Bölüm 18

334 6 0
                                        

Baran koltukta uyuya kalmıştı. Bütün gece odayı turlayıp eve sığamasa da yapacak bir şeyi yoktu . Verdiği bu karar en doğrusuydu. Kal demek ailesine git demekti ailesinin ona ihtiyacı vardı onlara sırt dönemez gururunu yenemezdi.
Çalan telefon sesiyle yattığı yerden kalktı.
-Alo.
-Günaydın efendim.
-Günaydın avukat.
-Efendim velayet davası sonuçlandı. Sizi bu yüzden rahatsız ettim.
-devam et.
-Efendim dava sonuçlandı lakin aile bakanlığının da kabul etmesi için kontrole gelmesi gerekiyor. Ev ortamını, eşiniz ve sizin evliliğinize baktıktan sonra Alaz bebeği size evlatlık verecekler. Bir kaç gün içinde gelirler. Eşiniz ile hazır olun.
-Eşim mi Sıla mı?
-Başka eşiniz mi var efendim. Evlatlık müracaatın da siz bulundunuz.
-Eşim yok.
-Nerede eve gelmesi gerekiyor.
-Biz Boşanma kararı aldık.
-Nasıl olur efendim öyleyse bebeği alamazsınız.
-Başkası olmaz mı?
-Nasıl olsun dosyada sizin ve eşinizin ismi var. Bir daha dava açılırsa ihtimal düşer.
-Tamam. Haber vericem ben sana.
Baran telefonu yatağa fırlattı.
-Sıçayım böyle işin içine Allahim beni mi sınıyorsun. Delirmeme ramak kaldı.

Sıla defalarca kez zili çaldı.
Enes yataktan sendeleyerek kapıya koştu.
Kapıyı açıp karşısında sılayı görünce uykulu gözlerini ovdu.
-Sıla?
Sıla Enesi itip içeri girdi.
-Yaaa Sıla. Naber?
Enes arkasından salona girdi.
-Ne işin var senin burada.
Sıla kendini koltuğa attı.
-Bunu soran ilk kişi değilsin. Döndüm gördüğün gibi.
-Kızım mal mısın ne diyorsun? Gitmedin mi sen?
-Gittim.
-Eee.
-Döndüm. Allahina bi otur Enes anlatıcam. Bırak bi nefes alayım. Sıçtığımın işi iyice boka sardı zaten.
Montunun cebinden çıkardığı sigarayı yaktı.
- Döneli 1 hafta falan oldu.
Enes bir of çekerek kendini koltuğa attı.
-Eee Sıla.
-Eee si konağa Döndüm. Sonrada kovuldum. Baran git bir daha da dönme dedi.
-Ya gerizekalı ne bekliyordun kırmızı halı falan mı? Sen niye dönüyorsun ki.
-Abi bi dursana sanki keyfimden döndüm.
Annem öldü.
-Ne? Ne demek öldü?
-Yaa  hemde eceliyle değil öldürüldü. Ve onu o....çocukları Keskinerlerden biri öldürdü.
-Oha Sıla ne demek keskinerler emin misin abi nasıl olur?
-Eminim polis katili yakaladı. Istanbuldan talimat aldığını söylemiş. Sence kim olacak onlardan biri işte.
-Bunun için mi döndün intikam almak için.
-Evet hepsi şok geçirdi beni görünce.
-Eee Baran seni  kovmuş. Napican şimdi ya Baransa.
-Bilmiyorum.
Bir sigara daha yaktı.
-Beni kovmasi sorun değil it gibi geri gelip beni götürecek. Yapmam gereken içlerine kadar sokulmak sonrası kolay. Onlara bu dünyayı zehir edicem.
-Sakin ol önce nasil Baran gelip seni alacak anlamadım.
-O bensiz yapamaz hem Alaz var evlatlık almak için ikimizin adi var yakında sonuclaninca kapıma gelecek.
-Ooo sen baya planlısın.
-Niye gitmeyi kabul ettim sanıyorsun. Asla benden kurtulamazlar asla. Beni götürmek için yalvaracak.
-Korkmuyor musun annene bunu yapan sana neler yapar.
-Umrumda değil kaybedecek hiçbir şeyim yok. Bu saatten sonra onlar gibi oynayacağım.
-Kimden şüpheleniyorsun.
-Hepsinden. En çokta o beni mezara koyan manyaktan ama ogrenicem eminim abimi de onlar öldürdü. Her şey ortaya çıkacak.
-Ya baransa.
Sılanın gözleri doldu.
-İşte bundan korkuyorum. Ama eğer oysa onada acımayacağım. Bir kaç gün burada kalabilir miyim?
-Tabi canım.
Sılanın yanına geçip sarıldı.
-Ben yanındayım söz veriyorum her şeyi halledicez.
-Enes?
-Hı.
-Bana bi telefon ayarlayalım.
-Olur ayarlayalım. Kalk kız bi kahvaltı yapalım Baran Keskinerin eli kulağındadır.
Sıla kahkahayı patlattı.
-Hah! Şöyle gül halledicez birtanem.
-Halledicez.

Baranın çalışma odasının kapısı çaldı.
-Gir.
Selim elindeki dosyalarla odaya girdi.
-Getirdim istedigin dosyaları.
-Geç otur.
-Ne oldu Baran niye Şirkete gelmedin.
-Bir sorun var senide o yüzden çağırdım şuan evden ayrılamam.
-Nedir?
-Sıla yani bebek öfff!
-Iyimisin Baran Sakin olsana.
-Kafayı yememe az kaldı. Ne yapacağımı artık bilmiyorum. Sıla gitti yani ben gitmesini istedim.
-Eee
- O dün gece gitti. Bu sabah avukat aradı Alaz için aile bakanlığı gelecekmiş Sıla olmazsa vermezler dedi.
-Doğru demiş nerde söyle gelsin.
-Ne biliyim nerde sen şu üniversiteden arkadaşı vardı Enes onun evini bul git getir. Anlatırsın olanları.
-Ben mi getireyim? Abi nasıl getireyim?
-Tamam sen bul kimsenin haberi olmasın haber ver sonra ben giderim. Şimdi bizimkiler öğrenirse olay büyür.
-Tamam ben haber salarım bulurlar.
-Tamam.
-Çıkıyorum.
Selim odadan çıkınca Burcu girdi.
-Baran bi sorun mu var?
-yok bir şey noldu?
-Armağan yengenin kontrolleri vardı hastaneden geliyoruz. Onu haber vermek istedim.
-Bugün müydü?
-Evet.
-Var mı bir şey?
-Yani tansiyonlari falan düzensiz çıktı doktor aşırı stres ve üzüntüden dedi.
Baran o kız olduğu sürece hiçbirimiz iyi olmayacağız görmüyor musun cenabet gibi.
Baran koltuktan kalkıp camın önüne geçti.
-Sen karisma Burcu.
Burcu Baranın yanına yaklaşıp kolundan tutup kendine çevirdi.
-Beni görmüyor musun Baran senin için her şeye varım.
-Burcu...
Burcu ellerini baranin omuzlarında gezdirdi.
-Bana bir izin versen herseyi hallederim. Bu aile tekrar gülümser. Sende istemez misin?
Baranin kulağına Sıla'nın sözleri doldu.' Yüzüğünü tak yoksa çiyanlar başın boş  sanmasın'
Baran burcuyu itti.
-Evli olduğumu unuttun mu kuzenim soyleyeceklerin bittiyse çık odadan.
-Baran..
-Çık Burcu böyle bir şeye daha kalkışırsan emin ol acımam. Uzak dur yoluna bak seni kırmak istemiyorum.
Burcu daha fazla durmayıp odadan çıktı.
Baran kafasını cama yasladı.
-Ahh be Sıla ahh be! Her yanım girdap gittikçe batıyorum.

MAHPUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin