Seray'ın bana heyecanla anlattığı şeyi bende heyecanla dinliyordum tabi ki.Kardeşlik kurallarından birisi.
-ay kızım bana konuşmak için vaktimin olup olmadığını sordu ya.(Burak'tan bahsediyor.)
+kızım çok sevindim ya.Sende en azından 200.denemenden sonra doğru insanı bulmuş olabilirsin diyip güldüğüm de Seray da gülerek bana vurdu.Burak gerçekten çok iyi birisiydi.Çok kibar.Seray ve ikisi iyi bir çift olabilirlerdi.Bunları düşünürken telefonumun çaldığını farkedip baktım ve Sarp'ın aradığını gördüm.
-saat 14.00 da seni alırım deyip telefonu kapatmıştı.Bir merhaba bile demeden.İyi ama ben bugün Seray ile takılacaktım.Seray ben daha konuya girmeden:
-o kimdi?Sorusunu yöneltti.
+şeydi.Şey diyorda.Şey edicem.Şey olmaz dimi sana?
-anladım dedi gülerek.
+neyi anladın?Dedim şaşkınlıkla.
-sarptı.Buluşucaz.hazırlanıcam.Ayıp olmaz dimi sana demedin mi?Dediğin de tam da bunları demek istemiştim.Seray'a sarılarak anlayışla karşıladığı için teşekkür ettim.Seray da Eee ne bekliyoruz seni hazırlayalım diyince şaşırmıştım ama Seray beni dolabımın önüne çoktan götürmüştü bile.Üstüme püsküllü bluzumu giyinerek altıma kot şortumu giyindim.Sarp kızacaktı tabi ki ama güzel görünüyordum.Beyaz converslerimi giyinerek aynanın karşısına geçtim.Saçımı düzleştireceğim sırada kapı çalmıştı.Annemin açtığını farkedip biriyle konuştuğunu duyduğum da kim olduğuna bakmak için kapıya yöneldim ve Sarp olduğunu gördüğüm anda resmen bayılacaktım.Anneme baya bir kibar davranıyordu.Annem de hoşlanmışa benziyordu.Serayla gülerek odama gittik.Sarpta kısa süre içinde yanımıza gelmişti.Saçımı düzleştirdiğimi görünce düzleştiriciyi eline alarak saçımdan tuttu ve sakince düzleştirmeye başladı.Seray bize gülerek bakıyordu.Ve eline telefonu alarak sessizce bu halimizi çekip ben artık gidiyim deyip çıkmıştı.Sarp'ın saçıma odaklanmış olduğunu gördüm.Aynada ona bakarken Sarp bana:
-çok bakmak istiyorsan aynadan değil de gerçekten bak deyince yerin dibine girmiştim.
+ya senin başının üstünde falanda mı gözün var?
-bana baktığını hissedebiliyorum deyince dediğinin mantıklı olduğunu farkedip sustum ve saçımın bittiğini gördüm.Düzleştiriciyi kapatıp bana verdi ve yatağıma atlayarak oturdu.Makinayı kaldırırken Sarp'ın beni süzdüğünü gördüm.Üzerime çeketimi de alarak hazırlandığımı söyledim.Oda gördüğünü söyleyerek dalga geçti.Evde rahat rahat geziyordum.Annem ve babam boşanmışlardı ve ev bize kalmıştı.Anneme veda ederek çıkacağımız sırada Sarp anneme dönerek:
-kızınız bana emanet diyerek gülümsedi.Annem de Sarp'a gülümseyerek kapıyı kapattı ve bizde dışarı çıkarak arabaya bindik.Sarp nazikçe arabayı çalıştırıp hızla sürmeye başladı ve aniden fren yaparak bana döndü.
-senin şorttan başka bir giysin yok mu be kızım?
+şortu seviyorum diyerek güldüm.
-hatırlat bir gün onları kesicem diyerek arabanın yönünü değiştirerek başka bir yere sürdü.Bende camdan bakarak yutkundum.Sarp dediği cümleleri %99 yapıyordu çünkü.Bir sahaya geldiğimizi farkettim.Ve arabadan inerek yürümeye başladık.Orada ki görevli Sarp'ı görünce kapıyı açtı ve girmesini sağladı.Benim de onunla birlikte olduğumu anlayıp benim de geçmeme izin verdi.Basket topunu alan Sarp potanın iki metre uzağında olmasına rağmen basket atmıştı.Bende bir banka oturarak onu izlemeye başladım.Topu atacağı sırada bluzu yarı açılıyor ve kasları gözüküyordu.Çok yakışıklı biriydi cidden.Ona baktığımı farkeden Sarp yanıma geldi ve banka oturarak şişede ki suyu başından aşağı dökerek duvara bir yumruk attı.Anlam verememiştim.
+neden elini vurdun?
-çünkü beni deli ediyorlar.
+kim?
-insan gibi görünen varlıklar diyip küfür ettiğini duydum.
+onlar kimmiş?
-neden bu kadar meraklısın diyip burnumu sıkıştırınca gülümsedim.
+Eee buraya bunun içinmi geldik?
-aslında planımda sen yoktun.Sadece biraz vakit geçirmek istedim seninle o kadar dediğin de gözlerimi kaçırdım.
+planın neydi peki?
-o ibneyi dövmek diyip başka bir tarafa baktı.
+ama bana hiç anlatmıyorsun diyip kollarımı göğsümde birleştirdim.
-anlatılacak bir şey olsa anlatırım zaten diyip ayağa kalkınca ona baktım.Ve topu yere bırakıp beni kolumdan tuttu ve çekmeye başladı.Arabaya binip beni evime bıraktığı sırada bir şeyler olduğunu farkedip hiç soru sormadan veda ederek arabadan indim.
~sarp'tan~
Durun'un eve girdiğinden emin olunca hızla arabayı sürerek Burağı aradım.
-evde dimi hala?
+evet ama biraz acele et.Gitmeye uğraşıyor dediğin de tamam diyerek telefonu kapattım ve arabayı sürdüm.Kısa sürede eve gelmiştim.Kapı açılınca montumu bir yere atarak aşağı katta ki Bodrum'a indim ve sandalyede oturmakta olan Aliye baktım.Ali o hani Durun'un ağladığı sırada yanımıza gelen salak var ya o.Hızla gidip bir tane yumruk çaktığım da ağzından kan akmıştı.Karnına tekme atarak konuşmasını sağladım.
-konuş lan ibne.Ne diye sorun çıkarıyosun bizim yerde diyerek bir tane daha yumruk attım.
+hakettiniz sizde diyip salakça gülümsediğin de yerde ki sopayı alarak karnına tekme attım.Bu sırada Burak beni durdurmaya çalışmıştı.Onu iterek Aliye döndüm:
-bak bir daha seni ve aptal arkadaşlarını bizimkilerin yakınında görürsem yaşatmam seni diyerek oradan çıktım ve odama gittim.Sinirden ne yapacağımı bilmediğim için bir tane sigara yakıp Duruyu aradım.Beni o iyi ediyordu.
+efendim sarp?
-nasılsın dediğim de karşı taraftan usulca güldü.
+daha yarım saat önce birlikteydik ya gayet iyiyim.
-ne biliyon belki o yarım saat içinde sana tır çarptı.
+ha ha ha ne komik.Diyince güldüm.Ve veda ederek telefonu kapattım.Duru beni iyi ediyordu.Onun yanında mutlu olabiliyordum.Küçük çirkindi o.Bu düşünceleri aklımdan çıkarıp gülümsedim.Ve tam uyuyacağım sırada telefonum çaldı.Kim olduğuna bakmadan:
-eğer çok önemli bir şey değilse senin ağzına ederim.
+ben de seni seviyorum bebeğim karşı taraftan Can'ın sesi gelince gözlerimi kaydırdım.
-ne istiyorsun Can?Hemen söyle!
+Ali ortalarda görünmüş.Orda burda çok değerlisine zarar vericem diyormuş dediğin de bir anda hiddetle kalkıp durdum ve dinlemeye devam ettim.
+senin çok değerlin kim lan?Nur mu?
-Sanane oğlum kapa diyerek telefonu kapattım.Duruya zarar verirse inanın o insan varlığını yaşatmazdım.Koşarak Burağın yanına gittim ve Aliye ne yaptıklarını sordum.
-bizimkiler onu çöp kamyonunun içine tıkıcak dediğinde hemen Duruyu aradım.
~merhaba ben Duru Aydın.Şuan telefona cevap veremiyorum.Önemli biriysen geri dönüş yaparım~ Of diyerek telefonu yatağa attım.Telefonunu kapatmıştı.Evine mi gitsem diye düşünsem de saate baktım ve geç olduğunu gördüm.Yatağa yatarak düşünmeye başladım.Duru kısa süre içersin de hayatıma girmişti ve...ve resmen herşeyimi biliyordu.Onu arkadaş olarak seviyordum.Elime telefonu alıp tekrardan aradığım da gene aynı şeyin olduğunu gördüm.Ama evin de olduğu sürece güvende olurdu sanırım,Sanırım.Yerimden doğrularak ayağa kalktım ve evden dışarı çıkarak arabama bindim.Duruların evine gidiyordum.Kısa süre için de evine geldiğim için balkon demirlerinden tutunarak Durun'un katına geldim ve camdan bakmaya başladım.Yatağına yatmış uyuyordu.Telefonunun camın hemen yanında ki sehpada olduğunu gördüm.Ve penceresi üstten açmalı olduğu için camı açarak telefonu aldım.Ne?Şifre mi?Acaba neydi?1234?Saçmalamayın!.Acaba kendi ismini koymuş olabilirmiydi?Duru Aydın'ı denediğim de açıldığını gördüm.Ve sırıtarak mesajlara girdim.Can ile mi konuşmuştu bu kız?O Can'ın !Diyerek resimlere girdim.Duru cidden güzel bir kızdı.Bir kaç resminin fotoğrafını çektim.Ve tanıdık olmayan bir numara onu aramıştı.Benim rehberimde kayıtlımı değil mi diyerek numarayı yazdım ve....Insan gibi görünen mal aramıştı.Ali aramıştı.Durun'un telefon numarasını nasıl bulmuş olabilirdi ki?Hemen numarayı silerek telefonu geri bıraktım ve Duruya baktım.Uyurken orası burası açılıyordu.Bunları düşünürek pencereyi kapattım ve geri tutunarak aşağı indim.Arabama binerek Can'ı aradım.Ve bana hemen o Aliyi bulmalarını söyledim.Araba da ritim tutarken koltukta bir şey parıldadığını gördüm.Bir kolye.Duru yazıyordu.Bu sabah düşürmüş olmalıydı.Arabayı durdurarak kolyeye bakmaya başladım.Cebime koyarak tekrardan arabayı çalıştırdım ve sürdüm.Aliyi düşündükçe sinirleniyordum.Ya Duruya zarar verirse?
...Yeni kitabım 'KELEBEK'!Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIŞIKLI ÖKÜZÜM
Teen Fiction'Beğenilerek kitapların arasına konulmuş sonradan ise unutulmuş çiçekleriz biz.Kimimizin suya kimimizin toprağa ihtiyacı varken benim güneş ışığına ihtiyacım olurdu her zaman.Kitapların arasındaki karanlıkta kalmaktan hep korkardım nedensiz.Bir gün...