19/ Düşmanın yardım çığlığı!

325 30 26
                                    

Ertesi gün....

Hâlimi sorsan anlatamam ki dert
Düşmüşüm herkesin dillerine ben
Kaderime sövüyorum, onu yine buluyorum, ah
Tutsağım, ölüyorum

Gülüyorum, gelir beni arar (arar)
Dostlar gelir beni sarar (sarar)
Ahımı aldın, zarar
Etmiyorum hakkımı sana helal

# - Hey yavrum hey, bizde diyoruz Vurgun hasta...

Dedi bir ses, giyinme işini bitiren Vurgun ise gelen bedene yandan bakarak şunu söylemişti.

V - Hastayız diye ağlayalım mı civcivim?

Dedi sorarak, evet Zemheri onun haberini alır almaz gelmişti. Şimdiyse kapıya yaşlanmış ona bakıyordu, yanındaysa ikizi vardı. Erez ise gülmemek için zor dururken boğazını temizleyip konuşmuştu.

Erez - Geçmiş olsun kardeşim.

V - Sağol kardeşim ama senin bu ikizin bir giripte beni gömdürmekte kararlı gibi görünüyor.

Z - Ne alakası var? Ben sadece Cihangir amca çok hasta diyince doğal olarak yatıyorsun filan sandım.

V - Tamam kızma, zaten bende yeni ayaklandım. Odada bunaldım vede acıktım ama evdekiler zalim gibi bir çorba bile getirmedi.

Dedi söylenerek, Zemheri Azad ise yaslandığı yerden ayrılırken ikizi bir an onu tutmuştu çünkü kolunda ki askısı hâlâ durmaktaydı. Ve gelirken biraz ağrısı oluşunu diyerekten ilaç almıştı. Bu arada onlarla Zait ve Kenan Bey'de gelmişti. Lâkin ikili şuan aşağıdaydı.

Z - Cihangir amca masayı kurduruyor, bu yüzden de uyanıksa ona burda mı yer yoksa odasına mı getirtelim? diye sorarsınız demişti... Eee ne dersin, getirsinler mi yoksa aşağı mı inelim?

V - Aşağı inelim, tek başıma yemek yemeği sevmiyorum.

Erez - Inelim o zaman.

Diyince üçlü odadan çıkmıştı, o sırada Zemheri ona geçmiş olsun hediyesi diye küçük bir kutu verince iç çekip şunu söylemişti.

V - Ne gerek vardı be civciv? Ama yine de sağol...

Z - Rica ederim.

Dedi sadece, Vurgun ise kutuyu açınca hoş bir bileklik görmüştü. Mavi - sarıydı, bunun nedeniyse fenere hitaben olduğuydu. Bunu fark eden Vurgun ise kıvrılan dudağıyla şunu söylemişti.

V - Bende sana bir forma vereyim.

Z - Balamir almıştı.

V - Bir olmaz, onunki başka benimki başka...

Dedi sert bir sesle, haklıydı da sonuçta aynı şey olsa bile her hediye bir olmazdı ki... Veren kişilerin de bir değeri olurdu, düşünmesi dahi yeterdi. Vurgun'da öyle düşünmüştü ama Zemheri bir an öyle demişti.

Z - Haklısın, özür dilerim.

V - Hem şuan baktımda sana baya bi yakışır, taşırsın.

Z - Öyle mi dersin, peki başka ek var mı?

Erez - Eminim boy olarak 1 santim büyüktür, diğeri sanki sana boyut olarak kısa gibiydi.

Z - Harbi mi?

Dedi lakin onları duyan herkesin aklına başka birşey gelmişti, bu yüzden de hepsinin gözleri büyümüştü. Kesinlikle ortada büyük bir yanlış anlaşılma vardı.

V - Balamir becerememiş abi, sana iyisi lazım.

Erez - Hey bende isterim, bana da alalım!

Z - Sana ben alırım, merak etme!

Kral'ın Prensi! ( Mafya Serisi 3) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin