Tanıtım (Efken'in Hikayesi)

135 79 78
                                    

Ildız'ımın hikayesini başlattık sırada Efken'im var. Tekrar söylüyorum eleştiriye açığım. Sizin yorumlarınızla kendimi geliştireceğim. Efken erkek ve Ayşıl da kız, not düşeyim.
Bölüme geçebiliriz.

Bencillik... Bir insanın çıkarları uğruna başka bir insanın hayatını mahvetmesinin savunulur bir yanı yok. Ama günümüz şartları çıkarlardan ibaret gibi. Kimsenin kimseye tahammülü yok. Kimse kimseyi umursamıyor. Gerçek mutluluk... Peki o nerede?

Hadi0zaman gururla sunar.

Aşkın getirdiği güzelliklerin tadını çıkarıyorduk, mutluy-duk... Mutlu muyduk? Yani ben mutluydum da, o mutlu muydu benimle? Göremedim... Onun beni sevmediğini göremedim.

---

Efken arabasıyla Ayşıl'ın çalıştığı şirketin önüne geldi. Elinde sevgilisi için aldığı papatya demeti vardı. İşte sevgilisi kapıda görünmüştü ve onu ne zaman görse heyecandan ne yapacağını bilemezdi genç adam. Ayşıl yanına geldiğinde papatyaları uzattı ona. İki yıldır sevgiliydiler ve her buluşmalarında Efken aşkına papatya alırdı.

"Sana aldım. Beğendin mi?" "Çok... Ama sana gelmemeni söylemiştim. İşlerim var."

Ayşıl tam bir işkolikti. Efken de işine düşkündü ama o her şeye vakit ayırma taraftarıydı. Ayşıl, herkese karşı mesafeli hatta Efken'in yanında bile ona karşı mesafeli olabiliyordu bazen. Efken'i de en çok üzen ve rahatsız eden buydu ama Ayşıl her seferinde bir sorun olmadığını sadece işine biraz fazla düşkün olduğunu söylerdi.

"Aşkım, bir haftadır birbirimizi göremiyoruz. Ben de kendime izin verip seni de kaçırmaya geldim. İtiraz istemiyorum."

"Ama..."

Efken onu arabaya bindirdi. Şoför koltuğuna binip arabayı çalıştırdığında Ayşıl da papatyaları kokluyordu. Yüzü gülüyordu sevdiğinin ve genç adamın onun gülen yüzünü görmekten başka istediği yoktu.

"İki saatten fazla işimden ayrı kalamam baştan söylüyorum Efken."

"Dedi İşkolik Aşkım. Bugün izin verdik kendimize ve bugün bu iki aşık hayatın tadını çıkaracak. Anlaştık mı?"

Genç kadın yüzünde zoraki bir gülümseme ile başını salladı. İki sevgili ormanlık bir alana geldiler. Efken sevdiğine aşkla bakıyordu ama Ayşıl hep düşünceliydi, hep bir şeyler planlıyordu. Temiz havayı içlerine çektiler.

"Ne yapacağız burada?"

"Piknik yapacağız. Buna ikimizin de ihtiyacı vardı."

"Öyle mi diyorsun?"

"Diyorum."

Efken piknik çantasını çıkardı. Ayşıl ile birlikte her şeyi hazırladılar. Saatlerce eğlendiler (!). Ayşıl işi olduğunu söyleyip dursa da Efken ona birlikte zaman geçirmelerinin her şeyden önemli olduğunu söylüyordu. Ayşıl huzursuzdu ve yine mesafeli davranmaya başlamıştı. Bunu farkeden Efken de durgunlaşmıştı.

"Sorun ne Ayşıl?"

"N-ne diyorsun aşkım sen? Bir sorun yok."

"Yüzün öyle söylemiyor ama sanki sirke işine girmişsin gibi sirke satıyor."

"Sorun yok sevgilim sadece... Her şeyin bu kadar güzel olması beni korkutuyor. Bu kadar mutluluktan sonra kötü şeyler olmasından korkuyorum."

Ayşıl başını Efken'in göğsüne koydu. Efken ise onun saçlarını okşamaya başladı. Sevdiğini rahatlatmak istiyordu, onu kurtarmak istiyordu o kötü düşüncelerden ve elinden sadece bu geliyordu. Ve en kötüsü de o Ayşıl'ın rahatlatmaya çalışırken, kendi ise şimdi o kötü düşüncelerin ağına düşmüştü.
Gün batımını da izledikten sonra arabaya bindiler. Bu sefer ikisinin de içinde bir huzursuzluk vardı. Ayşıl elini Efken'in elinin üstüne koydu. İkisi de birbirine buruk bir gülümseme ile baktı.

Kalp Kırıkları (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin