUS Hayatımın ipleri kimin elinde? - Bu gece karanlığın içinde hapis kalacağım. Burası benim Mahpus'um ve hayatımın ipleri benim ellerimde.