Sorgu!

176 26 54
                                    

Zaman atlaması...

   Neyse ki iyiydi, bedeni temizlenmişti, ah birde doktorun ölümüyle vede bu olaydan dolayı hastanede polisler vardı. Kameralara bakıyorlardı, yoğun bir çalışma vardı. 2 polisse kendine gelen Vurgun'un ifadesini alıyordu. Ama onun tek gördüğü sorular sorup iğne yapan doktordu. Zaten doktor aileye bilgi geçme diyip ordan ayrılmıştı, saatler önce de bir hemşire onu ölü bulup polis çağırmıştı. Görgü tanıklarını da sorguya almışlardı.

***
Polis - Emin misiniz hemşire hanım?

Hemşire - Evet polis bey en son Balamir Hazender ile odasında bir görüşme yapacaktı. Hem benden de kahve istemişti, götürdüğümdeyse ikisini konuşurken gördüm.

Dedi kendinden emin bir sesle, olanı bir bir anlatıyordu. Sonuçta ortada bir cinayet vede bir hastanın bedeninde gezinen zehir vardı. Ama neyse ki hasta kurtulmuştu, erken müdahale edilmişti. Durumu iyiydi, şuan yanında ailesi vardı. Zehrin girdiği yani serumun olduğu yer hafif morarmıştı. Şuan da Uluç'un taktığı serum vardı, bu da o gücünü azda olsun toplasın siteydi. Bedeni yorgundu. Aile onu uyutmamaya çalışıyordu çünkü hem bu olay vardı hemde başını vurmuştu. Bu yüzden 24 saat uyanık kalması lâzımdı, bu 24 saat çok önemliydi. Son olayla da uyumasından yana korku duyuyordular.

Sorguyla ilgilenen polislerden biri onun dediklerini not alırken diğeriyse yeni bir soru sormuştu.

Polis - Ne konuştular duydun mu?

Hemşire - Tek Balamir Bey'in "Hallettin mi? Kanına karştı mı?" dediğini duydum ama neyle ilgili dedi anlamadım.

Polis 2 - Vurgun Karahan zehirlenmiş, o olabilir mi?

Dedi not alan kişi çünkü aklına tek bu geliyordu. Sonuçta iki olayda aynı gün ve aynı zaman diliminde olmuştu. Bunun üzerine diğeri de onu onaylayıp şunu söylemişti.

Polis - Bir ihtimal, en iyisi Hazender Malikhanesine gitmek. Sorguya alsak iyi olur, zaten Vurgun Bey'de son anda fark edilişle kurtulmuş. Abisi fark etmiş yoksa mazallah bugün adamın cenazesi vardı.

Zaman atlaması/ Vurgun'un oda.

Poyraz B - Vurgun'um biraz daha dayan, söz sonra sana aralıksız uyuma izni vereceğim.

Dedi onun saçlarına uzun bir öpücük kondurarak sonra da yerine geri oturmuştu. Vurgun ise yatak başlığına yaslanıp yerinde hafif kaymıştı. Uykusu vardı ama ailesi izin vermiyordu, yanında oturan Zemheri ise o uyumasın diye herşeyi yapıyordu. Hatta 1 saat önce telefondan filim izlemişlerdi ama uyuyacak gibi oluğu anda birden müzik açıp korkutmuştu. Ama asıl amacı uyanık tutmaktı, bunu yaparken de korkutmuştu. Şimdiyse öylece oturuyordu, birkaç dk sonra Zemheri bahçeye çıkmak için izin isteyip ordan ayrılmıştı. Yanında olan Zait abisiyse onun peşinden gitmişti. O an boş kalan yere de Bay Marino oturmuştu, hemen gencin yanına oturmuştu. Bunu gören aile susmayı tercih etmişti çünkü şuan tek düşündükleri Vurgun'u uyanık tutmaktı.

●●●

  Bay Marino omzuna düşen başla daldığı düşüncelerden çıkmıştı. Bu başsa Vurgun'a aitti, onun hoş  kokusuna mayışmıştı. O an yanağına değen elle gözlerini aralamıştı.

Bay Marino - Uyumak yok serçe'm.

Dedi onun dağılan saçlarını düzelterek, Vurgun ise homurdanarak yerine sinmişti. Uykusu çok vardı ve odada bulunan birkaç kişi uyumuştu, bazıları da odadan ayrılmıştı. Odada ki tek uyanık şuan ikisiydi, Poyraz Bey bile yorgunlukla uykuya dalmıştı çünkü şirkette baya bir yorulmuştu. Birde üstüne bu olay gelince tamamen bedeni bitmiş gibi uykuya dalmıştı.

Kral'ın Prensi! ( Mafya Serisi 3) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin