Anlamını bulmuş gibi
Ömer kucağında hareketsiz duran Sıla ike birlikte hastanenin acil kapısından içeri kan ter içinde girdi.
-Yardım edin nolursunuz, diye yalvaran bir ses ile bağırdı etrafındaki insanlara.
Artık gücünün kalmadığını hissederek olduğu yerde sallanıp durdu.
-Nolursunuz yardım edin.
Kendilerine doğru koşan doktorlar ve sedyeyi görünce artık kararan gözleri ile birlikte dizlerinin üzerine çöktü.
-Ölme Sıla.. diye hayıflandı.
Doktorlar sılayı omerin kucağından alıp sedyeye koydular. Ömer zor bela ayağa kalkıp sedyeye tutundu.
-Ne oldu? Dedi doktorlardan biri.
-İntihar etti. Dedi Ömer ağlak bir ses ile
Sedyeyi süren hemşireler gittikçe acile doğru hızlanınca omerde peşlerinden koştu.
Sılayı içeriye aldıktan sonra hemşirelerden biri:
-Beyefendi bundan sonrası bizde burada bekleyin. Dedikten sonra kendiside kapıdan geçip içeriye girdi.
Ömer kadını duymamış gibi arkasından içeriye atladı.
Doktorlar sılayı yatağa alıp müdahale etmeye başlayınca Ömer uzaktan onu izledi.
Sıla iki elini yatağın etrafından bırakmış cansız bir şekilde duruyordu. Doktorlar elektro şok vermeye başlayınca, ömerin gözleri sılanın ellerine kaydı sadece. Kan dolaşımının durmasından dolayı elleri mosmor olmuş bir şekilde sallanıyordu.
-Gitme. Dedi usulca.Ömer geçen onca saatten sonra sılanın hayata döndüğünü öğrenince bir sandalyeye oturmuş doktoru bekliyordu.
Bir yanı olanları kavramaya çalışırken bir yandan da kalbindeki acı gittikçe nefesini kesiyordu.
-Nasil yalnız bıraktım onu nasıl anlamadım ki, diye kendine kızdı.
Kapının açılması ile birlikte çıkan doktor Ömere yaklaşıp:
-Hasta yakını siz misiniz?
Ömer ayağa kalktı
-Evet, durumu nasıl iyi olacak değil mi?
Adam eli ile koridoru gösterip
-Beni takip edin lütfen.
Ömer ne olduğunu anlamadan bir korku ile doktorun arkasından gidip odasına geçtiler.
Adam yerine geçip oturdu.
-Oturun lütfen sakin olun.
Ömer geçip oturdu.
-Öncelikle hastamızın durumu iyi merak etmeyin, erken getirdiğiniz için hayata dondurebildik şuan müşahede altında bu geceyi atlatmasi önceliğimiz.
Ömer derin bir nefes alıp doktora döndü.
-Adınız nedir? Dedi adam
-Ömer.
-Ömer bey benim sizinle konuşacağım durum farklı bir şey olduğu için sizi odama çağırdım.
Ömer başını salladı.
Adam boğazını temizleyip iki elini birlestirdikten sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
-Hastanın tetkikleri yapılırken gözümüze takılan bir durumdan ötürü bir kaç kez daha tahlillerini yapıp doktor arkadaşlarımız ile baktık. Yaptığımız araştırma sonucu maalesef ki kritik bir duruma rastladık.
Ömer eli ile gözlerini ovusturup doktora baktı.
-Nasıl bir durum?
-Öncelikle sakinlik içerisinde beni dinlemenizi isterim.
-Doktor bey lütfen.
-Hastanın kalp için yapılan tahlillerinde rastladığımız bulguya göre maalesef ki hastamız da ileri derecede sayılamayacak ama bir kaç ay sonra kötüleşecek kalp yetmezliğine rastladık.
Ömer yerinden kalkıp tekrar oturdu. Sanki duyduklarına aklı ermemiş gibi doktora baktı.
-Bb.. Ben anlamadım düzgün söyler misiniz?
-Hastamız da kalp yetmezliği var.
Ömer öylece kalıp doktora baktı sonra kalbine saplanan acı ve beyninden vurulmuş bir şekilde başını önüne çevirdi.
Bir kaç kez yutkunup tekrar doktora baktı.
-Onun bundan haberi var mı?
Doktor hayır anlamında başını salladı.
-Sisteme bakıldığında daha önce böyle bir hastalığın teşhisi hakkında bir rapor göremedik. Büyük ihtimal ile Hastanın da bundan haberi yok.
-Ama kendisi gayet iyiydi yani hiç mi insan fark etmez benim aklım almıyor bir karışıklık olmasın.
-Evet bizde tabiki bunalrin hepsini düşündük yani hasta ile bir konuşmamız henüz olmasada malesefki tekrardan yaptığımız araştırma ile dediğim gibi bu hastalığı saptadık. Ayrıca hiç mi fark etmedi demenizi de anlayabiliyorum fakat bunu hasta ile görüşmek gerekiyor belkide önemsemedi ya da acıya dayanıklı bir birey.
Ömer ayağa kalkıp odanın içinde volta attı.
-Allahim yardım et.
-Peki şimdi ne olacak ameliyat falan mı yani ne?
-Ömer bey bu öyle bir durum değil yapacağımız daha detaylı araştırmalar ile yeni kalp nakli ya da kalp pili operasyonu gibi durumlara bakacağız.
- durumu cok mu kötü yani?
-Bu şuan bir tahmin üzerine söylenmiş bir bulgu fakat söylemek gerekirse kalbin iyi durumda olmadığını ve uzun bir suresi kalmadığını belirtmek isterim.
-Ne kadar bir süre?
Adam yan tarafında duran bardağından bir yudum su aldı
-Bunun için bir tahmin yürütmek şuan imkansız yani şuan sadece sizleri korkutmuş olurum.
Ömer adama dik dik baktı.
-Doktor illaki biliyorsundur bir şey söyle.
-Bir akc yıl diyebilirim. Bu tabiki kalbin durumuna ve diğer sürece bağlı bu yıllar uzayabilirken kısala bilirde. Şuan sadece sakin olup ilerisine bakıp ona göre bir yol çizmemiz gerekiyor.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHPUS
ChickLitAcının benliğinde nice mahpus bırakılmış kalpler, vedaların zindanın da ebediyen esir kalacaktır. MAHPUS Hayatımın ipleri kimin elinde? - Bu gece karanlığın içinde hapis kalacağım. Burası benim Mahpus'um ve hayatımın ipleri benim ellerimde.