Yeni bölümümüze hoşşş geldinizzzz.
İyi okumalar dilerim.
Hadi0zaman gururla sunar.
Kerem ağır hareketlerle indi arabadan ve ona saygıyla selam veren görevliye baş selamı verip beyaz taşlar döşeli olan uzun ince yolda yürümeye devam etti. O evin en sevdiği yeri o bahçeydi, insanı ferahlatıyordu.
Sakin bir şekilde yalının kapısının önüne geldiğinde babasının baş yardımcısı çıktı karşısına.
Yardımcı: Babanız sizi arka bahçede bekliyor Kerem Bey. Buyrun.
Yardımcı önde, Kerem arkada arka bahçeye girdiler. Ellilerinin ortalarında bir adam ve bir kadın bahçede bulunan koltuklarda kahve içiyorlardı.
Yardımcı: Kerem Bey geldi efendim.
Kerem'in babası: Tamam, sen ön bahçede bekle. Hoş geldin oğlum. Geç otur.
Kerem, babasının ona söylediklerine uyarak annesinin oturduğu koltuğun diğer ucuna oturdu.
Kerem: Baba bir şey mi oldu? Konuşmak istediğini söylemiştin.
Kerem'in annesi: Alaz geldi bugün. Ildız'ın nişanlısı.
Kerem: Artık eski nişanlısı...
Kerem'in kısık sesle söylediği şeyle babasının yüzüne küçük bir gülümseme yerleşti ama tekrar ciddi ifadesine döndü. Kerem'in Ildız'a karşı hissettiklerinin farkındaydı ama oğluyla bu konuyu konuşmamıştı hiç.
Kerem'in babası: Biliyoruz. Dövmüşsün adamı. Doğru mu?
Kerem: Dövdüm ama adam olmadığı için dövdüm. Ildız'a zarar vermeye kalkmıştı. Şerefsiz herifin teki.
Kerem'in başı önde söylediği şeyle ikisinin de kaşları çatıldı.
Kerem'in annesi: N-nasıl y-yani? Ildız'ı çok seviyordu o, nasıl yapabilir?
Kerem: Hepsi fasa fisoymuş işte. Neyse... Siz söylemeden ben söyleyeyim. Şiddet kesinlikle doğru bir çözüm değil. Ama hem Ildız'ı hem de kendimi korumam lazımdı. Bu yüzden de pişman değilim, yine olsa yine yaparım. Şimdi yiyeceğim her türlü azara razıyım. Gönderin gelsin.
Kerem teslim olmuşçasına son cümlesini de söylerken başı hâlâ öne eğikti. Annesi ve babası ortak bir karar almak için birbirlerine baktı. Sözsüz anlaşmalarından sonra ilk konuşan babası oldu.
Kerem'in babası: Kaldır başını önce. Sana inanıyorum oğlum. Ve demin de şiddet doğru bir çözüm değil. Bana yalan söylemeyeceğine eminim. Hem Ildız'ı koruman da güzel bir şey, iyiki oradaymışsın da kötü haberler almamışız ondan. Ama Alaz'ın eni konu gelmesi şaşırttı bizi.
Kerem'in annesi: Bayağı hırslandırmışsın onu, belli. Ama ne olursa olsun önceliğimiz sensin, sana zarar gelmesin. O yüzden bu tür aksiyonlardan olabildiğince uzak durman lazım. Olur mu?
Kerem annesinin son sorusuyla birlikte güldü. Ildız için gerekirse ölürdü. Aksiyondan uzak mı kalacakmış bir de?
Kerem: Söz veremem.
Kerem'in babası: Kerem. Sana bir şey olsa ne yaparız biz ya? Biraz kendini de düşün.
Kerem: Kendimi düşünüyorum zaten. Ildız'a bir şey olsa ne yaparım ben?
Dediği şeyle gözleri açıldı. Ne demişti o? Hemen yerinden fırladığında tek düşündüğü şey kendini odasına kapatmaktı.
Kerem'in annesi: Bak seen. Benim oğlum neler düşünüyormuş? Gel bakayım, bu sefer kesin konuşacağız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Kırıkları (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"Kalp kırılırsa kaynamaz." Eğer her kalp kırıldığında kaynasaydı kalp kırıklığının ayağı takılıp düşmekten farkı kalır mıydı? Vicdan gerçekten herkes de var mı? Ya da biz vicdansız ve 'insan olmayan' şahısların yaptıklarına ne ara göz yumar olduk? A...