Kuytu köşelerde yalansız, ıssız yerlerde sesi duyulması için bekleyen kalplere selam olsun.
-Eve gitmek istiyorum anneme sarılmak istiyorum. Burada hiç bir yere sığamıyorum. Anne gel kurtar beni lütfen. Bak burdayım senin için tutunuyorum bir uçurumun kenarına.
Sıla günlerdir hastanedeydi artık dayanacak gücü kalmamıştı. Acılarını hiç bir ilaç dindirmiyor, yalnızlığına kimse sahip çıkmıyordu. Kimsesiz, yorgun elindeki her şey gitmiş gibiydi. Onlarla savaşacak gücü yoktu, ölümün kıyısında kimse onu görmüyor bilmiyordu.
Kapı tıkladı.
Doktoru odaya girdi.
-Nasılsıniz Sıla hanım.
-Aynı iyileşiyorum işte.
-Eşinizi göremedim.
-Bilmiyorum.
-Sizi çok bekledi çok şanslısınız kusura bakmayın kendisini göreme...
-Nerde olduğunu bilmiyorum.
-Anladım. Tetkikleriniz iyi bundan sonraki istihratınıza evde devam etmeniz gerekiyor enfeksiyon kapmamanız gerekiyor.
Sıla onaylar şekilde kafasını salladı.
Gidecek evi yoktu.
Uyandigi gün Barani kovmuş bir dahada gelmesini istememisti. Baran da üzülüp hasta olmaması için yanına uğramamış. Sılanın haberi olmasada uzaktan gozetlemisti.
Tekrar kapı açıldı.
Gelen Evin kahyası Kazımdı.
-Merhaba gelin hanım. Beni Baran beyim yolladı sizi eve götürmeye geldim.
Sıla cevap vermedi.Kahya eve getirdiği Sılayı odasına çıkarıp yatağa yatırdı.
-Ben Zeynep hanımı çağırayım.
Kimse yoktu ne evde ne de yanında.
Zeynep Abla bir kaç kat kıyafetle odaya girdi.
-Nasılsın güzel kızım. Evine hosgeldin.
-Onlar neredeler.
-Ev halkı mı? Odasına çekildiler.
- Bu saatte mi?
-Bir bilgim yok.
-Benden kaçıyorlar. Zeynep Abla biliyor musun burası cehennemden farksız ve onlarda zebanilerden.
-Öyle deme kızım geçecek hersey sen kendi iyilesmene bak bosver onları.
-İyileşmeme mi? Beni öldürmeye çalışan insanların arasında mi? Allah bilir yarın nerede uyanacagim ne halde?
-Ben sana bir kaç parça kıyafet getirdim sen dinlen sonra giydiririm.
-Alaz nerede?
-Babanesinin odasında canım.
-İyi.
Kadın odadan çıkıp kapıyı kapattı. Baranda oradaydı.
-İyi mi ?
-olacak
-iyi bak Zeynep Abla kötü şeyler geçirdi.
-Sen oğlum gitmeyecek misin yanına?
-Şimdi değil.
-Oğlum ne olursa olsun o senin karın eminim düzelecek zaman yolunu bulur.
Baranın gözleri doldu.
-Umarım. Kimse yanına sakın yaklaşmasın talimat verdiğim gibi onun karşısına çıkmak dahi yasak.
-Sordu neredeler diye.
-Şimdi sırası değil onları görürse daha da kötü olacak.
-Alaz.
-Annemin yanında kalsın.
-Tamam beyim.
Kadın ilerleyince Baran seslendi.
-Zeynep Abla?
-Buyrun beyim.
- Karnıyarık yemeği yap pirinç pilavı da olsun çok sever.
-Tamamdır.Gece olmuştu. Sıla yatak da uzanmış odanın boş duvarlarını izliyordu. Sadece boş duvar değildi, yaşadıkları tek tek canlanıyordu gözlerinde.
Sırılsıklam olan yastığına durmaksızın akıyordu yaşları. Geçmeyen kış gelmeyen baharın özleminden tutusuyordu.
-Hiç bir zaman mutlu olamadım hep sırtımda yüklerle gezdim sevmek istedim alıkonuldum, yaşamak istedim esir konuldum. Hayat her daim etrafımda bir mahpus oldu. Asla nefes alamadım.
Kapattı gözlerini. Tüm yaraları sancılanıyordu. İnledi acılarına ağıt yakar gibi.Baran sessiz adımlarla yürüdü sılanın yanına, onu görmemişti bir kaç gün özlediğini hissediyordu. Yanında yere oturup baktı yüzüne
-Biz seninle ne yapacağız böyle çaresizim Sıla ve sen beni anlamayacak kadar öfkelisin.
-Baran..
Baran sesini duyar gibi olup sılaya yanaştı gözleri kapalıydı.
-Baran..
-Burdayım.
-Baran nerdesin gel lütfen.
-Sıla burdayım yanındayım.
Sıla gittikçe çığlık atmaya başladı. Kabus görüyordu.
Baran Sılanın saçlarını okşadı.
-Burdayım bırakmayacağım asla seni.
-Baraann!
Yattığı yerden sıçradı.
-Ba.. Baran.
-Burdayım.
Baran sımsıkı alıp kollarının arasına sardı.
-Burdayım. Burdayım. Korkma.
Sıla kafasını Baranin göğsüne koyup ağlamaya başladı.
-Korkuyorum ben.
-Geçti.
Baran kafasının ellerini alıp yanağında ki göz yaşlarını sildi.
-Tek bir kişi dahi sana dokunursa öldürürüm. Güven bana Sıla asla seni bırakmayacağım.
Baran sırtından tutup yatağa yatırıp başını göğsüne koydu.
-Gel böyle bak hep buradayım söz veriyorum.
Sıla göğsünde derin bir nefes alıp kapattı gözlerini.
-Biliyorum sen yanımdasın lakin ben olduğum sürece acı çekeceğiz gitmek zorundayım senden çok uzaklara.
İçinden söylemişti bütün bu sözleri ona söyleyecek tek kelimesi yoktu.4 yıl önce
-Bu yazlık gerçekten sizin mi?
-Evet hadi gir şu kapıdan on saattir bekliyoruz.
-Baran.
-Hı.
-Ya bir şeye zarar verirsem.
-O ne demek
-Ne bilim her şey dokunulmaz gibi.
-offf hadi Sıla ya.
Baran sılayı itip sonunda Yazlığın kapısından geçirdi. Sıla büyülenmiş gibibher yere bakıyordu.
-Eğer benim ile evlenirsen her zaman buraya geliriz.
-Gerçekten mi?
-Evet. Gerçi seni 2 günlük tatil için zar zor ikna ettim.
-Ama evlenirsem ben burada yaşarım ki.
-Konağı daha çok seversin.
- O buradan da mı güzel.
-Evet.
Sıla geçip salondaki masaya oturdu.
-Yemek yemicek miyiz?
-öff Baran yeriz onu bırak tadını çıkaralım şuranın. Keşke gece gelmeseydik her yeri gezerdim.
-Yarın gezeriz birlikte merak etme. Önce yemek sonra film izleriz.
-Tamam.
Yemeklerini yiyip Sılanın isteğiyle bir aşk filmi seçip kanepeye geçip oturdular.
-Umarım film güzeldir sıkıcıysa kapatırım hemen.
Baran gülümsedi.
-Daha açmadık sakın ol şampiyon.
Bir yandan birbirinden çekiniyorlardı. Çok çabuk ısınmış olsalar da ilişkileri daha yeniydi.
Patlamış mısırı aralarına koyup oturdular.
Filmin yarısına geldiklerinde Baran sılaya baktı. Gözleri kapaniyordu. Aralarindaki kabı kaldırıp yanına yanaştı.
Kolunu kafasının altına koyup göğsüne çekti Sılanın başını. Sıla utanan bir şekilde sesini çıkarmıyordu.
-Film güzelmiş.
-Hıhı.
-Rahatsız mı oldun.
-Yooo. Böyle güzel.
Sırıttı Baran.
-Niye gülüyorsun?
Ellerini o kadar çok sıkıyorsun ki yalan söylediğin belli.
Elini uzatıp Sılanın elini tuttu. Diğer eliyle başını kaldırıp gözlerinin içine baktı.
-Seni ilk gördüğüm gün geldi aklıma, çok güzeldin o zaman keşke ona bir kere dokunabilsem diye düşünmüştüm. Şimdi buradasın yanımda bırak da dileğimi gercekleştireyim.
Sılanın gözleri doldu. Aklın da hala Turan varsa eğer ona ihanet ettiğini düşündü.
-B..Ben..
Baran Sılanın dudaklarına bir buse kondurdu.
Sıla gözlerini kocaman açıp yüzüne baktı.
-Kızdın mı?
Gözlerini kaçırdı.
-Sıla bak bana özür dilerim sana sormaliydim.
-Hayır ben sadece hazır değildim.
-Hazır mi değildin.
-Hıhı.
-İyi hazır mısın peki sorayım o zaman?
-O nasıl hır soru ya ben şey demek için.
-Şhhhh. Keyfimizi çıkaralım.
Baranin elleri titremeye başladı ne kadar rahat olmaya çalışsa da kendisi de korkuyordu.
-Titriyorsun. Niye titriyorsun?
Baran gülümsedi.
-Heyecanlandım galiba.
-Üfff dalga geçme.
Baran Sılanın saçlarını kulağının arkasına koyup yüzünü okşadı.
-Seni seviyorum.
Dudaklarıyla dudaklarını örttü.
Sıla ne yapacağını bilmeksizin hasretini dudaklarında söndüren Barana baktı.
O kadar nazik bir yandan istekli ve sertti ki sılayı ürkütmüştü.
Baran kendisine karşılık vermeyen sılayı fark edince geri çekildi.
-Ne oldu?
-Ben korktum sadece.
-Benden mi?
-Hayır ilk defa böyle birsey....
-özür dilerim.
-dileme. Devam et.
Elini baranin yanağına koyup kendine yaklaştırdı.
-Devam et.
Baran bu sefer daha hırçın bir şekilde öpmeye başladı dudaklarını Sıla kollarını sımsıkı sardı Barana.
Dakikalarca öpüştükten sonra Baran sılayı kucaklayıp merdivenlerden çıkıp yatağa yatırdı.
-İyi geceler.
-Gidicek misin?
-Evet. Uyu sende yarın yorulacaksın.
-Gitmesen.
-Neden.
-Tek başıma uyuyamam.
-Ama..
Sıla yatağın diğer köşesini açtı.
-Gel hadi.
Baran Sıladan çekiniyordu. Onu rahatsız etmek istemiyordu.
-tamam.
Yanına uzandı. Sıla yanaşıp başını Baranin göğsüne koydu.
-Eğer ki burada olursam asla korkmayıp her zaman güvende olacakmışım gibi.
-olacaksın.Baran eskiyi hatırlamış göz yaşlarını tutamamıştı. Sılanın saclarini okşadı.
- burada olduğun sürece güvende olacaksın söz veriyorum.
Sıla da o günü anımsamış olacak ki göz yaşlarını onun gömleğine akıttı.
Ne kadar yakın olsalar da bir o kadar duvarları vardı kalpleri sessiz çığlıklar içinde duyulmayı bekliyordu. Lakin kader ki ne acımasız onları sağır kılmaktan başka bir şey yapmıyordu. Şimdi yarım kalan aşkları uykusuz gecelerden sabaha çıkamayacak kadar yorgundu. Yalnızlık onlar için yazılıp çizilmişti.S.B.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHPUS
ChickLitAcının benliğinde nice mahpus bırakılmış kalpler, vedaların zindanın da ebediyen esir kalacaktır. MAHPUS Hayatımın ipleri kimin elinde? - Bu gece karanlığın içinde hapis kalacağım. Burası benim Mahpus'um ve hayatımın ipleri benim ellerimde.