Söyle sevgilim, gitmenin sebebi ben miyim?
Çekinme söyle, canına tak eden ben miyim?
Şimdi sevindirir mi seni bu halim?
Zoruna mı gidiyor, inatçılığım?
Bin mayısa göğüs geren gururum.
Hala dinmeden tütüyor nefesin tenimden.
Umut, yabancısı bu deli yüreğimin.
Susma, söyle nerelere gideyim?
Sarhoş gönlüm durmaz, söylenir ismin.
Dört yanım sen, dört yanım senden miras.
Gemiler hatıralarla ayrılıyor limanlarımdan.
Ne sen edebisin ne de ben edebiyetteyim.
Evvelimden gitsen de sensin ahirliğim.Sıla kucağında uyuyan kalan Baran ve Alazın üzerini örtüp yataktan kalktı. Kendisi de uyumak için odanın ışığını kapatmaya gidince susadığını fark etti. Onların üstüne isigi kapatıp odadan çıktı. Bütün ev halkı uyuyor, konak sessizlik içindeydi gerçi uyanık olmaları da Sıla için bir şey ifade etmiyordu çünkü onlar hep yoklardı. Merdivenlere yonelince Turanın odasından gelen çığlık sesleri doldu kulağına önce bir korkuy ile etrafına baktı. Sonra sesi daha dikkatli dinleyince Turana ait olduğunu anladı. Gelen çığlık sesleri bitmeyince Turanin odasına doğru gitti. Kulağını kapısına koydu.
-Kabus mu görüyor acaba?
Biraz daha bekledi fakat Turanin çığlıkları durmadı. Sıla etrafına baktı kimsenin olmadığını anlayınca odaya girip kapıyı kapattı.
Turan yatakta uzanmış gördüğü kabusun etkisiyle çırpınıyor çığlık atıyordu.
-Anne! ANNEM!
Sıla yanına yaklaştı. Turan her anne kelimesini sayiklayinca Sılanın gözleri doldu. Sıla Turanin kolundan tutup seslendi.
-Turan!
Turan gittikçe bağırmaya başlayınca Sıla yatağın kenarına oturup iki kolundan tuttu.
-Turan burdayım ben sakin ol kabus görüyorsun.
Turan bir anda uyanıp Sılaya sarıldı.
Sıla öylece durdu. Turan hızlı hızlı nefes alıyor gördüğü rüyanın etkisi ile kafasını sılanın omuzuna bastırdı. Sıla sakinleşmesi için bekledi.
-Burdayım ben.
Turan sılayı bıraktı. Sıla yataktan kalkıp bir bardak su doldurup Turana uzattı.
-Sen niye buradasın?
-Sesi duydum ona geldim.
Turan elindeki bardağı alıp bir kaç yudum aldı. Sıla koltuğa geçip oturdu.
-Daha iyi misin?
-İyiyim sağol.
-Anneni sayıklıyordun nerde ki o?
Turan Sılanın yarasını bildiği için ona içli içli baktı.
-Bilmiyorum.
Sıla kafasını kaldırıp şaşkın bir şekilde baktı Turana
-Nasıl yani?
-Basbayağı onu tanımıyorum. Ben yetimhanede büyüdüm.
-Anlamadım nasıl yani sen...
-Evet ben yetim ve öksüzüm. Babam askermis görevde şehit olunca devlette beni koruma altına almış işte.
-Annen?
-Bilmiyorum hiç olmamış babam beni büyütüyormuş.
-Peki ya burası ?
-Baranin babası beni buraya getirdi.
-Babası mı?
-Evet. Kaldığım yetimhaneye yardım ediyordu aramızda bir bağ oluştu ve beni korumaya alıp buraya getirdi.
-Yani sen burada mı büyüdün?
-Evet.
Sıla Turana içi sızlayan bir şekilde baktı. Dimdik durması onu üzmüştü.
-Kimse söylemedi.
-Konuşulmaz yasaktır hep bir ailem olduğunu sanar insanlar ama ben bu konağa barana ve taneme kardeş diyerek büyüdüm.
Sıla ellerini ovuşturdu.
-Bilmiyordum. Sen buraya gelince neden herkes sana misafir dedi.
-Baran ile aramız bozuk bizim o yüzden geldiğimde genelde Baran şehir dışına çıkardı. Belkide hep beni öyle gördükleri içindir.
-Bu yüzden mi gittin?
-Bilmiyorum. Gittim sadece.
-Bana biraz Baranın babasından bahsetsene.
Turanın yüzünde sıcak bir gülümse oluştu.
-Ahmet amca bu dünyadaki tek kahramanım çok iyi biriydi eğer ki burada olsaydı her şey çok başka olurdu. Gerçi buraya ait olmadığı için gitti.
-Neden her şeyi bırakıp gitti?
-Gitmek zorundaydı. Birgün Baran ile ilk okuldaydik o zaman eve geldik Armağan hanım ile kavga ediyorlardı. Genelde hep ederlerdi fakat bu başkaydı saatlerce durmadan sürdü. Sonra bizim odamıza geldi ikimize sarılıp öptü. Büyüdüğünüzde geri döneceğim diyip gitti niye gitti nereye gitti bilmiyorum. Bir daha da onu bulan olmadı.
-Baran bile mı?
-Baran bile çok aradı tüm hayatını onu aramak ile geçirdi ama o yok oldu bir gecede büyük ihtimal öldü.
-Baran onu aramayı neden bıraktı.
-Bırakmıştı şimdi devam ediyor mu bilmiyorum. Ama bırakma sebebi seni bulmasıydı.
-Nasıl yani?
-Baran seni o gün ilk gördüğünde aşık oldu ve babasını aramayı bıraktı şunu demişti ben aradığımı buldum artık arayacak bir şeyim yok.
-Sen bu yüzden mi o notu...
-Evet bu yüzden o notu yırtıp Barana verdim. Eger ki senide kaybetseydi tekrar karanlığa gömülecekti. Sen Baranin hep iyi yanını gördün fakat çok acıları ve çok karanlıkları var. Ben zaten gidecektim en doğrusu bu dedim kardeşim bana emanet ise ona güzel bir dünya bırakmalıydım.
-Bana neden söylemedin?
-Seni tanımıyordum. Özür dilerim bencilceydi. O gece ülkeden gittim hemde Barana veda edip tek kelime etmeden bu yüzden o günden sonra Baran beni ne arar ne de sorar. Ben düşündüm ki hayatın da sen varsındır diye fakat sende yokmuşsun ve o senide aramamış. Bize olan bu nefreti babasından geliyor.
Sıla akan yaşlarını sildi.
-Seni götürmek için geldim ben buraya ama sonra anladım ki sen buraya aitsin Sıla. Sen her şeyi değiştirmek tarihi baştan yazmak için buradasın. Armağan hanımı bir tek sen yıkacaksın. Giderken anladım neden Ahmet amcanın tek kelime edemediğini çünkü edecek kelime şansı yoktu tek seçeneği kaçmak idi. Ama sen değildin ve şimdi Baran için annesinden öndesin bu yüzden de Baran gerçekleri öğrendiğin de sana sığınacak.
-Ben anlamıyorum dediklerin hiçbir şey.
-Sıla seni goturmeyecegim sen bir gün gitmek istediğinde o zaman götüreceğim o zamana kadar arkanda durup seni koruyacağım. Sıla burada her şey Armağan hanıma aittir. Şuan Baranın mevkiside hükmüde hepsi Armağan hanımın yani onun ailesinden geliyor. Ahmet amca öyle değildi onun bir şeyi yoktu karısının işini yapıyordu. Tartışmalar olunca da gitti büyük ihtimal Armağan gitmesini söyledi ya da zorunda bıraktı. Tıpkı bana yaptığı gibi Sıla Armağan hanım çok korkunçtur çok karanlıkları vardır ve bunu istediği kişiye gösterir. Baranin bunlardan haberi yok ama artık sen varsın ve istemezsen de ona gerçekleri göstermek zorunda kalacaksın.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHPUS
ChickLitAcının benliğinde nice mahpus bırakılmış kalpler, vedaların zindanın da ebediyen esir kalacaktır. MAHPUS Hayatımın ipleri kimin elinde? - Bu gece karanlığın içinde hapis kalacağım. Burası benim Mahpus'um ve hayatımın ipleri benim ellerimde.