22. bölümümüze hoşşş geldinizzzz canlar.
22 sayısı ile aramda garip bir şey var, o yüzden o bölümü özellikle söyleyeyim dedim. Şaka bir yana yirmi ikinci bölüm bu. Umarım geçtiğimiz tüm bölümleri sıkılmadan ve severek okumuşsunuzdur. Beni oy ve yorumlarınızla yalnız bırakmadığınız için çok teşekkür ederim. Şimdi daha fazla uzatmadan bölüme geçelim. Umarım beğenirsiniz. Bölüm başlamadan önce o artık klasikleşmiş olan o yazıyı da okuyalım. VEE
Hadi0zaman gururla sunar :")
Siyah topukluları ile yeri delecekmişçesine yürüyor, adımlarının hızlılığı topuk tıkırtılarının havuzun başındaki Alaz'a her seferinde daha yüksek sesle gelmesini sağlıyordu.
Gelen kişinin kim olduğunu bildiği için şezlongunda rahat bir şekilde içkisini yudumluyor ve diğer elinde de sigarasını tutuyordu. Dışarıya rahat gözükse de onun da içinde gittikçe büyüyen bir öfke vardı. Ildız'ı kaybetmeye ilk defa bu kadar çok yakındı.
Topukluların sahibi öfkeyle yanındaki şezlonga oturduğunda yüzüne sinsi bir gülümseme yayıldı.
Ayşıl: Alaz ne yaptığını sanıyorsun sen!?
Alaz: Topuklu giyme, sana zarar.
Ayşıl şezlonga yayıldığında içindeki öfkesini dizginlemeye çalışıyordu. Efken'in karşısına çıkmak için Cenk ve annesinin ona ayarladığı evden kaçmıştı. Ve "Denize düşen yılana sarılır." misali Alaz'a gelmişti.
Ayşıl: Bu kadar rahat olma, sinirimi bozuyorsun.
Alaz: Sana da biraz içki ikram edebilirim, maksat sinirlerin yatışsın.
Ayşıl şezlongun dibindeki bardağı alıp Alaz'a uzattı. Bardağa içki dolarken Ayşıl bakışlarını Alaz'dan çekmiyordu. Alaz hep aynıydı, onun için önemli olan sadece kendisiydi. Herkesi her şartta satabilirdi. Ayşıl için de bu geçerli olsa da Alaz'ın oyunlarına her seferinde kanıyordu.
İçki dolu bardağı dudaklarına götürürken Alaz'ın söylediği şey ile sinirleri yine tepesine çıkmıştı.
Alaz: Ne yapmışım ya ben?
Ayşıl: Annemi aramışsın, daha ne yapacaksın!?
Alaz: Efken'e gitmişsin, hem de bana danışmadan. Ufak bir uyarı olarak düşün bunu.
Ayşıl büyük bir kahkaha atıp içkiyi yan tarafına koydu.
Ayşıl: Onu Ildız'ı kaçırırken düşünecektin. Ne geçti eline? Kerem ağzınla burnunu yer değiştirip bırakmış seni. Tip mip hiç yoktu, şimdi suratına bakılacak halde bile değilsin.
Alaz: O malum gün öyle demiyordun ama.
Ayşıl gözlerini önlerindeki havuza dikti o günü çok iyi hatırlıyordu, o gün sarhoş olmayı da becerememişti.
Alaz ve Ildız'ın nişan günü
Nişan için koşturmacalar devam ederken Alaz sıkıntıyla boynunu sıkan kravatını çekiştiriyordu.
Ozan: Damat Bey pek bir heyecanlı.
Ozan yanına gelip kolunu Alaz'ın omzuna attığında Alaz güçlükle gülümsedi. Aklı Ayşıl ile geçirdiği gecedeydi, dün gecede.
Alaz: Gebereceğim heyecandan. Böyle mi oluyormuş bunlar ya?
İkisi de güldü. Bir gözü Kerem'deydi, onun Ildız'a karşı olan duygularının farkındaydı. Eğer Ayşıl ile arasında olanları öğrenirse kesinlikle Ildız'a yetiştirirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Kırıkları (TAMAMLANDI)
Novela Juvenil"Kalp kırılırsa kaynamaz." Eğer her kalp kırıldığında kaynasaydı kalp kırıklığının ayağı takılıp düşmekten farkı kalır mıydı? Vicdan gerçekten herkes de var mı? Ya da biz vicdansız ve 'insan olmayan' şahısların yaptıklarına ne ara göz yumar olduk? A...