Ertesi gün...
Vurgun erkenden kalkmış, duşunu almıştı, şimdiyse salonda oturmuş filim izliyordu. Saatse 6.30 idi, o anda gelen Poyraz Bey ise onu görünce gülümsemişti. Sonra da ona ulaşıp yavaşça onun yanağına minik bir öpücük kondurmuştu.
Poyraz B - Günaydın kömürüm!
V - Günaydın.
Dedi filime geri bakarken, Poyraz Bey ise onun yanına oturarak izlediği filime bakınca bunun Bölük olduğunu görmüştü. Çoktan bitmeye yaklaşmıştı.
Poyraz B - Kaçta kalktın.
V - Çok olmadı, 30 dk anca olmuştur.
Poyraz B - O zaman filimin yarısını kaçırdın mı?
V - Yani ama sorun yok, zaten önceden izlemiştim. Bu yüzden de sadece ses olsun diye açtım yoksa uykum geliyor.
Dediğinde Poyraz Bey televizyonu kapatınca genç adam kaşlarını çatmıştı, Poyraz Bey ise gülümseyip onun yanağını okşayarak şunu söylemişti.
Poyraz B - Boşver uyu, zaten günlerdir gözüne uyku girdiği yoktu.
●●●
Ne kadar itiraz ederse etsin fark etmemiş çoktan uykuya dalmıştı. Şuansa başı babasının göğsünde uyuyordu, Poyraz Bey ise yavaş yavaş onun saçını seviyordu. O an uyanır gibi olunca oğluna seslenmişti.
Poyraz B - Vurgun'um istersen odana çık!
V - Tamam.
Dedi uyku maduru halde ondan ayrılarak, Poyraz Bey onun önüne dökülen saçlarını düzeltip şunu söylemişti.
Poyraz B - Git uyu yavrum, dinlen!
Diyince Vurgun başıyla onu onaylayıp yerinden kalkmış sonra da onun yanağına minik bir öpücük kondurup salondan çıkmıştı. Bunu beklemeyen Poyraz Bey şoka girerken Vurgun ise merdiven yerine asansörü tercih etmişti. Çünkü ciddî manada uykusu vardı ve bu kapanan asansör kapıyla geri yaslanıp gözlerini kapatmasından belliydi.
8.00...
Uluç - Vurgun uyamadı mı?
Poyraz B - Uyanıktı ama sonra uykusu geldi, şimdi de odasındadır.
Arman - Kahvaltı hazırdı, acaba çağırsak mı?
Ateş B - Çağırın, kahvaltı etmesi iyi olur. Sonra geri yatar!
Vefa - Bu sefer ben uyandırmak istiyorum, bu yüzden de hepiniz olduğunuz yerde kalın!
Diyince hepsi gülmüş, o ise bunu umursamadan koşarak ordan ayrılmıştı. Aradan geçen zaman sonra kardeşinin olduğu odaya girmişti ama onun masum bir halde uyuduğunu görünce duraksamıştı. Saçları yastığa dağılmış, dudağıysa büzülmüştü, çok tatlı duruyordu. Bu yüzden de Vefa'nın yüzünde ufak bir gülümseme oluşmuştu. Vurgun ise bundan habersizce yastığa sarılmış bir halde uyumaktaydı. O sırada sessizliği bozan çalan telefon olunca Vefa hemen masada duran telefonu alıp aramayı sessize almıştı. Vurgun ise bir an huzursuz olsa bile sonradan uykusuna devam etmişti. Arayan kişiyse elbette ki Cihangir Bey idi, o an Vefa ona Vurgun'un uyumasıyla ilgili mesaj atmak istemişti ama telefonda şifre vardı.
Vefa - Of ya...
V - Şist, çocuk uyuyor burda!
Dedi homurdanarak, Vefa ise kendini tutamayıp gülmüştü çünkü tepkisi çok tatlıydı. Vurgun ise huysuz bir sesle şunu söylemişti.
V - Uykum var benim ya, git kapıda gül!
Vefa - Kalkta kahvaltı edelim şeker şey...
Dedi onun saçını karıştırarak ama hissettiği yumuşaklıkla gülüşü solmuş yerini ufak bir gülümseme almıştı. Dudaklarındansa şu kelime dökülmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kral'ın Prensi! ( Mafya Serisi 3)
Teen Fiction¥- Insanın en büyük düşmanı sadece kendidir... Dedi siyah gözlü sonra da yanında ki bedene yandan bakıp şunu söylemişti. ¥ - Kendini kendin Azad etmen lazım başkası değil! $ - Yapamıyorsam? ¥ - O zaman tut elimi birlikte azad olalım...