Yeni bölümümüze hoşşş geldinizzzz
Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar dilerim.
Hadi0zaman gururla sunar.
Alaz kaza yapmadan aylar öncesi
Ildız: Evet Nesli, Alaz gelecek. Nişanlım ya hani. Baş başa kahvaltı yapacağız falan.
Nesli: Yıldızım hâlâ bir şansın var daha evli değilsiniz, bir daha düşün.
Nesli'nin alayla söylediği şeye Ildız ufak bir kahkaha attı. Kerem'in Alaz'ı sevmediğini ama Ildız için ona katlandığını biliyordu. Fakat Nesli bu durumu alaya aldığı için ne düşündüğünü anlamak zordu.
Ildız: Komik şey seni. Yarın kapındayım, alırım ben senin gönlünü.
Nesli: Aman be. Sen Alaz'ına git.
Ildız: Pasta falan yerdik, hesap da benden olurdu. Ama... Yine de sen bilirsin.
Ildız bir yandan masayı hazırlarken Nesli'nin konuşmalarına gülüyordu.
Nesli: Yani... Düşündüm de. Galiba bu seferlik seni affedebilirim.
Ildız: Çok fenasın.
Nesli: Enişten geldi, kapatmam lazım yıldızım.
Ildız: Sonra görüşürüz, selamımı söyle.
Nesli'nin heyecanlı bir şekilde telefonu kapatmasıyla kıkırdadı. Arkadaşının konu Ozan olunca çok farklı birine dönüştüğünü biliyor ve onun bu hali onu mutlu ediyordu. Ozan'ın da ondan farkı olmadığından pek sıkıntı yaşamıyorlardı.
Birden beline sarılan kollarla kasılsa da burnuna dolan tanıdık koku ve ardından gelen sözlerle rahatladı. Alaz gelmişti.
Alaz: Bu kadar mükemmel olmak yormuyor mu be güzelim?
Ildız kıkırdayarak ona döndü ve kollarını onun boynuna doladı.
Ildız: Mükemmel kelimesinin sözlükteki gizli karşılığıyım ben, değerimi bil.
Alaz gülerek Ildız'ın yanağına bir öpücük kondurdu.
Alaz: Sana bir şey getirdim sana layık değil ama. Beğenmezsen söyle.
Cebinden siyah kadife bir kutu çıkarırken Ildız merakla kutuya bakıyordu. Hiçbir zaman gözü parada olmamıştı, küçük bir şeyde de mutlu olabilirdi ama Alaz'ın hediyeleri genelde fazla pahalı şeyler olurdu. Bu da bazen onu huzursuz edebiliyordu.
Kutu açıldığında yıldızlı bir kolye ile karşılaştı Ildız. Çok zarif gözükse de pahalılığından emindi.
Ildız: Alaz... B-bu çok güzel. Ama çok pahalıdır bu. Hiç gerek yoktu.
Alaz: Ildız bunları aştığımızı sanıyordum. Ayrıca bu kolye senden değerli değil. Lütfen sadece kolyeyi beğenip beğenmemeye bak.
Ildız gülümseyerek ona sarıldı. Cidden onun zevkine uygun bir kolyeydi ve taktığı her an Alaz'ı hatırlayacaktı.
Ildız: Çok teşekkür ederim, çok beğendim. Bu kolyeyi taktığım her an seni hatırlayacağım.
Sonra ise Alaz kolyeyi Ildız'ın boynuna takto ve kahvaltılarına başladılar. Yüzlerindeki gülümsemeler sanki hiç solmayacakmışcasına her dakika genişlerken Alaz'ın telefonuna bir mesaj geldi ve kaşları çatıldı. Şirketten olduğunu söyleyip geçiştirirken Ildız belki de ona inanmak istemişti. Ama zaman bazen acımazdı ve rüzgarı tersine estirirdi. O kolyenin bir gün acı vereceğini bilemezlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Kırıkları (TAMAMLANDI)
Novela Juvenil"Kalp kırılırsa kaynamaz." Eğer her kalp kırıldığında kaynasaydı kalp kırıklığının ayağı takılıp düşmekten farkı kalır mıydı? Vicdan gerçekten herkes de var mı? Ya da biz vicdansız ve 'insan olmayan' şahısların yaptıklarına ne ara göz yumar olduk? A...