Geçmiş!
2.eylül...
Kara ailesinden Cihangir Kara'nın oğlu intihar etti, küçük Kara şuan ölümle savaşıyor. Allah minik Kara'yı korusun!
Genç adam tesadüfen bulduğu dosyada bu haberle karşılaşınca kala kalmıştı. Resmen herkes o günkü şeyi bir intihar sanıyordu. Lakin bu cinayetti, psikoljik şiddet sonu olan bir cinayet. O olay olurken 10 yaşındaydı, şimdiyse genç adam 15'inci yaş günün sonlarındaydı ve bir anda önüne çıkan bu haberle siniri oynamıştı. Resmen Cihangir Bey gerçeği gizlemiş vede ortaya yalan haber salmıştı. Onu durduk yere intihar eden bir ergen gibi göstermişti çünkü onları tanıyan herkez Vurgun'u onun hazinesi diye bilirdi. Öyleydi de ama Cihangir Bey bu hazineyi hor kullanırdı.
V - Bunu ödeyeceksin Cihangir Kara!
2 yıl sonra!
Cihangir B - Vurgun!
V - Buyur baba!
Dedi sinirle dişlerini sıkarak, resmen zorla ona bu kelimeyi dedirtiyordu. Lakin her defasında derken iğrenirdi, sevdigi bu adamın aslında zalim oluşu vede ona çok büyük zararlar verişi canını yakardı. Ama en çokta zorla dediği bu kelime yakardı çünkü öz olana ihanet ediyor gibi hissediyordu.
Cihangir B - Bu nasıl nottur allah aşkına? Hem ben sana adam gibi çalış demedim mi?
Dedi sinirle deneme sonucu atarak, lakin dediğim gibi bu asılsız bir denemeydi. Hocalar sınava hazırlık diye böyle bir uygulama yapmıştı, lakin Vurgun iyi olsa bile Cihangir Bey'in isteğini yapmamıştı. Tüm denemeyi fulleyememişti!
V - Toplasan 8 yalnış bile yoktur!
Cihangir B - BANA CEVAP VERME!
Diye bağırınca Vurgun dolan gözleriyle yere bakmıştı, o ise sertçe gencin çenesini tutup kendine bakmasına neden olmuştu. Göz göze gelince de şunu söylemişti.
Cihangir B - Bu şeyi üniversite sınavlarında da görürsem canını yakarım. Acımam yemin ederim yakarım!
V - Özür dilerim baba!
Cihangir B - Afferim benim yavruma, şimdi git güzelce çalış vede kendini çok yorma!
Diyip onun yanağını öpmüştü sonra da giden oğlunu izlemeye başlamıştı. Vurgun ise hemen asansöre binmiş, kapı kapanınca da gözünden akan yaşla onun öptüğü yeri kıyafetin koluyla sertçe silmişti. Bedeniyse yaprak misali titriyordu, siyahlarında ki hüzünse daha çok belli olmuştu. Çok geçmeden de yeni bir yaş akıp giderken asansör onun odasına çıkan katta durmuştu. Kapı açılınca da hemen kendini odaya atıp kapıyı kilitlemişti. Sonra da kendini yere bırakmıştı çünkü daha fazla katlanamıyordu. Yapayalnız hissediyordu, onu seven biri yokmuş gibiydi. Bitikti kimi kimsesi yoktu, bir dostu bile yoktu, bunun nedeniyse Cihangir Kara idi. Çünkü dost edinmesime bile izin vermiyordu, onu yabani yetiştirmeye çalışıyordu. Daha 15 yaşında anca vardı, tamda yeni insan tanıma yaşındaydı, lakin adam ona izin vermiyordu. Şuradan şuraya giderken bile ona hesap vermek zorundaydı, su içerken bile nedenini ona açıklamak zorundaydı.
V - Allah'ım bu nasıl ceza, neyin cezası bu?
Dedi yüzünü dizlerine gömüp ağlarken, bedeniyse her ağlayışta sarsılıyordu. Canı yanıyordu, hem ruhen hemde bedenen bitmiş gibi hissediyordu. Lâkin bir çıkış yolu bulamıyordu, kurtuluş yoktu... Ya katlanacaktı yada bu ızdıraba ölümle son verecekti yoksa Cihangir Kara'dan kurtuluş yoktu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kral'ın Prensi! ( Mafya Serisi 3)
Teen Fiction¥- Insanın en büyük düşmanı sadece kendidir... Dedi siyah gözlü sonra da yanında ki bedene yandan bakıp şunu söylemişti. ¥ - Kendini kendin Azad etmen lazım başkası değil! $ - Yapamıyorsam? ¥ - O zaman tut elimi birlikte azad olalım...