Îyi okumalarr..
Şuan sanki kendi yaşında biriyle konuşurmuş gibi muhabbete giren kumda oyun oynayan çocuğa ilgisini vermiş Sarp'ı büyük bir keyifle izliyordum.İkisi de aynı kafada gibi birbirlerinin laflarını bazen tekrar ediyorlardı istemeden.
-Duru şu minnoşluğa bak bu çocuk büyüyünce benim kadar yakışıklı olmaz mı?
-Yok abi senden daha tatlı olurum bak şu boyuma posuma diyerek ayağa kalkan çocuğa kahkaha atarak baktım.Sarp tek kaşını kaldırarak çocuğu baştan sona süzerek benim gibi kahkaha attı.
-Yarım bile değilsin hâla boy pos diyorsun be çocuk.
-Niye öyle söylüyorsun ki?Sen annenin karnından böyle mi çıktın?
-Ne sandın?Annemin karnında bakarken bile doktor anneme rapor vermiş aşırı tatlı çocuk doğurma belgesi diye diyince bu sefer gülerek ama şaşkın gözlerle Sarp'a baktım.
+Ya demek öyle.Bana o kadar da tatlı gelmedin diyip meydan okurcasına konuşmam ile kafamı alıp göğsüne bastırması bir olmuştu.Ne olduğunu bile anlamadan saçımı öperek gülmeye başladı.
-Sen kurban ol bu sevgiline.
+Zaten diyip o güzel kokusunun keyfini çıkardım şu haldeyken.Çocuk şaşkın şaşkın bize bakarak kovaya kürekle bir yandan kum doldurmaya başladı.
-Gençlerin sevgi anlayışı böyle mi oluyor?Yani döver gibi ama bunun adı sevme öyle mi?
+Sarp beni döver gibi görünüyor?dedim şaşkınlığımı gizleyemeyerek.Aynı tepkiyi Sarpta verdiği için aniden kaşlarının çatıldığını gördüm.Çocuk eliyle sanki kimse duymasın gibi yapıp fısıltıyla kulağıma eğilerek:
-Yok be abla çok güzelsin ayrılın benim ol diye diyorum yoksa abinin sevmesinde sıkıntı yok demesi ile içten güldüğüm için kıkırtılarımı gizleyememiştim Sarp'ın kollarında.Sarp beni yavaşça sarılma pozisyonundan çıkararak çocuğun boyuna gelmek için eğildi.
-Ne dedin sen?
-Ne demişim ben?Dedi çocuk bilmiş bilmiş.
-Duruya güzel dediğini duyar gibi oldum biran.
-Yo duyar gibi olma,evet dedim diyince Sarp'ın kolundan tutarak geri taşa oturtup sakin kalmasını istedim çünkü karşı da küçücük çocuk bile olsa Sarp umursamaz inanın ki döverdi.
+Küçücük çocuğu mu döveceksin?
-Yoo senden ondan küçüksün seni dövmüyorsam onu da dövmem diyip o güzel gülüşünden atması ile huzurla dolmuştum fakat benimle dalga geçtiğini idrak ederek kaşlarımı çattım.
+8 Sarp,sadece 8 santim kısayım diye beni resmen emekler pozisyonda görüyorsun diyip gözlerimi kaydırdım.Omzuna geliyordum o ise beni karınca gibi filan görüyordu heralde.'Çünkü öylesin,minnacık'çok komiksin gerçekten iç ses.Allah razı olsun ne güzelde teselli ediyorsun beni.
Ikisi de aynı anda bana bakıp konuştu.
-Türk erkekleri minik kızları sever.
Aynı anda dedikleri için ses sanki yankılanıyor gibi olduğu için şaşkınlıktan ne yapacağımı bilememiştim.Sarp'ın resmen egolu küçüklüğünü bulmuştum.Ama konumuz şuan bu değildi.
+Biliriz diyerek tekrardan gözlerimi kaydırdım.
-Abla sen benim ol söz veriyorum bu abi kadar öküz olmam.
+Kaçır beni deli oğlan diyip öyle bir kahkaha atmıştım ki neredeyse düşecektim.
-Nereye kimi kaçırıyor lan!diye Sarp öyle bir kızmıştı ki çocuk ben birşey demedim anlamında ellerini sallayarak kumu oynamaya devam etti.
-Maşallah Duru hanım sizede.Çocuk iki yalakalık yaptı hemen kaçır filan.
+Birkaç gün önce kız iki yaklaştı diye kendinden geçen ben miydim Sarp bey?diyerek onu taklit edip tek kaşımı kaldırıp ibne gülüşü atarak bakışlarımı oyun oynayan çocuğa çevirdim.Sarp küfür ederek başka yere bakıp anında elimden tutması ile şaşırmıştı.
-Hadi az daha gezelim zaten yakında Istanbula dönücez.Bu çocukla mı ilgileneceksin hep?
-Fena mı oluyor abi?Ablanın yüzü iki tatlılık görsün.
-Ablan sen gibi tatlıyla değil ben gibi baklavayla sarılıp yatıyo.Bence çok konuşma sen demesi ile çocuk Oflayarak önüne döndü.
+Resmen kendine iltifat etmek için yer arıyorsun.
-Sarılarak yattığını inkar etmedin bakıyorum.Hoşuna gitti işte naparsın diyip bu sefer o ibne gülüşlerinden atarak gökyüzüne baktım.Aylardır çıtını bile çıkarmayan iç ses şuan susmuyordu.' İlk gördüğünde öküz diyerek gözlerini devirdiğin çocukla şuan haline bir bak istedim Duru.'Sanane be!diye öyle bir cırlamıştım ki yaklaşık bütün park bize dönmüştü.
-Hııh çocuk güzel oldu al sonunda kıza kafayı yedirttin diyerek alkışlar gibi yapıp çocuğa el hareketi çeken Sarp'ın omzunu cimcikledim.
-aşkımdan delirdi abi,benim tatlılığımı gören herkeste oluyor.Yaklaşık yarım saate geçer ama merak etme kalıcı değil.
-İşte aramızda ki fark bu koçum.Senin tatlılığının insanlar üzerinde kalıcı bir etkisi yok diyip gene el hareketi çekince çocuk oflayarak küreği yere atıp yavaşça çeşmeye doğdu ilerledi.
+Çocuğun öz güvenini neden kırıyorsun?Bu kadar egolu olma bak birleştirip lego yaparlar.
-Legodan sana bir tabure yapsınlar küçük çirkin çünkü seni görmek için eğilmekten boynum ağrıyor son zamanlarda demesi ile yediğim laf thug life müziği gerektirecek türden birşeydi.Sert bir şekilde omzuna vurup arkama bile bakmadan ilerlemiştim ki anında beni tutup omzuna atması ile İstemsiz küçük çaplı bir çığlık çıkmıştı ağzımdan.'Al kaçırıyor deli oğlanın'.
+Yere indir beni!Konuşmuyorum ben seninle!Madem küçüğüm boyuna ulaşmak için zürafanın boynunu ayağına ayakkabı diye giyen kızlarla sevgili ol.Bırak beni!
-Biliyor musun Duru?Küçük sevgilinin en güzel tarafı bu,katlanıp çok kolay şekilde taşınabiliyor diyerek yavaş yavaş arabasına götürmeye başlayınca gene omzuna vurdum.
+Hâla dalga geçiyor!İnşallah araban uçurumdan aşağı yuvarlanır, seni öküz!
-Ne?Ne?Ne?Hemen lafını geri al!Onun kalbini inciticeksin?
+Kimin öküz kimin!
-Tabiki de arabamın seni küçük boylu lanet şey diyip arabasının önüne oturtup gülmeye başlayınca ben bana durmadan küçük demesinin sinir krizini yaşıyordum.
+Allah'ım neden ya?Hangi günahımın acısı bu?
-Aa küserim ama bak,Allah beni sana 'bunu gör de kendi haline şükret diğerlerine bundan vermiyorum'diye verdi diyip gülmesi ile şu kızdığım zamanda bile İstemsiz bir gülüş kaçtı ağzımdan.
+Hayır hayır gülemem,şu durumda olmaz.
-Ee Duru hanım kabul edicen artık.Sevgilimin gülüşüne dayanamıyorum diye.
+Sadece küçük birşey bu kadar egolu olma ya.
-Ben senin küçüklüğüne birşey diyo muyum?Şuan kalbim çok kırıldı.Ağlıyorum kardeş mutlu musun diyerek dudağını büzünce ben şöyleyken bile kısılan gözlerine odaklanmıştım.
+Hemde çok mutluyum.
-Zaten gökyüzünün ağladığı nerden görülmüş?Bulutlar ağlar gökyüzü gökkuşağı çıkartır ancak diyip yanıma gelerek oturması ile şöyle bir durumda bile benim mutlu olmamı sağlamasına hayretle baktım.
-Duru,duruu.Hep diyorum seni benden başka kimse mutlu edemez.Yani kim sen ağlarken sana sarılarak mutlu edebilir ki seni?
+Kimse.Dedim içten ama fısıltı gibi konuşarak.
-Kimse olamaz zaten.Kısaca senin gecen benden başkası olamaz.
+Kim gece olduğu halde içinde bu denli yıldızı barındırabilir ki zaten?diyip kafamı yere eğsemde o epey bir zaman bana baktı.
-Sardur ne demek küçük çirkin?
Biran da sorduğu bu soru ile şaşırdığım için aniden ona baktım.Saçımı geriye atarak bir süre ona baktım tam cevaplayacağım sırada Park'ta ki çocuğun 'koşmak'tabiri ile ama aslında penguen gibi yürümesine İstemsiz güldüm.
-Abla!Abi!
-Ne var lan gene?Bir bırakmadın peşimizi.Mahramiyet azcık ya özel birşey yapıyor olsaydık diyip sinsice bana bakması ile dürterek çocuğun diyeceği şeyi bekledim.
-Abla sen al şu taşı diyip bana küçücük ellerinde tuttuğu minik çakıl taşını uzatması ile şaşırdığım için bir taşa bir de ona baktım.Taşa derken Sarp'a değil yanlış anlaşılmasın.
+Ne için bu?
-Buna baktıkça taş bir çocuk vardı diye hatırlarsın diyip elime tutuşturarak Sarp'ın onu kovalayacağını bildiği için penguen yürüyüşü şeklinde yanımızdan ayrılsa da Sarp içinden sabırlar çekiyordu.
Taşı alıp çantama koyarak şirince gülümseyip Sarp'a baktım.
-Çıkar onu at!
+Hayır diyerek gülüp koşmaya başladım.
-Duru buraya gel!
...Yeni kitabım 'KELEBEK'!Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIŞIKLI ÖKÜZÜM
Teen Fiction'Beğenilerek kitapların arasına konulmuş sonradan ise unutulmuş çiçekleriz biz.Kimimizin suya kimimizin toprağa ihtiyacı varken benim güneş ışığına ihtiyacım olurdu her zaman.Kitapların arasındaki karanlıkta kalmaktan hep korkardım nedensiz.Bir gün...