Bay Marino - Serçe'm ne oluyor?
V - Saklan, hemen bir yere saklan...
●●●●
V - Senin şirkette ne işin var?
Dedi korkuyla, evet gelen Cihangir Bey idi. Ama adam onun korkusunu o yakalanmasın diyerekten sanmıştı. Bay Marino ise masa altındaydı, lakin kimin geldiğini hâlâ çözememişti çünkü kısık sesle konuşuyor gibiydi.
Cihangir B - Vurgun'um korkma, birşey yok. Hem o herifi öldürdün mü?
V - Evet!
Cihangir B - Nerde? Bak eğer buralara sakladıysan izin ver ben götüreyim.
V - Ben hallettim sıkıntı yok, en iyisi sen biri gelmeden git!
Cihangir B - Sen ne saklıyorsun?
Dedi çatık kaşlarla ona bakarak, o ise ufaktan endişeyle titrer olmuştu çünkü panik atağı tetiklenmişti. Bunu gören Cihangir Kara ise hemen onu orda ki koltuğa oturtup şunu söylemişti.
Cihangir B - Hayır, sakın kriz geçirme!
V - Çok ş-sey oldu.
Cihangir B - Ama birşey yok, bitti... Baba da burda, hadi benimle nefes al yavrum!
Dedi onun başının iki tarafından tutup kendine bakmasına neden olarak, kriz kelimesini duyan Bay Marino ise olduğu yerde zor durmuştu. Çünkü ona yardım etmek istiyordu, lakin duyduğu ses onu şoka sokmuştu. Elbette ki sesi tanıyordu, sonuçta Cihangir Bey'e ölüm kurşununu o sıkmıştı. Lakin belli ki ilk defa ıskalamıştı, orda bir halt olmuştu. Belki de bu yüzden Vurgun ona dokunmamıştı.
V - Nefes alamıyorum.
Diyince Cihangir Bey'in eli ayağına dolanmıştı, ne edeceğini bile bilememişti. O anda gelen seslerle onun saçlarına uzun bir öpücük kondurarak şunu fısıldamıştı.
Cihangir B - Akşam geleceğim, lütfen sağ kal!
Diyip ordan ayrılmak zorunda kalmıştı, Vurgun ise zorlukla nefes alırken nefes alış verisi bile bozulmuştu. Bir eliyse hızlanan kalbindeydi, resmen kalbi sıkışıyordu. O anda gelen asistan korkuyla şunu söylemişti.
Dilara - Patron iyi misin?
V - I-ilac,. Allah'ım nefes alamıyorum.
Dedi zar zor, bunu duyan kızsa korkuyla telefonu çıkarıp direk ambulans çağırmaya koyuldu. Vurgun ise gözlerinin kaydığını hissederken başını geri atmıştı, nefesi cidden ona yetmiyordu. Bay Marino ise seslerle korkuyla çıkmak istemişti ama yapamıyordu çünkü genç ona " ne olursa olsun çıkma! Boş bir anda burdan çık, git!" demişti.
Dilara - Iyi değil, nefes alamıyor ve kalbini tutuyor. Lütfen acele edin!..
Dediği anda onun daha da kötü olduğunu görünce endişeyle şunu söylemişti.
Dilara - Vurgun Bey iyi misiniz?
Dedi korkuyla hatta gelenlerde korkuyla ona bakmıştı. O an biri Poyraz Bey'i arıyorum demişti çünkü onların bildiği tek ailesi o ve Karahan'lar kalmıştı.
Vurgun'un şuan ki durumu diğer krizden bile ağırdı. Çünkü kalbini tutuyordu ve en önemlisi bilinci kayıyordu. Çok değil en fazla 14 dk sonra gözleri kapanmıştı, o an kız korkuyla bağırmıştı.
Zaman Atlaması/ Hastane!
Diğerleri "Balamir ve Zemheri'nin babaları" hastaneden çıkamadan birde onun gelişine denk gelince korku duymuşlardı. Zaten Karahan'larda koşa koşa buraya gelmişti, şimdiyse bekliyorlardı. O anda çıkan doktorla hepsi korkuyla ayaklanmış, Poyraz Bey ise yaşlı gözlerle şunu söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kral'ın Prensi! ( Mafya Serisi 3)
Teen Fiction¥- Insanın en büyük düşmanı sadece kendidir... Dedi siyah gözlü sonra da yanında ki bedene yandan bakıp şunu söylemişti. ¥ - Kendini kendin Azad etmen lazım başkası değil! $ - Yapamıyorsam? ¥ - O zaman tut elimi birlikte azad olalım...