Kimsenin olmadığı bir uçurum.Yeşillikler içinde kaybolmuş çiçekler arasında Sarpın omzuna başımı yaslamış öylece gökyüzüne bakıyorum.Zihnim bomboş kalbim gayet huzurlu.Canımdan çok sevdiğim Ada'm gülümsüyor bana bakıp.Gözlerinin içinde kendimi görüyorum,bende ona gülümsüyorum.Tam birşey diyeceği sırada ağzını aralıyor..
"Duru...¿
Sarpın yatağa zıplayarak oturması ile gözlerimi araladım.
-Hadi kalk bakalım küçük çirkin.
+Sarp çok önemli bir rüya gördüm ve yarıda kesildi.Ben rüyama dönücem diyerek yorganı kafama kadar çektim.Oda anında yüzümü açarak:
-Olmaaz diyerek yanağıma bir öpücük kondurup elimi tutarak kaldırdı.Ve cümlesine devam etti.
-Bugün orman gezisi bitiyor,iyi şekilde değerlendirelim değil mi diyerek bana sırıttı.Bende hala tutmakta olduğu ellerimize bakarak sırıttım.Keremlerle birlikte kahvaltıya oturarak yemeğe başladık.
+Ee bugün ne yopocoz dedi ağzı dolu bir şekilde Kerem.
-Önce senin şu beynini bir düzeltelimde diyerek Sarp cevaplayınca Keremin Boğaz'ına tıkanmıştı yemekler.Öksürmeye başlayınca:
-Helal Koç'um helal diyerek yumruklarcasına sırtına vurdu Sarp.
+Öhöm öhöm az oldu lan gel bide bununla vur diyerek boş sandalyeyi işaret edince Esra ile gülüştük.Çalan telefonum ile masadan kalkarak başka bir odaya geçtim.
"Annem <3"Arıyor..
+Efendim anne?
+İyiyiz sen?
+gayet keyfimiz yerinde.
+Evet Sarp ile herşey yolunda gidiyor dedim bunu fısıltı ile söyleyerek.
+Tamam tamam Gül gibi damadın ile kavga etmem hadi görüşürüz diyerek kapattım.Beni değil resmen Sarpla aramızın Nasıl olduğunu sormak için Arıyordu.
-Gül gibi damat?diyerek içeri kahkaha atarak giren Sarpı görünce bir süre gözlerimi kapalı tuttum.
+Sen bizi mi dinliyordun?Ayıp ayıp!dedim konuyu değiştirmeye çalışarak.
-Başka bir yere geçip konuşmasaydın sende.Neyse ya Gül gibi damat öyle mi dedi tekrar kahkaha atarak.Koşarak omzuna vuracağım sırada ellerimden tutarak:
-Gül gibi gelin diyip Kaş'larını kaldırıp gülümsedi ve öperek mutfağa gitti.Bende aptalca gülümseyerek üst kata çıktım.Üstümü giyinerek tekrar aşağı kata indiğimde kimseyi göremeyince televizyon karşısına geçerek oturdum.Sarpın yanıma gelip yayılması ile gülümsedim.
+Kerem'ler nereye gitti?
-Bizim yalnız kalmak istediğimizi anlayıp çıktılar ve biz gelin diyene kadar dönmeyecekler diyip imalı imalı konuşunca utanma hissi ile yere bakarak:
+Biliyomusun ben bugün seni rüyamda gördüm diyince yerinden doğrularak bana baktı.
-Ha hergün başka erkekleri görüyorsun yani öyle mi diyince gözlerimi kaydırarak
+Ne alakası var diyip güldüm.Oda gülerek anlatmamı söyledi.
+Böyle seninle yalnızız..
-Ee sonra diyip muzhipçe sırıtınca:
+Öf Tamam ya anlatmıyorum seni pis sapık diyerek yerimden kalkıp gideceğim sırada elimden tuttu.
-Gel gel tamam gitme Türk kızı tribinin en kötü hali diyerek kahkaha atınca bende güldüm.
+O,Ozaman içindi tatlım.Şansına küs diyerek Sarpın odasına gittim ve giderken de kötü kız gülüşü attım.Çekmecesinden bir hırka alarak üstüme giyindim fakat biran için benden bir tane daha var sanmıştım.O derece büyük gelmişti bana.Aynanın karşısına geçerek Sarpın taklitini yapmaya başladım.
"Len gel buraya,ağzına s.çarım,Duru nerde oğlum.Ben çok açım ya,küçük çirkin.."
-sahiden bana benziyeceğini mi sandın?Diyip gülerek odaya girdi.Bende düştüğüm komik durumun içinde kalakalmıştım.
+Tabiki benziycem diyip parmak uçlarımda boyuna yetişmeye çalıştım.
-Ben seni içimde görüyorum zaten benzemene gerek yok diyince bu söz ile hem şaşırmış hemde Mutlu olmuştum.Aynanın karşısına Sarpı iterek bende yanına durdum ve yataktan sırtına atlayarak telefonumu açtım.Fotoğrafımızı çekerek hala Sarpın sırtında olduğumu farkedip tam yanağını öpeceğim sırada kapı çalınca oflayarak indim ve aşağı kattan kapıyı açtım.Keremlerin geldiğini görünce iyice yüzüm solmuştu belli etmemek için mutfağa girdim.Onlarda elinde ki icecekler ile oturma odasına girdiler.Sarp ile bizde koltuklara geçerek onlara baktık.Kerem poşetten "Tabuu" yazılı oyunu çıkarınca gülümsedim.
-Hadi oynayalım diyince hepimiz masanın başında toplanarak 2'li gruplar oluşturduk.Ben tabi ki Sarp ile olmuştum.Bir kart alarak 'küçük' kelimesini anlatmaya başladım.
+Sarp bana herzaman dediğin lakap?
-Küçük çirkin.
+Bir kelimesini çıkar.
-Küçük mü?Diyip gülümseyince bende onaylayarak güldüm.Sıra Kerem'lere geçti.
'Bisiklet'kelimesini anlatmaya çalışacaktı Kerem.
-Bak şimdi Esra arabanın küçüğü.
+Mini?
+Hayır ya işte araba gibi tekerlekli filan.
-Motosiklet.
-Hah işte motosikletten başka?Araya girerek:
+Süre doldu diyip güldüm.Keremde oflayarak önüne döndü.Sarp bir kart çekerek:
-Küçük çirkinim biz şuan ne gezisine çıktık?
+Orman diyince bildi diyerek sırıtınca Kerem:
-Abi haksızlık size kolay kelimeler çıkıyor.
+Doğru kerem ya bisiklet zaten çok zor bir kelime değil mi dediğim anda sustu.Bende gülüp önüme döndüm.
...
Gece yarısı herkes ile yola çıktık.Bavullar toplanmış huzur ve temiz hava dolu yere veda etmiştik.Gözüme arabanın loş ışığı vurdukça uykum geliyordu.Sarpta Bana arada bakıp gülüyordu.
-Hadi uyu güzelim diyince ona bir süre gülümseyerek bakıp uykunun içine daldım.Öyle yorulmuş olmalıyım ki bir ses bile beni uyandıramamıştı.Gözlerimi açtığım anda güneş ışığı odama dolmuştu.Evimde olduğumu farkedip banyoya girdim.Gözlerim şişmişti neden bu kadar yorulduğumu bende bilmiyordum.Evin içinde bir çıt bile yoktu.Umutun üstünü örterek oturma odasına geçeceğim sırada annemin balkonda çay içtiğini görerek yanına gittim.
+günaydın diyerek gülümsedim.
-günaydın kızım diyip annemde gülümsedi.
+Ben buraya ne ara geldim ya?
-Gece yarısı saat 1 gibi filan işte Sarp getirdi seni diyip güldü.
+Anne birşey sormak istiyorum sana.
-Tabi ki sor.
+Bir rüyaya geri dönemezsin öyle değil mi?Dönmek için ne yapmak gerek?
-Rüyayı görmek yerine sen kendin kurgula.
+Nasıl yani dedim.
-Hayal et diyerek Kaş'larını kaldırıp gülümseyip kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa gitti.Hayal mi etmeliyim?Sarp beni bırakıp gitti gün hayal etmeyeceğime dair söz vermiştim ama bir rüyayı hayal ederek sürdürebilirdim.
"Kimsenin olmadığı bir uçurum.Yeşillikler içinde kaybolmuş çiçekler arasında Sarpın omzuna başımı yaslamış öylece gökyüzüne bakıyorum.Zihnim bomboş kalbim gayet huzurlu.Canımdan çok sevdiğim Ada'm gülümsüyor bana bakıp.Gözlerinin içinde kendimi görüyorum,bende ona gülümsüyorum.Tam birşey diyeceği sırada ağzını aralıyor..
"Duru...¿. ...
"Efendim? Dedim fısıltı ile ama okadar sessiz bir ortamdı ki yankılanmıştı sesim.
"Duru hiç gitmesen olmaz mı?"
"Merak etme,insan hiç sol yanını bırakıp gider mi?.."
Böyle canlanmıştı aklımda.Biraz gerçek olarak ama çokça hâyal..Yeni kitabım 'KELEBEK'!Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIŞIKLI ÖKÜZÜM
Teen Fiction'Beğenilerek kitapların arasına konulmuş sonradan ise unutulmuş çiçekleriz biz.Kimimizin suya kimimizin toprağa ihtiyacı varken benim güneş ışığına ihtiyacım olurdu her zaman.Kitapların arasındaki karanlıkta kalmaktan hep korkardım nedensiz.Bir gün...