Bölüm 32

98 5 0
                                    

Git gide yok oluyorum;
Belki dünyadan belki nacizane ruhumdan.
Gittikçe dem vuruyorum;
Belki çay bardağından belkide sol yanımdan.
Söyleyecek tek söz bulamıyorum;
Belki yarınımdan belkide karşımdaki insandan.
Hiç kırgınlık barındırmıyorum;
Belki mağlubiyetten belkide yok oluşumdan.
Bir arada kalmayı beceremiyorum;
Belki giden yıllardan belki de yabancılaştığımdan.
Bir ümit barındırmıyorum;
Belkide bile bile her şeyin bittiğini anladığımdan.

Sertçe çalan kapı sesiyle Baran yattığı yerden panik ile kalktı. Ne olduğuna anlam veremediği Bir şekilde etrafına bakındı. Bu sırada Sıla da gözlerini açtı.
-Ne oluyor?
Daha Baran Sıla'ya cevap veremeden tekrar sertçe kapı çalındı.
Baran yataktan çıkıp üzerini giydi. Sıla meraklı gözlerle Barana baktı.
Baran tişörtünü kafasından geçirip Sıla'ya baktı.
-Yorganı üzerine çek.
Sıla dediği gibi yorganı üzerine çekince Baran odanın kapısını araladı.
-Kazım efendi.Hayırdır.
Kazın telaşlı bir ses ile konuştu:
-Baran beyim Burcu hanım..
Baran gözlerini ovuşturdu.
-Ne Burcusu ne oluyor?
-Efendim..
Birden Baranın halasının 'Burcu' diye feryadı tüm konağın duvarlarını doldurdu.
Baran Kazıma şaşkın gozler ile  baktı.
-efendim Burcu hanım ilaç içmiş.
Baran odadan çıkıp koşarak Burcunun odasına girdi.
Tüm aile üyeleri eşofmanları ile odaya doluşmuş daha güneş doğmamıştı.
-Amca ne oluyor?
Amcası Burcunun elini sıkıca tuttu.
-İlaç içmiş oğlum...
Baran Burcunun önünde eğilip nabzını kontrol etti.
-Kqzım şoföre söyle arabayı çıkarsın.
Annesi atladı.
-Oğlum ambulansı aradı Kazım.
-Beklemeyelim anne götürelim.
Halası kafasını salladı.
-Baran nolursun kurtar onu..
-Merak etme halam iyi olacak söz veriyorum.
Burcuyu kucaklayıp odadan çıktı.
Sıla da üzerini giyinmiş karşıdan onlara doğru geliyordu. Baygın olan Burcuyu görünce bir telaş ile onlara koştu.
-Ne oldu ona?
Baran yanında durdu.
-İyi olacak merak etme. Evde kal sen.
Merdivenleri indiler. Sıla onu dinlemeden arkasından arabanın yanına gitti. Aile üyeleri arabalara bindiler. Baran Burcuyu halasının kucağına yerleştirince arabanın kapısını kapattı.
-Baran..
Baran dönüp arkasinda duran Sılaya baktı.
-Evde kal Sıla gelicem ben.
-Bende geleyim.
-Hayır şuan hepsi endişeli sana karışırlar Evde kal ben seni gelip alacam.
Sıla tamam anlamında başını salladı.
Baran koluna hafiften dokundu.
-Korkma tamam mı iyi olacak hadi içeri gir Zeynep ablanın yanında kal.
-Tamam.
Baran da arabaya binince arabalar konaktan çıktı.Sıla arkalarından baktı. Zeynep Sılanın koluna dokundu.
-Gel hadi kızım üşüteceksin.
Birlikte konağa girdiler.
-Zeynep Abla ne oldu?
-Burcu kızım ilaç içmiş.
-İlaç mı?
-Evet.
-Aman Allah'ım sen yardım et. Kim görmüş bu saatte.
-Bilmiyorum. Bende seslere uyandım.
Birlikte mutfağa girdiler. Ikiside bir bardak su doldurup içtiler.
-İyi olur değil mi?
Sıla şefkatli bir şekilde Zeynepe sarıldı.
-Merak etme abla inşallah iyi olacak. Babamın hep bir sözü vardı derdi ki eğer ki bu dünyadan içecek bir yudum suyun kaldıysa Allah onu da içerir sana. Ben inanıyorum iyi olacak.
-Bugün annesi ile kavga ettiklerini duydum. Burcu artık dayanamıyorum diyordu. Allah hayıra yorsun.
Sıla bir an derin düşüncelere daldı.
Zeynep koluna dokundu:
-İyi misin kızım.
-İyiyim iyiyim. Ben odama çıkayım bir haber alırsan söylersin.
Zeynep kafasını salladı.

Sıla odasına girince karnına saplanan acı ile yatağa oturdu. Elini karnına koyup sıkıca bastırdı. Gözlerinden yaşlar süzüldü.
-Benim yüzümden. Bu bütün olanlar benim yüzümden. O Baranı çok seviyor ve benim yüzümden evliliği bozuldu. Bencilce kimseyi düşünmeden mutlu olmaya çalışıyorum. Bu insanların,ölen ailemin,Baranın kardeşinin günahlarını nasıl ödeyeceğim nasıl onların üzerine mutlu olmayı kendime hak olarak görürüm. Haklılar bu dünya bana ait değil. Ben buranın yabancısı,yalancısıyım artık gerçeklere uyanmak zorundayım.
Kafasını yastığa koyup sıkıca çarşafı aldı avuçlarının arasına.
-Sevgilim,bize haram kılınmış mutluluk. Biz yok olmak için var olduk. Yok olmaya mahkumuz.

MAHPUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin