Baba oğul yakınlaşma!

680 48 30
                                    

3 kitabı ortak yazmak zor oluyor, bundan sonra tek Vurgun ile olacak. Hem zaten olması gerekende bu... Kafanızı karıştırdıysam affedin! ;(

****

Herkes odalara dağılmıştı, Vurgun ise Cihangir Bey'in izniyle öz ailesiyle kalmıştı. Şimdiyse düşünceler eşliğinde yatıyor vede tavanı izliyordu. Bundan sonra Balamir'e bulaşmayacaktı çünkü hem kendi kızıyor hem Balamir'i sinirlendiriyordu. Ama napabilirdi ki o sadece Zehmeri'yi korumaya çalışıyordu, tamam bazen ileri gidiyordu ama yapıyordu işte... Zaten genç adam tıpkı kendisi gibi acı bir hayat yaşamıştı, bu yüzden de istemsizce onu korumak istiyordu. Son zamanlarda da sırf ona yoğunlaşmıştı, bunun nedeniyse kendi acı hayatından kaçmaktı. Ama olmuyordu işte, her gece aklına o an düşüyor, bu yüzden de gözüne uyku girmiyordu. Unutmak adına da kum torbası yumruklardı, bazen kendini o kadar kaptırırdı ki eli bile yara olurdu.

Ah birde şu vardı ki ; Poyraz Bey eşinin öldüğünü duyunca bile bile onu Mardin'de tutmuş, yollamamıştı. Zaten Cihangir Bey'de onunla konuşup böyle olmasının daha doğru olduğunu söylemişti. Ufaktanda annesiyle gencin arasında ki iğrenç şeyi ona attığı mektupta anlatmıştı. Bunu öğrenen Poyraz Bey ise nefes alamamıştı çünkü oğlu öz annesi tarafından ölüme terk edilmiş vede can yakan şeyler yaşamıştı. Şimdiyse oğlu yanındaydı.

Neyse Poyraz Bey evlatlarını kontrol etmiş sonada en küçük oğlu kalmıştı. Bu yüzden de derin bir nefes alıp kapıyı çaldı, gel komutuyla da odaya girip şunu söylemişti.

Poyraz B - Uyudun sanıyordum.

Dedi kapıyı kapatarak, Vurgun ise yerinde doğrulup sırtını yatak başlığına yaslanmıştı. Sonra da derin bir nefes alıp şunu söylemişti.

V - Uyku tutmadı, düşünüyordum.

Poyraz B - Seni rahatlatacaksa anlat.

Dedi yavaşça onun yanına oturarak, genç adamsa hafif kenara kayınca gülümseyip şunu söylemişti.

Poyraz B - Neyin var yavrum?

V - Çok mu ileri gittim?

Poyraz B - Ne anlamda?

V - Balamir... Onunla konuşurken fazla mı ileri gittim? Kırılmış mıdır?

Dedi sonunda duygularını ortaya dökerek, evet sonunda hep pişman olurdu. Keşke öyle demeseydim veya yapmasaydım diye düşünürdü. Poyraz Bey ise onun elini kavrayıp şunu söylemişti.

Poyraz B - Biraz ama o da seni zorladı.

V - Herkes duyduydu demi? Rezil oldum.

Dedi önüne bakarak, Poyraz Bey ise nazikçe onun çenesini kavrayıp kendine bakmasına neden olmuştu. Göz göze gelince de şunu fısıldamıştı.

Poyraz B - Vurgun'um, yavrum bak utanması gereken sen değil annendir. Çünkü sana o pis şeyi yapan o, sen masumsun.

V - Böyle mi düşünüyorsun?

Dedi dolan gözleriyle ona bakarak, utanıyordu. Annesinin ona dokunmak uğruna defalarca paslı bıçağı saplamış oluşundan utanıyordu ama annesi yaparken hiç utanmamıştı. Yarı yarıya genç adam bundan millete saldırırdı. Zemheri'yi de sonunda kendi gibi ölümden dönmesin, hayatını düzgünce yaşasın diye koruyordu. Tamam bazen abartıyordu ama kendini durduramadığı için böyle oluyordu.

Poyraz B - Evet, sen masumsun aslanım.

Dedi onun anlına yumuşak bir öpücük kondururken, daha sonra da şefkatle şunu söylemişti

Poyraz B - Doldurma incilerini, ağlama!

V - O ânı bir türlü unutamadım, sözleri bile aklımda...

Kral'ın Prensi! ( Mafya Serisi 3) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin