Yeni sezon🎥🎬

191 31 31
                                    

1 yıl sonra
Italya...

Değişmişti, o günden beri yüzü gülmüyordu. Asileşmişti, ailesini özlese bile 1 yıldır burdaydı çünkü gitmeye cesareti yoktu. Ilk zamanlarda burda olduğu için Bay Marino'ya kızsa da sonradan teşekkür etmişti çünkü onun sayesinde dertlerinden uzaklaşabilmişti. Ruhunda ki zincirler artık yoktu, dertleri dağılmıştı, bir anlık bile olsa herşey bir mazi gibi geride kalmıştı.

Yeni 2 tane dövmesi vardı, biri gözlerinin tam hizasında bir kılıç dövmesi idi. Diğeriyse kolunda yazılı Karahan yazısıydı, özenle yazılmıştı...

Bay Marino - Serçe'm.

Dedi dalgınca masayı izleyen bedenin yanına oturarak, saatlerdir böyle masayı izliyordu. Bay Marino işleri olduğu için sabah yoktu, bu yüzden de anca şimdi eve gelmişti. Ama onu dalgın görünce endişeyle yanına gelmişti, son zamanlarda hep böyleydi.

Bay Marino - Iyi misin yavrum?

Dedi onun elini tutarak, Vurgun ise buruk bir gülümsemeyle şunu söylemişti.

V - 1 yıl oldu, yokluğumu fark etmişler midir?

Bay Marino - Sevenlerin elbette ki etmiştir, aramışlardır ama bulamamışlardır.

V - Niye bana sormadan beni buraya getirdin?

Bay Marino - Anlattım ya, kafa dağıtmak için gerekliydi. O an en doğru karar ancak buydu.

V - Karahan ailesini çok özledim, babamın sesini duymak istiyorum.

Bay Marino - Ara istersen diyeceğim ama telefonu kırdın.

V - Numarası ezberimde, bazen saçma bir şekilde bir kere gördüğüm şeyler zihnime kazınıyor.

Türkiye/ Istanbul!

Karahan Malikhanesi...

   Karahan ailesi onsuzken çok kötüydü, mutsuzlardı. Nerde hiç bilmiyorlardı, tek bildikleri sağ olduğuydu. Bu düşünceleriyse sadece orda bulda ölüsü bulunmamış oluşundan dolayıydı. Onlarınki sadece bir umuttu, bir umutla hayata tutunuyorlardı.

Uluç - 1 yıl oldu, güzel gözlü balım hâlâ yok...

Dedi acı bir sesle, aileyse onun sözleriyle derin bir iç çekmişti. O anda sessizliği bozan Poyraz Bey'in telefonu olmuştu, bu yüzden de hepsi ona bakmıştı. O ise masadan alıp bakmıştı ama arama Türkiye'den değildi. Yabancıydı.

Poyraz B - Türk numası bile değil.

Arman - Yinede aç baba, belki önemlidir.

Diyince hepsi ona hak verirken Poyraz Bey boğazını temizleyip aramayı cevapladı.

Poyraz B - Buyrun!

Dedi ama cevap yoktu, arayansa elbette ki küçük oğluydu. Bir an yutkunur gibi ses gelmiş ama cevap yoktu, daha çok konuşamıyor gibiydi.

Poyraz B - Kimsin?

Dediği an karşıda ki oğlu titrek bir nefes almış sonra da zorlukla konuşmuştu ama türkçe bile değildi.

V - Baba!

Poyraz B - Kömür'üm? Neden italyanca konuşuyorsun ve sen nerelerdesin?

V - Seni çok özledim, çokta seviyorum.

Diyince Poyraz Bey'in gözleri dolmuştu, aileyse kiminle konuştuğunu çözmeye çalışıyordu. Onun gibi Italyanca bilen Uluç ise titrek bir nefes alıp şunu söylemişti.

Kral'ın Prensi! ( Mafya Serisi 3) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin