Îyi okumalar..
Yüzümde ki salakça gülümsemeye aldırış etmeden ay ışığının vurduğu odada konuşan Burak ve Sarp'ın yanına gittim.Sarp beni görünce 'hâla neden uyumadın?'dercesine kaşlarını çattı.
-Duru uykunu alamadığında öcü gibi oluyorsun demiştim diyince sırıttım.
+Ee işte sana benzemek istedim biraz.
-Ah güzelim bana benzesen azıcık yakışıklı olurdun diyince omzuna vurup gözlerimi devirdim.
+Sen bir kızsın Sarp,kendine yakışıklıyım demen sence normal mi diyip lafı yapıştırmamın verdiği huzurla Burak'a baktım.
-Duru,seni gıdıklarım biliyorsun değil mi?Diyince biran endişeye kapılmıştım.Burak ise çoktan yorganı kafasına kadar çekmiş uyumaya hazırlanıyordu.
+Ş-şaka yapmıştım Sarp.Biranda çok uykum geldiğini farkettim diyip odadan çıkacağım sırada hızla elimden tutup hınzırca sırıtınca bende istemsiz gülmüştüm.Beni kendi yatağına çekip sıkıca bana sarılınca bende ona sarılmak için ona döndüm.
-Küçük çirkin sen bizi dinlemiyordun değil mi?dedi birilerinin uyumasını aldırış etmeden sesli konuşan Sarp.
+Hayır,nerden çıkardın?Ben öyle birşey yapar mıyım?Yani ben Duru Aydın.Saçmalama tabiki de öyle birşey yapmadım.Hem sessiz olsana Can ve Burak uyuyor.
-Bir kere bahane.İkincisi onlardan sanane.
+Bugün Seray ve Aylinle konuşurken pek bir mutluydun diyip gözlerimi devirdim.
-Ee güzel kızlar sonuçta napıyım dediği anda ayağına vuracağım sırada beni daha da sıkıp sarılınca hareketsiz kalmıştım o ise gülümsüyordu.
+Güzel kızlar demek!Biran da Can'ın ne kadar yakışıklı olduğunu farkettim.Kimse Sarp kadar yakışıklı değil.İç sesime hak vererek gülmemek için kendimi zor tuttum.
-Bir daha başkası için yakışıklı kelimesini kullanırsan kötü şeyler olucak küçük çirkin!Ne güzel taş gibi sevgilin var bana söyle.Gerçi zaten içinden baya iltifat ediyorsundur da bana hadi neyse diyip gülünce somurtmak zorunda kalmıştım.
+İç sesimle senin hakkında konuşmuyoruz bile.
-Gözlerini başka yöne çevirdiğine göre yalan söylüyosun.Ah Duru saklamana gerek yok dakika dakika beni düşündüğünü biliyorum diyip sırıtınca gözlerimi devirmiştim.Ama aptallık bendeydi.Beni benden bile iyi tanıyan adama yalan söylemeye kalkmıştım.
+Yatıcam Sarp.
-Inkar etmedin diyip gene kahkaha atınca hızlıca elini ısırmam ile beni hafif gıdıklayınca gülmek zorunda kalmıştım.
Seray ve Aylin'in sesli sesli şarkı söylemeleri koridorları doldururken gözlerimi hafifçe açmam ile güneş ışığı gözüme geldiği için kapatmak zorunda kalmıştım.
'Belki üstümüzden bir kuş geçer,kanadından bir tüy düşer!'
+Seray ve Aylin!Hemen çenenizi kapatın diyip yatakta daha da çok yayıldım.Burak ve Can da gülüştükleri için Oflayarak etrafa bakındım.Sarp hâlâ uyuyordu herşeye bir karşılık verip beni gıcık eden öküz uyurken çok masum görünüyordu.Yavaşça ayağa kalkacağım sırada:
-Insan bir günaydın sevgilim filan der bak ben senin o öcü halini görsem bile küfür etmiyorum,ne kadar düşünceliyim diyince gülerek Sarp'a baktım.
+O öcüyü söylemeseydin öpüp bile kaldırırdım seni ama şansını kaybettin diyip kahkaha atarak kızların yanına gittim.En son Sarp sessizce küfür sallamıştı.
Hep birlikte kahvaltı sipariş ettikten sonra bahçeye çıktık.Okul büyük olmasa da küçükte değildi.Burada daha karizması bile olmayan minnak Sarp'ı düşündüğüm için sırıtmaya başladım.Seray benim nedensizce güldüğümü farkedince Aylin'i dürterek:
+Kalk bir dua edelim,bunun içine şeytan girdi diyince kahkaha atıp omzuna vurdum.
Burak ve Can da yanımıza gelince gözlerim okul merdivenlerinde Sarp'ı aradı.Burak bu Halim'i anlamış olacak ki gülüp:
-Üstünü değiştiriyo gelir az sonra diyince bende gülümseyip bekledim.Biran Sarp camdan bağırmaya başlayınca hep birlikte ona bakmaya başladık.
-Lan Can,Duru'nun bir adım bile yakınına yaklaşma.Sevgilin var diye güveneceğimimi sandın diyince öyle bir kahkaha atmıştım ki herkes Sarp'ı bırakıp bana bakıyorlardı.
-Merak etme kanka bende bir adım değil, parmak yakınında olurum diyip sırıtınca Sarp hızla camı kapatıp merdivenlere yönelmiş olacak ki sesler geldi.Can ise çoktan Allah ne verdiyse koşmaya başlamıştı.Bir araba sesi duyulunca koşarak bekledim ve içinden çıkan kişiyi görünce gözlerim fal taşı gibi açıldı.
+Emre?
Oda beni gördüğü anda benim gibi aynı tepkiyi vermiş olacak ki anında bana sarılınca bende ona sarıldım.Emre benim çocukluk arkadaşımdı.
-Duru.
Diyip bana sarılmayı bırakıp etrafa bakındı ve gözlerini kıstı.
-Sen neden böyle bir yerdesin?
Tam cevap vereceğim sırada hızla Sarp yanıma gelip omzuma kolunu atınca ona baktım.
-Sanane lan.
Emre bir an Sarp'a bakarak bana soran bakışlar attı.
+Sevgilim dedim fısıltı ile.
-Bu yüzden ikile ver kahvaltılıklarımızı diyince sırtını cimcikleyip geri çekildim.
+Sarp,saçmalama arkadaşımı yıllar sonra görmüşüm birazcık bizimle vakit geçirmeli öyle değil mi diyerek Emreye okulu işaret ederek yürüdüm.Sarp hızla yanıma gelerek beni durdurunca şaşkınlık geçirdim.
-Arkadaşınsa arkadaşın!Arkadaşlığını bilsin.Defolup gitsin.
+O sen değil!Merak etme diyerek sinirle okula yürüdüm.Biraz fazla mı kaba konuşmuştum?Kalbini mi kırmıştım yoksa?Tam dönüp Sarp'a sarılacağım sırada Seray beni çekiştirince sahtece gülümseyerek onunla gittim.
Beni kocaman bir çukurun oraya götürünce herkesin burada olduğunu gördüm.
+Ne yani küçücük bir okul ama havuzu mu var?Diyip heyecanla Can'a baktım.
-Bunlar zengin kanka,ne bekliyodun ki diyip gülünce güldüm.Emre ve Sarpta yanımıza gelince bir durgunluk yaşamıştım.Aylin de bunu farketmiş olacak ki bana nedenini sordu.Geçiştirerek okula girip kahvaltılıklarımızı yere koyarak oturdum.Herkes gelince yemeğe başladık.
-Duru,kim bu?Diyerek Burak bana Emreyi işaret etti.
-Duru hanımın bana ağır konuşacak kadar çok sevdiği arkadaşı!diyince herkes Sarp'a baktı.
+Sana ağır konuşmadım Sarp!Gerçekleri yüzüne vurdum diye bu kadar tepki vereceğini bilseydim konuşmazdım daha iyi.
Diyerek hızla ayağa kalktım ve odamıza çıktım.Herkesin lokmasını boğazında bıraktığımı biliyordum fakat Sarp'ın bana bu kadar tepki göstermesi karşısında kızmıştım.Yada belkide haklıydı,bilemezdim.
Emre yanıma gelip oturunca bir saniyeliğine ona bakarak önüme döndüm.
-Ben gitsem iyi olucak.
+Senlik bir durum yok.Sarp ve kıskançlıkları işte diyerek gözlerimi devirdim.
Ben bile kendimi anlayamıyordum.Her kızın hayali değil midir sevdiği tarafından kıskanılmak?Ben şuanda tam da bunu yaşıyordum fazlasıyla ama tepki göstermiştim.Duru ve mallıkları diyerek iç geçirdim.Sanırım onu çok kırmıştım,üstelik dün bile Burak ile benim hakkımda konuşmuşlardı.
-Daldın gittin.Bu kadar mı hasar verdim ilişkinize diyip gülünce Emreye yalandan sırıttım.
+Arada olur böyle şeyler,az sonra barışırız demem ile Sarp öyle bir odaya girmişti ki yer hafiften sallanmıştı.
-Çık git lan dışarı!Senin yüzünden yoktan yere Duru ile kavga etmek zorunda mıyım ben dediği anda Emre ayaklanınca hızla ayağa kalkarak onu durdurdum.
+Sarp ne diyorsun sen!Sadece bizimle kahvaltı yapıp gidicekti.Belki bir saat belkide daha az bir vakit bizimle kalacaktı.Bu kadar kızmanın sebebi ne!
-Biri için bana bu denli ağır konuşamazsın Duru.Yok o sen değil gitmezler filan.
+Neden?Yalan mı!O değil bir zamanlar sen gittin.
-O gittiğim bir zamanlar bile bu yoktu be diyip öyle bir Emreye bakmıştı ki ben bile korkmuştum.
-Tamam yeter artık sakin olun diyip sakinlikle içeri Burak girdi.Herkes ona bakarken ben ve Sarp sadece birbirimize bakıyorduk.
Ne geçiyordu bu bakışmalar da?Gitme diyen yalvarışlar mı?Yoksa seni çok kırdım diyen mutsuzluklar mı?Belkide senden nefret ediyorum diyen kızgınlıklar.Ama laf olarak geçmişti işte kızgın olsam bile Sarp'a 'git!'diyen en son kişi ben olurdum.Çünkü giderse benden çokça şeyin eksileceğini biliyordum.Yarım kalacağımı da biliyordum.Çünkü Sarp onunla ilk tanıştığımız gün bana 'ben seveceğin adamım'diye bakmıştı.Buna kimisi aşk,kimisi sevgi dese de biz birbirimizin devamıydık biliyordum.
Can hala birbirimize baktığımızı görmüş olacak ki:
-Burak hadi kanka şu havuzu dolduralım,biraz eğlenmiş oluruz hem diyince herkes ayaklanıp aşağı kata indi.Sarp'ın bana biran da hızla yanıma gelip sarılması ile hiç bu kadar mutlu olmadığımı farkettim.
+Özür dilerim çok ağır şeyler söyledim.
-Seni bu kadar kıskanmamam gerekirdi.Ben özür dilerim diyip daha da sıkı sarılınca bende sanki mümkünmüş gibi daha çok sarıldım.Sıkıca elimi tutarak aşağı kata indik.Burak çoktan havuzu doldurmuştu ama herkes sadece ayaklarını sokmuş sohbet ediyorlardı.Bende onlar gibi yaparak oturdum.
+Burak bu havuz bunca zaman nasıl kirlenmemiş?
-Bildiğim kadarıyla haftada bir hizmetli gelip temizliyorlar diyip gülümseyince güldüm.Emre yanıma gelip oturunca gözlerim hafiften Sarp'a kaydı ama o Can ile şakalaşıyordu.
-Bunca zaman geçti aradan hiç değişmemişsin.
+Nasıl yani?
-Güzelliğin diyorum hiç değişmemiş diyince şaşırmıştım.
Sana yavşıyo kanka bence hemen Sarp'ın yanına git.
İç sesime aldırış etmeden suyla oynamaya başladım.
-Ben sana o kadar iltifat ediyorum,sarılıyorum sende bana birşeyler yapsana diyince kaşlarımı çattım.
+Farkında mısın bilmem Emre!Benim bir sevgilim var,ayrıca sana bunları zorla yaptıran yok.
Dedim Sarp'ın duymayacağı bir şekilde aksi halde kavga çıkabilirdi.
-Küçükkende böyle hırçındın,ama hep severdim ben seni dediği anda Sarp'ın Emreyi omzundan tuttuğu gibi ayağa kaldırması saniyeler almıştı.
-Geri al lan sözünü.Kimi ne hakla seviyorsun!
-Sanane be.Duruyu birtek sen mi sevebilirsin?
-Karşılaşmasanız kızın yaşayıp yaşamadığından haberin yok.Gelmişsin şekil yapıyosun burda.
+Sarp,Bıraksana çocuğu.Napıyorsun dedim telaşla.
-Sen karışma Duru!
+Nasıl karışmayım Sarp?Çocuğu gözümün önünde dövüyorsun resmen.
-Öyle mi Duru hanım!Al diyerek hızla Emre'nin sıkmış olduğu boğazı bıraktı.Sarp bana kinle bakarken ürkmüştüm.
-Al!Çocukluk arkadaşını! Diyerek 'arkadaş'kelimesine vurgu yaparak hızlı adımlar arabasına yönlendi.O kadar fazla gaza basmıştı ki tekerlekler yere sürttüğü için sesler çıkmıştı.Hızla uzaklaşan Sarp'a baktım.Öylece bırakıp gitmişti.
...Yeni kitabım 'KELEBEK'!Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIŞIKLI ÖKÜZÜM
Novela Juvenil'Beğenilerek kitapların arasına konulmuş sonradan ise unutulmuş çiçekleriz biz.Kimimizin suya kimimizin toprağa ihtiyacı varken benim güneş ışığına ihtiyacım olurdu her zaman.Kitapların arasındaki karanlıkta kalmaktan hep korkardım nedensiz.Bir gün...