Bay Marino - Neden öyle bakıyorsun?
V - Benim sevap kazanmaya hakkım yok mu?
●●●
Bay Marino - Ne?
Dedi heyecandan kısılmış bir sesle, Vurgun ise birşey demeden önünde ki kahveden bir yudum almıştı. Onu izleyip tanımak, hatırlamak istiyordu. Bay Marino ise onun onunla kaldığı anları, Italya maceralarını hatırlasın istemişti.
Bay Marino - Hatırlıyor musun bilmiyorum ama bir ara benimle italya'da kaldın. 1 yıl 3 hafta benimleydin.
V - Kaç yaşındayım?
Bay Marino - Serçe'm cidden zihnin bu denli mi silindi?
Dedi hüzünle, Vurgun ise birşey demeden önüne bakmıştı. Bunu gören Bay Marino ise tebessümle yeniden konuşmuştu.
Bay Marino - 28, 1 ay sonra 29 olacaksın.
V - Sen?
Bay Marino - 32 yaşındayım.
V - Bu yaşa kadar niye bekarsın yani kimi bekliyorsun?
Bay Marino - Evet çünkü benim ilgimi kız çekmiyor.
V - Erkek?
Diyince Bay Marino başını iki yana sallamıştı, o ise aklına gelenle yüzünü buruşturmuş vede şunu söylemişti.
V - Travesti filan mı seviyon?
Bay Marino - Seni, seni seviyorum.
Diyince ufak bir sessizlik olmuştu, Vurgun bu sözlere karşı ne diyeceğini bilememişti çünkü bunu beklemiyordu. Bir an bende ne buldun? demek istemiş ama sonra konuşmaktan vazgeçmişti. Tamam adam yakışıklıydı, ilgi topluyordu ama ona olmazdı ki hem o erkekti hemde kızla evlenmek isterdi. Bir çocuk sahibi olmak, onun baba deyişini duymak isterdi. Bu adamla mümkün değildi ki...
Bay Marino - Birşey demek zorunda değilsin, ben sadece eskisi gibi bil istedim.
Dediği sırada garson onunda kahvesini getirip gidecekken Vurgun şunu söylemişti.
V - Çikolatalı pasta alabilir miyim?
Garson - Hemen getiriyorum efendim.
Dedi ordan ayrılarak, Bay Marino ise gülümsemeyle Vurgun'a bakarken şunu söylemişti.
Bay Marino - Acıktın mı?
V - Yani biraz.
Bay Marino - Istersen pastayı iptal ettirip yemek yemeye gidelim.
V - Pastayı yemek istiyorum.
Dedi hemen geri gelen garsona bakarken, getirmişti işte... Önüne koymuş sonra da afiyet olsun diyip yanlarından ayrılmıştı, Vurgun ise çatalla bir parça alıp yemişti. Ağzına gelen çikolata yoğunluğuyla da istemsizce gözleri kapanmıştı. Bunu fark eden Bay Marino ise gülümsemeyle ona bakıyordu, zaten onun çikolata sevdalısı oluşunu bilirdi. Asla reddetmezdi, yerdi. ( yazar: Canım çikolata çekti la...)
Bay Marino - Güzel herhalde?
V - Çok!
Dedi bir kaşık daha yerken, çikolatanın tadı, yoğunluğu onu maf etmişti. Çok sevmişti, tadı efsaneydi. O anda çalan telefonuyla masadan alıp kim diye bakmadan direk açmıştı, çok geçmeden de karşı taraftan babasının sesi gelmişti.
Poyraz B - Benim toplantım bitti, peki sen nerdesin bakalım?
V - Bıraktığın yerde!
Poyraz B - Yavrum saatlerdir orda ne yapıyorsun? Saat akşam 6 oldu ya...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kral'ın Prensi! ( Mafya Serisi 3)
Teen Fiction¥- Insanın en büyük düşmanı sadece kendidir... Dedi siyah gözlü sonra da yanında ki bedene yandan bakıp şunu söylemişti. ¥ - Kendini kendin Azad etmen lazım başkası değil! $ - Yapamıyorsam? ¥ - O zaman tut elimi birlikte azad olalım...