23-
Sevmek böyle birşey mi?Sevdiğin adamın gözlerinde kaybolmak mı?Gülüşüne bakıp gülümseyebilmek mi aşk?En azından 20 dakikadır Sarpla birbirimize bakıyorduk.En sonunda dayanamayarak burnunu sıkıp gülümseyip önüme döndüm.Oda son kez gülümseyerek önüne döndü.İnanılmaz güzeldi gökyüzü.Şuan bir evin çatısına oturmuş öylece yıldızları izliyorduk.Ayaklarımız çatıdan aşağıya sallanıyordu.Sarp elini cebine atarak birşey çıkaracağı sırada lafa girmiştim.
+Şu zamanın bozulmaması için herşeyimi verirdim dedim gülümseyerek.
-neden?Çok mu huzurlusun?dedi oda gülümseyerek.Derinlikle bir nefes alarak:
+hemde çok bazen gülmek için bir sebep bulamazken şuan seninleyken gülümseyebiliyorum dedim cevap vererek.
-Sen zaten çok güzelsin,sebepsizde gülebilirsin diyip bana sarılınca hiç olmadığı kadar mutlu olmuştum.
-Biliyomusun Duru ben kimseye böyle sarılamadım diyince geri çekilip yüzüne baktım.
+Nasıl yani?
-böyle hiç birine sarıldığım da dünyayı kucaklıyorum gibi olamadım diyip gülümseyince daha sıkı sarılarak başımı omuzlarına koydum.
+Bende sana sarıldığımda ki huzuru babama sarıldığımda hissedemedim dedim iç çekerek ve yerde olan arabalara bakarak.
-Baban seni en çok neyde üzdü peki küçük çirkin?
+Ben babama bir kere bile sarılamadım Babalı kızlı olanlar gibi olamadım işte dedim gözüm yaşlı.Ve devam ettim.
+Benim gibi babasız büyüyenler hep yarım oluyo çünkü.
-o boşluğu ben doldursam olmaz mı diyip yanağıma bir öpücük kondurunca hayatım da aldığım en güzel cevaplardan biriydi.
"O boşluğu ben doldursam.."Ama ne olursa olsun babasız olmak yarım olmaktır.Babasız olmak hiç olmaktır.Benim babam var gibi ama yoktu.Benim babam bana sarılamayacak kadar ruhsuzdu işte.Bir kere bile bana bakıp "canım kızım"diyemeyecek kadar umursamazdı.Düşüncelerimden Sarpın bana seslenmesi ile ayrıldım.
-Sana bunu aslında mezuniyette vericektim ama o gün kavga etmiştik diyerek cebinden 'duru'yazılı kolyeyi çıkarınca aylar önce kaybettiğimi sandığım kolyeyi gördüm.
+Ne?Bu aylardır sende miydi dedim şaşkınlıkla.
-Evet diyip sırıttı.
+Ben bunun için annemden ne kadar azar işittim haberin var mı diyip güldüm.Oda saçlarımı omuzlarıma atarak kolyeyi taktı.
-O gün arabamda düşürmüştün diyerek omuz silkti.Bende teşekkür ederek sarıldım.Bir an aklıma bir fikir gelip sırıttım.Ve çatıda ayağa kalkarak sanki Sarpın kulağına birşey söyliyecekmişim gibi eğildim ve düşme numarası yaptım.Kolumu biranda o kadar sıkı tutmuştu ki biraz canım acımıştı.Ben gülerken o gözlerini kaydırarak:
-Bir gün şu şakalarından ölüp gidicem be diyerek kızdı.Bende kıkırdayarak geri oturdum..
...
El ele tutuşarak girdiğimiz okulda sınıflara girene kadar o şekilde gezdik.Ve Sarp benim sınıfa girdiğimden emin olarak merdivenlere yöneldi.Bende gülümseyerek orman gezisinden beri görmediğim Kereme selam verdim.Oda selam vererek yanıma oturup fısıltıyla.
-Duru ben sana bişey diycem.
+Söyle dedim merakla.
-Esra ile çıkıyoruz diyince gülümseyerek tebrik ettim ve gözüm sınıfta Esrayı aradı ama yoktu.
+Bugün gelmedi mi dedim şaşkınlıkla.
-Bilmiyorum dün gece mesaj attım ama cevap vermedi dedi omuz silkerek.
+Ilginç diyerek kaşlarımı kaldırıp önüme döndüm oda gülerek yanımdan kalktı.Ve hoca sınıfa girerek ders başladı.
3.derse gireceğimiz sırada Esra acele ile sınıfa girerek beni görünce üzüntü ile gözlerini yere indirdi.Anlam verememiştim.Kerem hemen yanına giderek sarıldı ve neden geç kaldığını sormuştu sanırım.Esra arada bana bakıp bişiler anlatmak istercesine çırpınıyordu ama Sarpın sınıfa girmesi ile dikkatim dağılmıştı.Yanıma gelip oturarak yanağımı öptü.Kulağına Keremin Esra ile çıktığını söyledim.Oda hemen:
-Ooo kerem diyerek bağırdı ve güldü.Keremlerde ön sıraya oturarak sohbet etmeye başladık.Esraya dönerek:
+Bir sorun mu var Esracım?Dedim sevecenlikle
-Ş-şey ne olabilir ki...cümlesine devam edeceği sırada telefonu çaldı ve anında yerinden kalkarak acele ile tuvalete gitti.Bende birşeyler olduğunu anladığım için hemen peşinden giderek kapıdan dinlemeye başladım.
-Ben bunu o kıza nasıl yaparım?Duru benim arkadaşım diyerek sitem etti.Karşı tarafı dinleyerek:
-P-peki tamam Allah'ın belası diyerek telefonu kapatarak duvara yaslayıp yere baktı.Bende koşarak Serayın yanına gittim.
+Seray!
-Duru?!Noldu? Dedi endişe ile.
+Esra telefonda biriyle konuşuyordu ben bunu Duruya nasıl yaparım filan dedi.Korkmalı mıyım yoksa dedim etrafa bakınarak.
-Ne?Saçmalama şaka filan yapıyor olmalı yada sen hayalden öyle duydun.Esra senin arkadaşın eğer sana zarar vermeye kalkarsa onu...Ağzını kapatarak:
+Tamam tamam.Haklısın benim hırçınım diyerek sarıldım.Ve ders zili ile sınıfa girdim.Esra sıraya oturmuş pencereden dışarı bakıyordu.
+Tuvalette kiminle konuşuyordun dedim gözlerimi kısarak.Sarp yanıma gelerek:
-Kimseyle öyle değil mi Esracım diyerek kızgın bakışlar atarak bana döndü.Birşeyler oluyordu fakat anlamamıştım.
-Ben gidiyorum küçük çirkinim diyerek yanağıma bir öpücük kondurup gideceği sırada sıkıca sarıldım.Oda gülümseyerek sıkıca sarıldı.
Gülümseyip son mesajı da Sarpa attıktan sonra eve gireceğim sırada bağrışmalar duyunca durdum.Annem bağırıyordu.Hemen anahtar ile kapıyı açarak içeriye koştum.
"B-baba.."Fısıltıyla söylememe rağmen benim geldiğimi görünce kızgın bakışlar atarak babam bana döndü.Ve koşarak Umut'un boğazına bıçağı dayayınca bir çığlık attım.
-Baba ne yapıyorsun?!Bırak hemen Umut'u dedim sinirle.Gözü yaşlı Umut'un ağzından sadece 'abla yardım et'cümlesi dökülmüştü.
-Benim istediğim olmazsa bu çocuğu öldürürüm anlıyor musunuz?!!
+Sıkıysa öldür lan.!Bak ozaman neler oluyor?Bu evden sadece Umut'un değil seninde ölün çıkar diyerek bağırdım.Telefonum çalınca ekranda 'öküzüm'yazısını görsemde aldırmayıp babama döndüm.
-Ben bu eve geri dönücem.Benimle tekrardan evleniceksin lan sende diyerek anneme bağıran baba denilen adama baktım.Tekrar ve tekrar telefonum çalıyordu ama Umrumda değildi.
+Ne sen bu eve geri dönüceksin!Nede bizim tekrar babamız olucaksın.Dediğim anda bıçağı biraz daha kuvvetli Umut'un boğazına bastırınca annemle çığlık attık.
+Tekrar bu eve geliceksin diyelim bizim babamız olabileceğine inanıyormusun?Adam olabileceğine inanıyor musun ha?Sen bizim için bittin Allah'ın belası diyerek gürledim gözü yaşlı.
-Ben kimse için bitmedim.Sen tekrar benim kızım olucaksın sende tekrar oğlum diyerek bıçak dayadığı Umut'a baktı.
+Ulan sen kendi oğluna şuan ne yaptığının farkındamısın?Birde oğlum olmaya devam ediceksin diyorsun!Hızlıca girdiğim dış kapıyı açık bıraktığım için Sarpın hızla içeri girdiğini gördüm.Telefonlarına bakmadığım için endişelenmiş ve gelmiş olmalıydı.Gördüğü sahne karşısında kaşlarını öyle bir çatmıştı ki ben bile korkmuştum.
-Senin ağzına sıçarım lan.Küçücük çocuğa bunu yapmak adamlıktan mı sayılır lan şerefsiz o bıçağı hemen bırak yoksa ben bir taraflarına sokmayı iyi bilirim diye bağırdı Sarp.Ağlamaktan gözlerim şişmişti.
+ben zarar görürsem bu çocukta zarar görür sen kim oluyorsunda bana emir veriyorsun diye bu sefer babam bağırdı.Sarp birşey söyleyeceği sırada araya girerek:
-Yeterr!sen,senin bile yarım bırakamayacağın ve zaten kimsenin de tamamlamaya gücünün yetmeyeceği bir hikayesin bende baba efendi,bunu böyle bil diyerek ağlayarak yere oturdum,sessizlik hakimdi.Yeni kitabım 'KELEBEK'!Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIŞIKLI ÖKÜZÜM
Teen Fiction'Beğenilerek kitapların arasına konulmuş sonradan ise unutulmuş çiçekleriz biz.Kimimizin suya kimimizin toprağa ihtiyacı varken benim güneş ışığına ihtiyacım olurdu her zaman.Kitapların arasındaki karanlıkta kalmaktan hep korkardım nedensiz.Bir gün...