Kral'ın Prensi! ( Mafya Serisi 3)

Baba olmadan Ölmek mi?

Genç adam kusarken tüm bedeni titriyordu, Bay Marino ise onun sırtını sıvazlayıp hafifte okşuyordu.

Bay Marino - Serçe'm, birşey yok.

Dediği an onun bacağını tutan elle duraksamış sonra da o eli sıkıca tutup sakinleştirici şeyler söylemeye devam etmişti. Vurgun ise gözünden akan yaşla gözlerini kapatmıştı, ne yediyse tümden çıkmak ister gibiydi.

V - Baba olmadan ölmek istemiyorum.

Diyince Bay Marino kendini tutamayıp gülmeye başlamıştı. Elbette ki ne dediğini net anlamıştı. Hem belli ki genç birazda nazlanıyor hatta birazda drama quinlik yapıyordu. Vurgun ise yeniden kusarken sinirle lavaboya vurup bağırmıştı.

Bay Marino - Şist ağlamak yok, sakin ol serçe'm!

V - Ağlamak acizlerin işi!

Bay Marino - Ne?

V- Bende âcizim.

Dedi ciddi ciddi ağlarken, Bay Marino ise hüzünle onun saçlarını severek şunu söylemişti.

Bay Marino - Sen âciz değil, sen çok güçlüsün!

●●●

Bay Marino - Kalkmak lazım.

Dedi göğsüne yaslanmış olan bedenin saçını severek, kusması bitince dengesini kaybedip düşmüştü. Ama neyse ki ardında Bay Marino vardı da onu tutmuştu. Şimdiyse göğsüne yaslı duruyordu, ağzında hâlâ iğrenç bir tat vardı.

V - Iğrenç!

Bay Marino - Ne iğrenç?

V - Ne yediysem ağzıma geldi, midem alt üst oldu.

Dedi yüzünü buruşturarak, hem karnı da acımıştı. O anda aklına gelenle kocaman gülümseyip yeniden konuşmuştu.

V - Yemek yiyelim.

Bay Marino - Sen ve ben?

V - Yok konu komşuyu da çağıralım, ayıp olur.

Bay Marino - Ha?

V - Şurada bir romantik olayım dedim, içine ettin... Sus!

Bay Marino - Sen bana yemek teklifi ettin.

V - Evlenme teklifi değil, ergen kızlar gibi sevinme! Ayrıca oturmaya yer mi kalmadı da tuvalette otuyoruz, bu nasıl fantazi ya?

Bay Marino - Sen kendine geldi?

V - Allah razı olsun başımda durdun, bari gitme de bir kahvaltı edelim. Ama önce şu takımı bir çıkar, üstün şey olmuş...

Bay Marino - Utanma herkesin başına gelir, bana sen kıyafet verecek?

Dedi merakla sorarak, birde onun giysilerinden giymeyi isterdi. Çok geçmeden de yerden kalkıp ordan çıktılar, tabi Vurgun önce bir yüzünü yıkamıştı. Sonra da dolabı işaret ederek şunu söylemişti.

V - Ne istersen bak al ama dozunu kaçırma, parfümüme de dokunma!

Bay Marino - Neden?

V - Sevgili gibi aynı mı kokacağız?

Bay Marino - Ben bu fikri sevdim!

V - Iyi ne halt yersen ye ama bitirme yoksa yenisini aldırırım!

Diyip odadan çıkmıştı, Bay Marino ise kocaman gülümseyip onun arkasından uzunca bakıp şunu fısıldamıştı.

Bay Marino - Demek baba olmadan ölmek istemiyorsun, söz seni ben baba yapacak! Çok eğleneceğiz...