Doya doya okumanız dileğiyle..
Sabahın 5'ine yakın olmalı ki heryer karanlık fakat ufak ufak sızan ışıklar gözüme doluyor.Bu saatte ısrarla çalan telefonum bir türlü susmuyor.Neredeyse telefonu bulamadığım için masayı fırlatacaktım ki gözümü açarak buldum.O kadar fena uykum vardı,arayan kişiye 'alo'bile demeden sadece konuşmasını bekledim.
-Seni seviyorum.
Sarp'ın sesi kulağıma dolarken hiçbir yadırgama hissetmemiştim.Çünkü büyük ihtimal rüya görüyordum ve buda onun bir kısmıydı sadece.Fısıltıyla:
+Bende seni demem ile aniden kapanmıştı telefon.İlk defa kendimi bu denli yorgun hissediyordum.Telefonu bile masaya bırakma ihtiyacı hissetmeden kendimi bana kucak açmış uykunun derin kollarına bıraktım.Hiç uyanmak istemiyordum fakat birkaç saat sonra Sarp beni öperek uyandırırdı Herzaman ki gibi.Fakat öyle olmamıştı,sanki 2-3 gündür uyuyorum hissine kapılmıştım.Öyle bir derindi uykum.Kafamda piyano kırsanız acı hissetmeyecek kadar yorgun.Gözlerimi öyle bir hızla açmıştım ki güneşin sıcak ışığı direk çarptı.Ovuşturarak yatakta doğrulmam ile telefonu elime alıp saate bakmam bir olmuştu.Şaşkınlıktan resmen kör olmuştum,saat 14.00 mıydı?Yoksa ben mi yanlış görüyordum?Sarp?O neredeydi?Yatakta resmen yorganın altına bile bakmıştım fakat bu odada belkide bu evde benden başka kimse yoktu.Aniden ayağa kalkarak evin içinde ona seslendim ama cevap alamamıştım.Hızlı bir şekilde aramaya çalıştım ama paniğe kapılmıştım.Çünkü rüya diye sandığım gecenin bir yarısı gelen 'seni seviyorum'sesi aslında belkide gerçekti.
/öküz/..aranıyor.
Cevap vermiyordu,resmen panikten evin içinde sebepsiz yere tur attım fakat biran takvimde gözüme çarpan gün oldu.
Doğru ya bugün benim doğum günümdü ve Sarp birşeyleri ayarlamak için büyük ihtimal sabahın erken saatinde çıkmıştı.Beni şaşırtan konu ise neden bu kadar geç uyandığımdı,normalde gece çalan telefonumla uyanır ve birdaha uyuyamazken bu sefer öyle olmamıştı.Biran aklıma Can'ı aramak geldiği için hemen rehbere gittim.
/Can/..aranıyor.
-efendim kanka diyerek neşeli bir sesle açması ile bir oh çektim.Büyük ihtimal Sarp onun yanındaydı ve herşey yolundaydı.
+Can,Sarp orda mı?
-Sarp mı?Yanımda mı?Olmak mı?Burda mı?Şimdi mi?Yani doğum gününde?Bugün?Öyle mi?Yoo kanka neden burda olsun ki?Yani neden burda olmak için uğraşsın ki?demesi kahkaha atsamda arkadan Sarp'ın 'Allah seni kahretsin'diyip küfür ettiğini duymam ile dahada artmıştı gülüşüm.
-Kanka ben sanırım herşeyi mahvettim,Sarp şuan üzerime üzerime yürüyo.Arkamdan bir fatiha okumayı ihmal etmezsin artık!diyip aniden kapatması ile oflayarak koltuğa oturdum.
Gönderen Umut:iyi ki doğdun dünyanın en mal insanı olarak seçilmiş ama bana 'ablan' diye verilmiş kişi.
Gönderen Seray:iyi ki doğdun en iyi dost.
Gönderen Burak:iyi ki doğdun kardeşimi yeniden hayata döndüren güzel kız.
3 mesajda biranda gelmişti.Hepsini gülerek okuduğum için bazen telefon elimden düşmüşte olsa belkide dünyanın en samimi mesajlarıydı bunlar.Koşarak Eskişehir'e getirdiğim kıyafetlerima baktım fakat hepsi rahat etmem için getirdiğim kıyafetlerdi.Aralarında bir tane bile düzgün elbise türü birşey yoktu.Sarp gece ikimizin olacağı bir kutlamadan söz ediyordu ama ben oraya pijamayla mı gidecektim?Yanımda da tek kuruş para yoktu.Pekala doğum günüm şuan bu açıdan berbat gidiyordu.Bize verilmiş bu küçük evin birkaç dolabını karıştırsamda elbiseye hatta giysiye dair tek bir parça bile yoktu.Hadi ama akşam pijamayla mı gidecektim yani?Tekrardan oflayarak camdan baktım.Acaba o günki çocuk gene parka gelmiş miydi?Günümü bari en azıdan bu şekilde geçirebilirdim çünkü inanın akşama kadar yapacak tek bir iş bile yoktu.Koşarak dışarı çıkıp buraya sadece 15 dakika uzakta olan parka gitmek için yeltenmiştim ki karşıma çıkan bizim apartmanın Mehmet Amcasını andıran fakat aşağı yukarı benimle aynı yaşta olan birinin sırıtması ile durdum.
-Duru yenge nereye ya?
+Yenge mi?Dedim kaşlarım çatılırken.Aniden elimi tutarak sallamaya başlayınca napacağımı bilememiştim.
-Özür dilerim efendim ben Sarp beyin katiyen sizin dışarı çıkmaya izin vermeyeceği bir adamıyım.Bu akşam sizin tahmin ettiğinizden daha fazla özel olacakmış ve tek bir kaza bile istemiyorum.Bu arada ben Mehmet diye sözünü bitirirken hala elimi tutmuş sallıyordu fakat ben az önceki benzetmemin çıkmasına kahkaha atıyordum.Mehmet hala elimi tutup memnun oldum dercesine sallarken gülmeme anlam verememişti.
+Senden çok güzel Mehmet amca olur diyip elimi çekmem ile bu sefer oda güldü fakat genede anladığını sanmıyordum.
-Herneyse efendim hiçbir yere gidemezsiniz diyerek şirince güldü.
+Sadece parka gitmek istiyorum Mehmet amca diyip gene gülmeme engel olamamıştım.
-Afedersiniz efendim adımın Mehmet olduğunu söylemem ile hata mı ettim?
+Hayır aksine diyip gülmemi durdurdum ve cümleme cevap ettim.
+Bak Mehmet bugün doğum günüm ve sen akşama kadar sıkılıp oturmanın ne anlama geldiğini bilemezsin.Sadece park 2 sokak ötede olan o parka gitmek istiyorum.
-Pekala Sarp beyi arayıp izin almayalım diyerek telefonunu çıkarmıştı ki aniden durdurarak panikle konuştum.
+Hayır!Hayır!Sarpı ararsan zaten hiçbir zaman izin alamayız hatta belkide benim hareket etmemem için zincir takmanı bile isteyebilir.
-Benim işime gelir efendim.Siz evde uslu uslu oturursunuz bende çitlek çitlerim diyip gene şirince gülünce gözlerimi kaydırdım.
+Mehmet!
-Tamam tamam buyrun yolumuz şurdan diyerek geçmeme izin verince amacıma ulaştığım için bu sefer ben şirince güldüm.Biraz yürüdükten sonra parka gelmemiz ile o günki Sarp'ın küçüklüğü olan çocuğu aradı gözlerim.
+Mehmet bak burda acayip tatlı birini görürsen haber ver bana.
-Efendim ölmemi mi istiyorsunuz?Sarp beye bunu nasıl söyleriz?diyerek yutkundu onu aldattığınızı.
+Ne aldatması be!diyerek öyle bir bağırıp kızmıştım ki Mehmet kulaklarını kapamak zorunda kalmıştı.
+Aradığımız bir çocuk Mehmet!Ben ordan Sarp'ı aldatacak biri gibi mi duruyorum!
-Öyle demek istememiştim..
Desede gözlerimi kaydırıp yerde gene kumlarla oynayan o gün gördüğümüz çocuğu görünce koşarak yanına gittim.
-Vaay,güzel kız gelmiş üstelik yanında o egolu abide yok.
Gülümseyerek ona baktım.
-Ne o abiyle ayrıldınız da benim gibi tatlı birine mi ihtiyacın oldu?
+Bugün doğum günüm Abi'n sürpriz yapmak için şuanlık yok.
-Haa öyle desene.Doğum gününse yavşamak doğru olmaz diyince güldüm.
+Seni ben çok seviyorum neden biliyo musunuz?Sarp'ın egolu küçüklüğü gibisin.
-Eğer kaderim Sarp abi gibi olucaksa senin gibi bir sevgilim olucağı için çok şanslıyım demesi ile saçını karıştırıp güldüm.
+O kadarda güzel değilim.
-Abla sen dalga mı geçiyosun?Bir aynada kendine dikkatlice bakta gel diyince 'bilmem'anlamında kafamı sallayıp sırıttım.Mehmet'in yanıma gelip bana telefonu uzatması ile şaşırmıştım.
+Kim?
-Sarp Bey.
+Ona burada olduğumuzu söylemediğini söyle lütfen desemde omuz silkip telefonu uzattı.Yutkunarak kulağıma götürmem ile Sarp'ın kızarak bağırması bir olmuştu.
-Duru!Ne demek parktasın!O çocuğun yanındaysan katliam çıkartırım!
+Yoo Park'ta öylesine oturuyorum dedim gene yutkunarak.Kumda oynayan çocuk ilgisini bana vererek 'o kim?'diye sorması ile Sarp'ın sabır çektiğini burdan bile anlamıştım.
-Duru,güzelim.Nerdesin sen?dedi kendini sıkarak.
+Park'ta tek başımayım.
-Duru birilerini dövmemi mi istiyorsun?Doğru eve!Mehmet'e sorucam birkaç saniye içinde ayağa kalkıp eve doğru yürümeye başlamazsan önce o çocuktan başlayıp herkesi öldürürüm.
+Benide mi?dedim kızgınlığının azalması için şirince konuşarak.
Birkaç saniye cevap vermedi.Ve sesini biraz yumuşatarak konuşmaya başladı.
-Konumuz bu değil şimdi doğru eve diyince kısa çaplı bir of çekerek çocuğa el sallayarak gülümsemiştim ki elim havada kalmıştı resmen.
-Çocuğa el filan sallamıyorsun değil mi?
Yutkunarak hızla elimi indirip hayır anlamında konuştum.Mehmet bu hallerime gülerek bakıyordu.Ona gözlerimi kaydırıp Sarp'ın eve gelince 1-2 saat konuşma yapacağım sözlerini dinlemeye başladım.
-Bu arada dedi konunun önemini farkederek sakinleşip.Bu arada salaş kıyafetlerini giyinip gel.O konuda için rahat olsun dert etme.Pijama şortunu filan giyinip gelirsen milletin gözünü oyarım.Tercih senin Durucum.
+Tamam ya diyerek gözlerimi kaydırdım.Bu kadar kıskanç olma.
-Duru,Duruu.Hep derim güzelim.Ben seni kıskanmıyorum benim ki sadece benim olanı başkasıyla paylaşmama duygusu diyince sessizce gülümsedim.
+Çabuk gel.
-Özlemene izin vermeden gelicem diyip bu sefer o gülerek telefonu kapatınca Mehmet'e dik dik baktım.
+Beğendin mi Mehmet yaptığını?Şimdi evde can sıkıntısından ölücem.
-Aman yenge nereye ölüyon?Sarp bey size zarar gelmemesi için beni tuttu birde öldüğünü filan duyarsa diyip gözlerini iri iri açınca güldüm.
+Sanırım bu sefer gerçekten katliam çıkar.
-Katliamı filan boşverin hortlayıp öbür dünyaya gelip sizi tekrardan alıp getirir diyince kahkaha attım.Oda benim güldüğümü görünce gülümsedi.
+Ee Mehmet,var mı bir sevdiğin?demem ile bir iç çekti.Bir süre cevap vermeyerek yere bakarak ilerlemeye devam etti.
-Var ama yapabileceğim birşey yok efendim.
Kaşlarımı çatarak ona kızgınlıkla baktım.
+Neden imkanın olmasın ki!
-Başkasını seviyor efendim.En azından ben öyle biliyorum.
+Başkasını seviyor diye vazgeçeceksin öyle mi?Sana ufak bir sır diyerek fısıltıyla konuştum.
+Sarp'ı sevdiğim zamanlar oda başkasını kendinden bile fazla severdi demem ile gözlerini iri iri açtı.
-Gerçekten mi?
+Öyle severdi ki o kız için benim yanımda ağlardı.Ama o şuan benim,ve gelip bana başkasını sevdiğini söyleyene kadar benim olarak kalacak.
-Ya gelip size başkasını sevdiğini söylerse,sizde mi vazgeçerdiniz?
+Terk edilmek ilk defa başıma gelicek olan birşey değil Mehmet.Duygular şu dünyada ki en karmaşık şeylerdir inan.Benden gökyüzü olduğum değerini çekerse ben Herzaman ki gibi yağmurlar yağdırırım diyip acıyla güldüm.Gerçekten biran aklıma takılmıştı bu düşünce.Ya bir gün sevmekten vazgeçerse beni?Birgün gelip bana 'git'derse gider miydim?Ağlayarak tanıştığım bu adamdan ağlayarak mı vazgeçecektim?Biran kafamı hafiften sallayarak düşüncelerimin saçma olduğuna inandım çünkü şuan böyle olur mu acaba diye düşündüğüm adam bana sürpriz birşeyler hazırlıyordu.
+Yani Mehmet,seviyosan git konuş bence diyerek konuyu dağıtmak istercesine gülümsedim.
-Sanırım..Sanırım bunu yapıcam.Bana kimse kendi hayatından böyle bir örnek vermemişti.Herkes vazgeç olmaz diyordu.
+Insan vazgeçmek için sevmezki Mehmet diyerek yere baktım.
-Sizi de sıktım.Benimki de laf işte.
+Hayır aslına bakarsan teşekkür ederim.
-Ne için efendim?Dedi kaşlarını çatarak dediğim bu şeyi anlamaya çalışırken.
+Söylesemde anlamazsın.Aklına geliyor mu hiç?Yani o kız.
-Boş vakitlerimde Herzaman aklımda oluyor.
+Olmaz!Boş vakitlerinde aklına gelmesin, hiç aklından çıkmasın eğer ulaşmak istiyorsan.
Bir süre düşünüyor olmalı ki birşey demedi.Hatta eve kadar tek bir kelime bile etmeden yürümeye devam ettik.
...
Resmen telefonumu sıkıntıdan oynayıp durduğum için 2 kez şarja takmıştım.Biraz daha durursam sıkıntıdan şuracıkta bayılıp kalıcaktım.Mehmet olmasaydı en azından birkaç saat dışarı çıkar gezer ve geri dönerdim fakat Mehmet olduğu için yan komşunun penceresine bile bakamıyordum.Sarp 1-2 saat boyunca hiçbir şekilde aramamıştı.Sabahın 5'inde çıkıp öğlen 5'e kadar ne yapmıştı acaba?Bunca saat hangi sürpriz hazırlanmazdı ki.Biran önce akşamın gelmesini istiyordum çünkü onu fena bir şekilde özlemiştim.Benim onun yanından ayrılmamı istemeyen Sarp şuan o kadar değerli bir sürpriz hazırlıyor olmalıydı ki çok sık aramıyordu bile.Kapının çalması ile koşarak açmamla Mehmet gene sırıtarak bana bakıyordu.Elinde ki içeceği bana uzatması ile bir ona birde elinde tuttuğu teneke kolaya baktım.
-Abur cubur istersiniz diye düşündüm efendim.
Aklıma gelen fikir ile gözlerimin ışıl ışıl yandığının farkındaydım.
+Mehmeet dedim omzunu tutarak.Bana cips türü şeylerde alabilir misin?Benim dışarı çıkmam izin yok biliyorsun diyip dudağımı büzdüm.
-Tabi efendim diyerek elime kolayı tutuşturup hızlıca bahçeye çıktı.Bende fırsat budur diyerek ceketimi kaptığım gibi kendimi dışarı attım.Bir süre parka doğru koşarak gözden kaybolmam ile yorulduğumun farkına varıp bir banka oturdum.Birkaç saattir ev havasını koklamaktan dışarda ki temiz hava kafa yapmıştı sanki.Bu düşünceme gülerek etrafta ki insanlara baktım.Tek istediğim buydu biraz dışarda gezmek o kadar.Birkaç dakika sonra Mehmet evde olmadığımı anlamış olacak ki yavaş yavaş seslerini duydum.Bağırarak bana sesleniyordu fakat Bazende 'kesin öldüm'diyerek feryatlar yakıyordu.Çok fazla yakınıma geldiğini anladığım için parkın çay bölümüne giderek oturdum.Arkamdan birinin gözlerimi kapatması işe aniden yerimden kalkarak Sarp'ı görmem ile öyle bir hızla kollarımı ona dolamıştım ki dengesini kaybedip birkaç adım geriledi.
-Çok mu özledin?diyerek oda kollarını bana dolayıp sıkıca sarıldı.
+Çok fazla.Neredeydin bu saate kadar?
-Asıl senin burda ne işin var küçük hanım!Mehmet telaşla arayıp durdu neyse ki eve dönüyordum da gördüm seni.
+Banane diyerek kafamı göğsüne gömdüm.
Bir süre hatta rahat bir şekilde 1-2 dakika bu şekilde kalmıştık.Onu gerçekten özlemiştim.Şuan yapacağı hangi sürpriz benim bu kadar iyi hissetmeme neden olurdu ki?
+Yapacağın sürpriz iddialı olabilir fakat benim şu kadar iyi hissetmemi sağlayabilir mi?
-Oraya gittiğimiz de dediğim şeyler karşısında bayılıp kalmazsan bu konu hakkında bir kez daha konuşabiliriz diyip gülünce bende güldüm fakat bir o kadarda heyecanlanmıştım.Bir elini elime indirerek gitmemiz gerektiğini anlatırcasına yürümeye başlayınca bende küçük çocuklar gibi sevinerek yürümeye başladım.Arabaya gelmemiz ile koşarak arabaya sarılır gibi yaptım çünkü resmen onu bile özlemiştim.Sarp bu halime kahkaha atarak sürücü koltuğuna oturup arabayı çalıştırdı.
Heyecanla konuşarak bir yandanda koltukta yayıldım.
+Benim için neler hazırladın?
-İstediğin gibi olucak.Hediye dışında herşey diyip gülünce bende güldüm.
+Sabahın 5'inde aradığın zaman bir ara rüya sandım biliyor musun?
-Sarp Akın'ın seni Seviyorum'u sana rüya gibi geldi yani öyle mi güzelim?diyerek yandan bakıp egosunu tatmin eden gülüşünü yüzüne yerleştirdi.
+Ne kadar doğum günümde bile öküz olan bir adam diyerek gözlerim kaydırdım.O ise gülmeye devam etti.
Geldiğimiz yer sade ama insanın mutlu olmasına yetecek kadar çok güzeldi.Bir hamak vardı fakat nasıl yaptıklarını bilmediğim bir şekilde ağaçlara mumlar düzenlenmişti.Sarp koşarak hamağa oturarak bana 'gel'dercesine kollarını açtı.Koşarak sarılıp yanına oturdum.Sarp biraz hamağın arkasına doğru eğilerek bir poşet çıkarınca içinin baya dolu olduğunu farkettim.Birkaç saniye bana gülüp poşetten ilk olarak çok çirkin birinin bir biblo kızın yüzüne yapıştırılmış olduğunu görünce gözlerimi kaydırıp bir yandan güldüm.
-Ilk çirkin kız demiştim diyerek tekrardan gözlerini poşetin içine yönlendirip birşeyler aradı.Elinde hayvanat bahçesindende kolayca bulabileceğimiz maket hayvanlardan 'öküz'olanını çıkarınca İstemsiz bir kahkaha kaçmıştı ağzımdan.
-Ilk lakabım diyip oda güldü.
Ve ardından diğer elinde tuttuğu çilekli pasta şeklinde olan kumbarayı çıkarınca şaşkınlıktan gözlerimi heyecanla açtım.
-Ilk öğrendiğim nefret ettiğin şey.
+Hatırlamana inanamıyorum.
-Bu poşette diyerek poşeti kaldırdı.Yaşadığımız birçok şey var.Birçok anı ama bu sanırım en değerli olanı diyerek cebinden bir kutu çıkardığını görünce dediği gibi sanki bayılacaktım.Sarp ayağa kalkarak kutuyu açınca içinde bir yüzük olduğunu görebilmiştim.
-Adını ailen koymuş olabilir ama soyadını ben koyarım.Duru Akın'ım olur musun?
Nutkum tutulmuştu sanki.Söyleyecek bir kelimem vardı 'evet'ama çıkmıyordu ağzımdan.
+E-evet diye kekeleyebilmiştim sadece.Anında elimden tutup beni kaldırarak sarılması ile heyecandan ben sarılamamıştım bile.Kulağıma yaklaşarak fısıldadı.
-Güzel,şimdi bavulunu toplasan iyi olucak.
+O niye?dedim bir yandan gülerken.
-Çünkü bana evet dediğini annen duyarsa tekrardan kaçmamız gerekebilir diyip muazzam bir şekilde güldü..
.
------------------------o---------------------
Yazardan veda;(lütfen sonuna kadar okuyun.)
Bu kitabı bitirmek benim için zulüm gibi birşey olucak çünkü o kadar güzel arkadaşlıklar ve dostluklar kurdum ki size anlatamam.Yorumlarda güldüğümüz zamanları daha çok özleyeceğim diyebilirim.Benim aklımda 1000 okuyucu sayısı bile yokken beni yani yakışıklı öküzüm'ü 14.000 okuyucuya ulaştıran herkese teşekkürü borç bilirim.
Ayrıca soru veya görüşleriniz olursa bana instagramdan mesaj atabilirsiniz,seve seve herkese cevap veririm.Lütfen fotolarımın altına değilde(!) dm'den yollayın.
Instagram:iirem.ylmzz
Bir güzel şeyin daha sonuna gelmiş bulunmaktayız.Hepiniz kendinize iyi bakın,hoşçakalın.Bir sonraki dolu dolu yazacağım kitaplarda görüşmek üzere.. <3Yeni kitabım 'KELEBEK'!Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIŞIKLI ÖKÜZÜM
Teen Fiction'Beğenilerek kitapların arasına konulmuş sonradan ise unutulmuş çiçekleriz biz.Kimimizin suya kimimizin toprağa ihtiyacı varken benim güneş ışığına ihtiyacım olurdu her zaman.Kitapların arasındaki karanlıkta kalmaktan hep korkardım nedensiz.Bir gün...