Yeni bölümümüze hoşşş geldinizzzz
Güneş ve Uzay bulundu mu? Vurulan Uzay mı?
Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar dilerim.
Hadi0zaman gururla sunar.
Araba Ebru'nun dediği o adrese ilerlerken Temmuz heyecan ve korkuyla camdan dışarı bakıyordu. Uzay ve kardeşini bulabilecekler miydi? Bulabilirlerse ne halde bulacaklardı?
Ildız, Kerem ve Temmuz aynı arabadaydı. Arabayı Kerem kullanıyordu. Hepsi bir heyecan içindeydi.
Ildız: O adrestelerdir ikisi de değil mi? Lütfen öyle olsun ya.
Kerem: Bence ikisi de aynı yerdedir. Sağ salim bulalım da onları. Dönsünler artık evlerine.
Temmuz: İkisini de çok özledim. İyi olsunlar.
Kerem: İnşallah iyidirler Temmuz.
Kanlı kurdele akıllarından çıkmıyordu. Uzay'a ne olduğu hakkında hiçbir fikirleri yoktu. Önce polis arabaları, sonra Efken'in arabası ve daha sonra da Kerem'in arabası gelip durdu o binanın önünde. Hepsi gerginlikle binaya bakarken o yürek yakan sesi duydular.
Güneş: YARDIM EDİN! ABİM ÖLÜYOR, YARDIM EDİN!
Güneş'in bağırışlarını duyan herkes şok içinde kalmıştı. Abisinin ölüyor olduğunu mu söylemişti o?
Efken: Güneş'in sesi miydi o?
Temmuz duyduğu şeyin acısıyla binanın girişine doğru koşmaya başladı. Uzay ve Güneş'ten başka kimse umrunda değildi o an, özellikle de Uzay. Onu durdurmaya çalışanları dinlemeyip içeri daldı, arkasından da Ebru'nun da içinde olduğu polis ekipleri geliyordu.
Korkuyla binanın içinde onları ararken çok yakından gelen ağlayış sesleriyle yutkunamadı bile. O kapının ardında öylece kaldı ilk önce. Gözünden yaşlar süzülürken gözleri oradaydı.
Güneş yere oturmuştu, Uzay'ın başı da onun dizlerindeydi. Üstü kan içindeydi Uzay'ın. Sanki yaşamıyor gibiydi.
Güneş: Temmuz abla... Benim yüzümden ölecek abim.
Temmuz onların yanına çöktüğünde elleri Uzay'ın yüzündeydi.
Temmuz: Uzay! Uyan hadi. Bak geldik. Çıkaracağız buradan sizi. Söz verdin, bırakmayacaktın beni.
Gözü kanlara kaydığında daha çok ağlamaya başladı. Korktuğu şey başına gelmiş olamazdı, Uzay ölmüş olamazdı.
Temmuz: Uzay... Hadi aç gözlerini. Bak, ben geldim. Minik Şey'in Dev Çocuk'a ihtiyacı var. Uyan lütfen uyan.
Güneş: Abi lütfen kendine gel artık. Lütfen...
Başını yana çevirip Güneş'e baktığında onun yara bere içindeki yüzü ile karşılaştı.
Temmuz: Güneş...
Tek kolu ile Güneş'i kendine çektiğinde ikisi de hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Güneş: Ölmesin... Abim ölmesin...
Görevliler gelip Uzay'ı sedyeye alırken Temmuz asla onun elini bırakmıyordu. Diğer eli de onun saçlarındaydı. Güneş'i de diğer sedyeye almışlardı ama o abisini bırakmamak için direniyordu.
Temmuz: Güneş... Abin senin iyi olmanı ister. İyi olman için senin de hastaneye gitmen ve kontrollerinin yapılması lazım. Abin seni yıkılmış görürse çok üzülür.
Bunları bile sanki normal ses tonunda konuşursa Uzay onları duyarmış gibi kısık sesle söylemişti.
Onlar dışarı çıkıp ambulansa ilerlerken tayfanın geri kalanı da başlarına toplandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Kırıkları (TAMAMLANDI)
Ficção Adolescente"Kalp kırılırsa kaynamaz." Eğer her kalp kırıldığında kaynasaydı kalp kırıklığının ayağı takılıp düşmekten farkı kalır mıydı? Vicdan gerçekten herkes de var mı? Ya da biz vicdansız ve 'insan olmayan' şahısların yaptıklarına ne ara göz yumar olduk? A...