Hastane!

415 35 11
                                    

Şimdiyse ailecek kahvaltı ediyorlardı, genç adamsa masada simit oluşuna sevinmişti çünkü bu şeyi felaket seviyordu. Yine ve yine simitin susamını kenara yığmıştı, bir yandan da kalanı da döküp yemeğe devam ediyordu. Bunu fark eden aileyse gülümsemişti, Diyar Bey ise fısıltıyla şunu söylemişti.

Diyar B - Lan bu çocuk gibi...

Diyince tek yanındakiler duymuş, onlarda dudağını dişlemişti. O anda genç adamın çalan telefonuyla hepsi merakla bakmıştı, Vurgun ise istemiye istemiye telefonu cebinden çıkarmıştı. Çünkü nedense bu evde ne zaman masaya otursa direk telefonu çalıyordu.

O sırada gördüğü Kral'ım yazısıyla direk toparlanıp aramayı cevaplamıştı. Bunu fark eden aileyse garip olmuştu, arayanı gören Uluç ise Cihangir Bey olduğunu anlamıştı. Çünkü geçen günde aynı yazı belirmiş ve baba demişti. Cihangir Bey dışında da bu şekilde konuştuğu olmamıştı. Fakat bu sefer ki konuşma şekliyle acaba başka biri mi? diye düşünmekten kendini alamamıştı.

V - Efendim.

Cihangir B - Dosya yok!

V - Ne demek yok? Sen onu bizim yanımızda kasaya koydun ya...

Cihangir B - Yok, kameraya baktım orda da bir halt yok. Bozuk!

V - Yeni takılan şey nasıl bozulsun? Biri bilerek bozmuştur.

Dedi ciddiyetle, aileyse dikkatini ona vermişti. Cihangir Bey ise sinirle küfredip şunu söylemişti.

Cihangir B - Caus var yada üçümüzden biri yerini değiştirdi yada aldı.

V - O yapmaz!

Cihangir B - Balamir varken mi? Iyi düşün Vurgun, niye yapmasın?

V - Niye yapsın?

Dedi sert bir sesle çünkü Zemheri konusunda asla taviz vermezdi. Ihanet gibi birşeyi de kabul edemezdi, etmezdi.

Cihangir B - Tamam sen bana dosyayı bul, onunla bir konuş sonra da bana gel!

●●●

V - Sen mi aldın?

Z - Özür dilerim.

V - BANA BUNU NASIL YAPTIN AZAD? NIYE?

Diye bağırınca hepsi korkuyla yerinde zıplamıştı, o ise bir anlığına nerde olduğunu unutmuştu. O anda konuşan karşı taraf oldu.

Z - Yaptığım hatamı düzelttim, içimse rahat!

V - Dosyayı alan benim sana ne oluyor, bu neyin vicdan azabı?

Z - Vurgun allah aşkına bu şeyin seni beni mi var?

Dediğinde Vurgun sinirle elini saçından geçirip şunu söylemişti.

V - Babam bunu duyarsa yanarsın biliyorsun demi?

Diyince bunu duyan aile çatık kaşlarla ona bakmıştı, o ise dediğim gibi Karahan Malikhanesinde oluşunu bir an unutmuştu.

Z - Rahat ol topram hiçbirşey olmaz, delikanlı dediğin kimseden korkmaz!

V - Cihangir Kara öyle diğerleri gibi değil, bir delirsin ortalığı yıkar. Fakat seni de çok sever, belki sana karşı ufak birşey indirim yapar.

Z - Cezam için ne vakit geleyim?.

Diyen arkadaşıyla derince bir of çekmişti, o anda fark ettiği aileyle duraksamıştı. Lâkin bir anda babasıyla göz gelince irkilmişti, adam resmen gözlerinin içine bakıyordu. Bu bir süre devam etse de sonunda ilk gözünü kaçıran o olmuştu. Poyraz Bey ise başını yan yatırıp ona bakmıştı çünkü ne olduğunu deli gibi merak ediyordu. Vurgun ise yutkunup şunu söylemişti.

Kral'ın Prensi! ( Mafya Serisi 3) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin