16

278 33 16
                                    

Hazender şirketi...

  Balamir şirkette ki odasında oturmuş elinde ki kurşuna bakıyordu. Ne kurşunu derseniz bunu ona Vurgun vermiş sonra da tek bir kelime bile etmeden yanından ayrılmıştı. Tabi ailesi de peşinden gitmişti.

Kurşun ise racona göre hiç iyiye işaret değildi çünkü bu ölüm demekti, bir kurşun düşmana verilirse ya ölürsün yada beni öldürürsün demekti. Tabi duruma göre değişebilirdi de, bu yeri gelince dostluk ant. olabilirdi. Ama bu kurşun verilen kişinin silahına girerse direk ben  seni öldürmek istiyorum manasına geliyordu. Neyse şimdiyse Balamir bu kurşunu inceliyordu çünkü o an hastanede dahi durmamış direk şirkete gelmişti.

Karahan Malikhanesi!

   Vurgun kendisi için olan odada yatıyordu hatta uyumuştu bile... O anda oda kapısı açılmış ve odaya Böke girmişti, fakat onu uyurken görünce gülümsemişti. Çünkü ufaktan üstü açık yatıyordu, üstüne öttüğü ince yorganı açılmıştı. Bunu gören Böke ise hemen ona ulaşıp yavaşça onun üstünü örtmüş vede saçlarına minik bir öpücük kondurmuştu.

Böke - Iyi uykular minik.

Diyip odadan geri çıkmış sonra da yavaşça kapıyı kapatıp merdivenlere yol almıştı. Aileyse salonda oturmuş muhabbet ediyordu, çok geçmeden de Böke içeri girince direk ilgi noktası olmuştu. O ise tekli koltuğa oturup şunu söylemişti.

Böke - Vurgun uyumuş!

Poyraz B - Uyuyup biraz dinlensin, zaten günlerdir hastanede telef oldu yavrum.

Dedi hüzünle, aileyse ona hak vermişti çünkü haklıydı, Vurgun resmen Zemheri iyi olana kadar gitmek istememişti. Zemheri ikna etmese hâlâ da orada bekliyor olacaktı, fakat Zemheri uzun süre ona dil dökmüştü. Çünkü cidden berbat haldeydi, gözleri yorgun bakıyordu. Bedeni bile ona zamanla ağır geliyordu ve sinirleri de bir hayli oynamıştı.

Ahmet B - Neyse o uyanana kadar güzel bir akşam yemeği hazırlatalım, bu arada en çok ne sever?

Uluç - Simit!

Diyar B - O belli zaten, fark ettik.

Dedi sırıtarak, bunu bilmeyen Ateş Bey ise merakla şunu söylemişti.

Ateş B - Nasıl yani?

Metehan B - Abi senin ufaklık tam bir simit delisi, o an gözü sadece simiti görüyor.

Poyraz B - Seviyor, susamı bile kenarda biriktiriyor ama yemiyor.

Doğuş - Belki susam sevmezdir.

Vefa - Hayır o sadece susamın dökülüşünü izlemeyi vede onu kenarda biriktirmeyi seviyor.

Diyince aile tebessüm etmişti, zaten hepsi Vurgun'un nasıl biri olduğunu az çok anlamıştı. O sevdiklerine karşı melek sevmediklerine karşıysa tam bir şeytandı, fakat arada bir düşmanına da merhamet ederdi.

Zaman atlaması

Ahmet B - Tatlıdan biraz daha alsana aslanım.

Dedi Vurgun'a bakarak, tek bir tane yemişti. Bu da dikkatini çekmişti çünkü sadece 1 tane alan oydu. Onun konuşmasıyla da hepsi genç adama bakmıştı, Vurgun ise başını iki yana sallayıp şunu söylemişti.

V - Tatlıyı çok sevmem, tek çikolatayı aşırı seviyorum.

Poyraz B - Bunu öğrendiğim iyi oldu.

V - Ne işine yarayacak ki?

Poyraz B - Olsun ben senin hakkında bilgi edinmeyi sevdim. Neyse bize kendinden bahseder misin?

Kral'ın Prensi! ( Mafya Serisi 3) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin