Îyi okumalarr...
+neden bu kadar çok uzun sürdü?dedim artık çaresizce.Sarp şuana kadar sadece bir anımızı hatırlamıştı onun dışında bırakın iki gün görüşmesek adımı unutucaktı.
-Bakın Duru hanım,inanın bende bilmiyorum.Bu kadar uzun süreceğini tahmin etmezdim hatta en fazla 2-3 hafta içinde geri gelir hatıraları diye düşünüyordum fakat öyle olmadı.Bunun dışında geriye sadece tek bir seçenek kalıyor.
+Ne?Ya doktor bey kaç hafta geçti aradan bir günümü bile onsuz geçirmedim.Az daha zorlasam adımı unutucak.
-Geriye kalan seçenek..Sarp bey bunu bilerek yapıyor.
+Nasıl yani?Dedim duyduğum şey ile öyle bir şaşırmıştım ki resmen doktoru suçluycaktım.Burada gelmiş Sarp'a iftira atıyordu resmen.
-Yani hafıza kaybı yaşamadı belkide hiçbir zaman.Bunu nedenini bilmediğimiz bir şekilde kendi istediği ile yapıyor olabilir.Yani birşeyleri unutmuş gibi.
Resmen şok geçirecek seviyeye gelmiştim.B-Bu nasıl olabilirdi?Böyle birşey olsa bile Sarp neden yapma ihtiyacı duymak istesin ki?Neden beni unutmak istesin?Gene mi eskilere dönüyorduk yoksa?Bırakıp giden Sarp dönemine.
+B-böyle birşey mümkün olabilir mi yani?
-Yani böyle birşey belkide olmamıştır ama genede bu seçeneği ortadan kaldırmıyor.
Demesi ile duvardan tutunarak bir süre denilen şeyleri idrak etmeye çalıştım.Eğer Sarp böyle birşey yapmışsa ki yapmışsa benziyordu onu denize atıcaktım.Belkide camdan sallandıracaktım.Her iki seçenekte çok güzel duruyordu.Yada en güzeli onunla bir süre konuşmamak.Tamam azcık konuşmak.
-Ben gideyim artık diyerek doktor gülümseyip yanımdan ayrılınca koridorun sonuna kadar onun gidişini izledim.Şuan ne yapacağımı inanın bilmiyordum.Kesin bile olmadığını bilmediğim şey hakkında Sarp'ı suçlayamazdım.Belkide gerçekten hafıza kaybı yaşıyordu ve gidip onu suçlamam sonucunda bu nasıl kız diyerek benden bir süre uzaklaşacaktı.Aklıma nedendir bilmem ama 'aşeka' adlı kitabın yazarı olan o teyzenin yanına gitmek oldu.Belkide bana akıl verebilirdi çünkü onunla yaşadığımız şeyler çok benzemese bile de uzaktan yakından alakadardı.Bir on o gün yanlışlıkla gittiğim kasabanın yerini hatırlamaya çalıştım.O gün beni götürdüğü yer Mersin'e gittiğimiz de onu götürdüğüm yere çok benziyordu.Biraz yürüdükten sonran o kasabaya ulaşmıştım.Hastane koridorlarında koşmama insanlar garip gözlerle baksalar bile ben aldırış etmeden biran önce o taksiye binmek ve biran önce o kasabaya gitmek istiyordum.Belkide oraya gittiğimde o yaşlı teyze beni unutmuş olacaktı kim olduğumu bile hatırlamadığı için birde ona kendimi tanıtmakla zaman kaybedecektim fakat şu durumda aklıma daha doğru bir insan gelmiyordu.Sözlerinden bu denli etkilendiğim insandan fikirler almak benim şu hayatta yapacağım en doğru kararlardan biri olurdu heralde.Bir taksiye atlayarak oranın adresini hatırlamaya çalışıp az buz anlatmama rağmen adam anlamış olacak ki onaylayın arabayı sürmeye başladı.Bende biraz önce doktorla konuştuğum bu hastaneye son ana kadar baktım,çünkü belkide işimi burda görürdüm.Çıkış yolunu burda bulurdum.Biran ne kadar saçmaladığımı düşünerek kendi kendime içten içe güldüm.
+Amcacım oranın yakınlarında bir kasaba vardı,bilir misin bilmiyorum.Benim işim aslında orada.
-Kasaba mı?Dedi şaşıran gözlerle ön camdan bana bakarak.
+Evet kasaba dedim içten görünmeye çalışıp gülümseyerek.
-Hiç duymadım kızım diyerek gözlerini yola çevirdi.Bende sessizce Oflayarak arkama yaslanıp biran önce ulaşmayı istedim.Telefonumun çalması ile irkilip ekranda ki yazıya baktım.
/Öküz../arıyor.
Açıp açmama konusunda tereddütte kalmıştım çünkü belkide şuan benimle buluşmak isteyecekti.Ne diyecektim ki şuan işim var mı?Hayır,bunu kesinlikle diyemezdim.Çünkü onu başımdan atmak istediğimi zannederdi sonuçta bu Sarp eski Sarp değildi.İç çekerek telefonun susmasını bekledim.Ama sanki birşey diyecekmiş gibi ısrarla çalıyordu.En sonunda arama sonlandırıldı yazısını görünce derin bir nefes aldım.Arabanın durması ile etrafa bakınarak o gün geldiğimiz yere göz gezdirdim.Ne kadar çok özlemiştim burayı bile.Kavga etmemiz bile büyük bir anıydı.Şuan onunla eski Sarp ve Duru olmayı ne çok isterdim.Bugünün akşamında Seraya ne yapmam gerektiğini sormam onunda neden uzatıyorsunuz demesi ile gecenin bir vakti Park'ta ona koşarak sarılmam.Belkide şuan en özlediğim şeyler bunlardı.Parayı vererek inip oraya dahada çok yaklaşıp onunla geçen konuşmalarımız sanki dünmüş gibi aklımdan geçti.
-Ben herkes değilim.
+Birşey söyleyim mi Sarp?Sende herkes gibisin,Herkesleştin.
Belkide çok ağır konuşarak üzmüş,kırmıştım onu.Belkide bu yüzden bana oyun oynuyordu.Yada ben oyun oynadığı düşüncesine kendimi inandırmış bir aptaldım.
O günki gibi hızlı adımlarla yürüyerek gözlerimi kapatıp girdiğim yollara tekrardan girdim.Geçtiğim gözü yaşlı yolları şuan o yaşlı teyzeye ulaşmak Sarp'ı balkondan sallandırmak için heyecanlı geçmişti.İçten içe Sarp'a yapacağım işkenceler için gülüyordum.Tekrardan Ogün geldiğim zaman ki adamları görünce içim nedensiz kıpır kıpır olmuştu.Gözüm bu topraklı yolda o teyzeyi ararken yanında bir kişi ile gülerek konuştuklarını görmem ile nasıl ona doğru koştuğumu ben bile anlayamamıştım.Koşmamış uçmuştum sanki,ayağımın birden ciddi bir şekilde yerden kesildiğini ve havalandığını hissedecek kadardı.Teyze ona doğru koştuğumu görünce yüzünde ki gülümsemeyi silip kim olduğumu anlamaya çalışıyordu belli ki.Hızla yanında durarak ona sanki annenmiş gibi kocaman sarıldım.
+Beni hatırladınız mı?Yardımınıza ihtiyacım var.
-S-sen o gün ki ağlayan kızsın dedi yüzünde ki gülümseme tekrardan geri yerine gelirken.
+Evet.O benim.
-Gel bakalım diyerek sanki kankam gibi koluma girip beni banka oturttu.
-Neden geldin güzel kız?Üstelik bu sefer ağlamıyosun?Yoluna girdi mi birşeyler?
+Girmişti dedim sadece yere bakarak.Ve cümleme devam ettim.Girmişti fakat şimdi o hafıza kaybı geçirdi.Doktor normalde bu kadar uzun sürmememesi gerektiğini söyledi belkide onun bilerek böyle yaptığını.Ne yapacağımı bilmiyorum ben dedim gözlerimi ona çevirerek.
Şaşkınlıkla kaşları kalkarken bir süre bana bakarak konuşmak için ağzını açmıştı ki geri kapattı.
-Bak kızım,belli ki sevdiğin adam bilerek yapıyor.Bu bariz bir şekilde ortada sorun şu ki nasıl ortaya çıkaracağımız diyerek bir süre düşündü.Ve tekrardan söze daldı.
-Ona eskilere dair şüpheci sorular sor,yada gitmek istediğini söyle.Artık yorulduğunu ve hatırlamadığı için üzüldüğünü.İşe yaramazsa bir daha söz filan yazmam ben de diyip göz kırpınca heyecanla içime gelen o his ile hızlıca konuştum.
+İşe yaramasa ile siz söz yazmayı sakın bırakmayın diyerek nedendir bilem kocaman bir şekilde yanağını öperek bir şeylere geç kalıcakmışım gibi geldiğim yere koşmaya başladım.
-Hoşçakal deli kız.. Sözü geride bıraktığım o kadının ağzından çıkarken kulağıma doldurdu,bende İstemsiz gülerek koşmaya devam ettim.
...
Sarp bana ona söyleyeceğim şeylerden dolayı heyecanla bakıyordu bende yaşlı teyzenin dediği o şeyi yapmak için rolüme bürünüyordum.Bir süre yere bakarak boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.
+Sarp ben artık gidiyorum demem ile kaşları biranda öyle bir çatılmıştı ki resmen şaka yaptığımı söyleyecektim.Öyle korkmuştum yani.
-Nereye?
+Bak Sarp beni hatırlamaman artık beni yordu ve yeterince üzdü.Bence artık zorlamayalım bitsin gitsin dedim gözlerine bakmamaya çalışarak.Çünkü eğer bakarsam yalan söylediğimi anlar ozaman bu oynadığı oyuna devam ederdi.
-Hatırlamaya çalışıyorum dedi biran afallayarak.
+Ama görüyoruz ki bir işe yaramıyor dedim sanki sinirli gibi davranıp bir cesaretin gelmesi ile gözlerine bakarak.
Hiçbirşey demeden sadece mırıldandı.
-Duru senin bu huyunu hiç sevmiyorum diyerek gözlerini kaydırınca bu sefer ben kaşlarımı çatıp ne demek istediğini anlamaya çalıştım.
+Ne demeye çalışıyorsun?
-Her şekilde birşeyi sonuna kadar götürmek istiyorum o mavilerini belertip belertip bana bakınca donup kalıyorum resmen.
+Neyi sonuna kadar götürmek dedim sonunda söyleyeceğini anladığım için içten içe gülerek.
-Gene aynı şeyi yapıyorsun.Şu gözlerini birkaç dakika benden çekersen batırdığım şeyi toparlamaya çalışıcam.
Bunu demesi ile ısrarla gözlerimi onunkilere sabitleyip soran bakışlar attım.
-Hepsi oyundu tamam mı!Gerçekten gidicek miydin söylesene.
+Gidiceğime inandın mı salak!
-Unutma gibi bir ihtimal olduğunu beynine gerçekten yerleştirdin mi mal!
+Bunca hafta unuttuğunu sandım gerçekten diyerek onu evlerinin havuzuna ittim.
-Sadece tepkin ne olur diye ölçmek istedim diyerek sırıtınca beni daha da çok sinirlendirmişti.
+Öyle mi Sarp bey!Amacınıza ulaştınız sanırım!
-Tam olarak değil diyerek beni kollarımdan tutup kendiside havuza atlaması ile ne olduğunu anlayamamıştım.Suyun yüzeyine çıkarak etrafa bakındım.Sarpta gülerek yanıma gelince onu itmeye çalışsamda beni kollarıyla sıkıca tutup sarıldığı için kıpırdayamamıştım bile.
+Senden nefret ediyorum.
-Hayır.Bana bayılıyorsun diyip o muazzam gülüşü ile gülünce resmen herşeyi unutmuştum.Şuan üşüyor olmam bile Umrumda değildi.Çünkü Sarp'a epey uzun zamandır böyle sıkı ve içten sarılmamıştım.Onu fazlası ile özlemiştim,oyun yaptığı şu sarılmadan sonra göze alınacak bir etken değildi.
Üstüme Sarp'ın Giysilerinden birini giyinmiştim.Çoktan gece olmuş biz gözlerimizi bu kararmış gökyüzüne çevirmiştik.
-Çok mu kızdın sen bana?Dedi küçük bir çocuk gibi konuşarak.
+Hayır.Sadece çok özledim.
-biliyor musun bende.Her gün yanımda olmana rağmen sarılamıyodum,uğraşamıyodum.Bu inan ki küçük çirkini özlemiş biri için çok zor birşey.
Demesi bile mutlu etmeye yetmişti.Gerçi Sarp zaten mutluluk sebebiydi.Yeni kitabım 'KELEBEK'!Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIŞIKLI ÖKÜZÜM
Teen Fiction'Beğenilerek kitapların arasına konulmuş sonradan ise unutulmuş çiçekleriz biz.Kimimizin suya kimimizin toprağa ihtiyacı varken benim güneş ışığına ihtiyacım olurdu her zaman.Kitapların arasındaki karanlıkta kalmaktan hep korkardım nedensiz.Bir gün...