Yeni bölümümüze hoşşş geldinizzzz.
Şarkı: Cem Adrian feat. Birsen Tezer - Beni Hatırladın Mı? (Medyada çıkmayabilir o yüzden yazayım dedim. Yüzleşme sahnesi aklıma bu şarkıyı getirdi.)
Bir önceki bölümde Ayşıl sahalara geri dönmüştü. Bu bölüm bakalım bizi neler bekliyor? Umarım beğenirsiniz.
Hadi0zaman gururla sunar.
Ayşıl: Ee beni özlediniz mi?
Kazadan bu yana çok değişmişti Ayşıl da. Zaten zayıfken daha da zayıflamıştı. Beline kadar uzun olan sapsarı saçları çenesinin hizasında kesilmişti. Uzun zaman boyunca annesi ve Cenk tarafında bir evde tutulmuştu. Ama bunlara rağmen tüm kızgınlığı Efken'e idi. Kazada karnına giren demir onun anne olma ihtimalini elinden almıştı. Efken de İlkay da bundan haberdardı. Onun gözünde Efken, sorgusuz sualsiz yarı yolda bırakmıştı onu. İlkay'a öfkeliydi. İlkay onun gözünde bu kadar zavallıyken nasıl olmuştu da cesaretini toplayıp Efken'e açılmıştı? Efken onu sevmek gerekirse de o aşkın ızdırabını çekmek zorundaydı Ayşıl'ın gözünde. Ama artık hiçbir şey onun kontrolünde değildi ve bu onun için çok sinir bozucuydu.
Efken gözlerinden yaşlar süzülsün istedi. Bağırıp çağırmak istedi. Oradan bir an önce çekip gitmek istedi. Ama hiçbirini yapamadı. Artık farkındaydı hepsinin. Ona yapılan her şeyin farkındaydı. İçinde bir şeyler yanıp kül oluyordu. Sanki o geçen ayların hepsi öfkeye dönüyordu. Ayşıl ile birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı. İkisi de tanıdık bir şeyler arıyorlardı o gözlerde. Ama ikisi de öyle değişmiş, öyle kamufle etmişlerdi ki kendilerini artık EfAy bitmişti. İlkay'a dönüp bakamıyordu. Ama omzunun ıslandığından İlkay'ın gözlerinden yaşlar süzüldüğünü anlıyordu.
İlkay başını Efken'in omzuna yaslamıştı. Ona destek olmaya çalışsa da kendisinin de canı acıyordu. Aylardır öldü bildikleri, hatta ölümünden sorumlu tutuldukları Ayşıl karşılarındaydı. Neyin bedelini ödemişlerdi ki aylarca? Neyin intikamını alıyorlardı onlardan? Para isterken şimdi neden böyle bir yola başvurmuşlardı? Efken de İlkay da o kadar çok yara almışlardı ki.
Efken geriye doğru bir adım attığında o an ona vurulan tüm hayali kilitlerin açıldığını hissetmişti.
"Sana... "Gelmeyelim." demiştim. Ölmek istemiyorum ben. "
" Benim yüzümden... "
E-eğer bana bir şey olursa sorumlusu sensin. "
Hatırladığı an ile gözlerinden birer yaş süzüldü. Ayşıl yaşıyordu ve karşısındaydı. İşin özeti, Efken bunca acıyı boşu boşuna çekmişti.
Efken: Ölmedin ve karşımdasın. Her şeye rağmen karşıma geçebiliyorsun yani. Öyle mi?
Sesi derinlerde bir yerlerden geliyordu sanki. Ama belki de ilk defa Ayşıl'ı da Efken'in öfkesi tedirgin etmişti. Duruşu sakin olsa da sesi ürkütücüydü.
Ayşıl: Öyle.
Efken: Öyle. Öyle... Bana neler söylediğini hatırlıyor musun?
Ayşıl: Harfi harfine. Hiç unutmadım ki.
Biraz sonra Efken'in patlayacağını anlayan İlkay,, Efken'in omzuna bir öpücük kondurup ondan uzaklaştı. Ayşıl'a öfkeliydi. Evet, yaşaması iyi bir şeydi ama yaşattıkları nefret sebebiydi.
Ayşıl ise gözünü Efken'den ayırmış, İlkay ve Efken'in yakınlığına bakıyordu. Bitmişti aslında, o an Efken'i kaybettiğini kabullenmeliydi. Ama bu onu daha çok hırslandırmıştı. Bu kurdukları tuzak Efken ve İlkay'ı yakınlaştırmıştı yani Ayşıl kendi ayağına sıkmıştı ama bunu şimdi farkediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Kırıkları (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"Kalp kırılırsa kaynamaz." Eğer her kalp kırıldığında kaynasaydı kalp kırıklığının ayağı takılıp düşmekten farkı kalır mıydı? Vicdan gerçekten herkes de var mı? Ya da biz vicdansız ve 'insan olmayan' şahısların yaptıklarına ne ara göz yumar olduk? A...