21-
IYI OKUMALAR...
Gözlerimi açtığımda Sarp yanımda yoktu.Aşağı kattan bağrışmalar duyunca Koşarak indim.Kerem ve Sarpın kavga ettiğini görerek sessizce onları izledim.
-oğlum bak Duru uyanırsa senin Ağzına tükürürüm bağırıp durma bugün benim istediğim kahvaltı yapılacak diye sinirle söyledi Sarp.
+yok ya?Aynı evde kalıyoruz farkındaysan burda senin istediklerin Geçmez!
-benim isteklerim heryerde geçer koçum gönlün rahat olsun diyip omuz silkti Sarp.Araya Esra girerek:
-ya tamam tamam.!Lütfen artık sakin olun.Bakın sabahın erken saati bütün Ormanı ayağa kaldıracaksınız dedi sakinlikle.Onları gülerek izliyordum mutfağa girerek:
+Ne oluyor burada dedim gülmeme engel olamayarak.
-al işte uyandırdın lan diyip tam küfür edeceği Sırada Koşarak Sarpın ağzını kapattım.Kaşlarımı kaldırıp gülümseyerek:
+Siz kahvaltıyı hazırlaya durun biz hemen geliyoruz dedim üst kata doğru Sarpla birlikte giderek.
-Aynen yalnız kalmak istiyoruz diyince Sarpın omzuna vurup utançtan Koşarak üst kata çıktım.Oda direk peşimden gelerek kapıyı kapattı.
+Sarp beni çok utandırıyosun ya dedim ona bakamayarak,
-evet bir,iki ve üç yanakları kızarır diyip Güldü ve eğilerek yüzüme doğru yaklaştı.Ben panik içinde kalsamda o Çoktan bir öpücük bırakmıştı dudaklarıma.Ve gülerek:
-Bence her sabah güne böyle başlayalım diyerek banyoya girdi.Bende kendimi yatağa atarak gülümsedim.
Bir süre sonra hazırlanarak kahvaltıya indik.Kerem Sarpı gördükçe sabır dileyip gazete de yazanları okuyordu.Sarp belimde ki elini Çekerek sandalyeye oturarak yemeye başlayınca:
+Yavaş lan!Esrayı bekliyoruz bir dur.Görgüsüz?Diyerek bağırdı Kerem.
-Bak ikidir sabrediyorum ama benim canımı çok sıkmaya başladın diyip bir yandan inadına hala yiyordu Sarp.Bende elimle ağzımı kapatıp gülüyordum.Bu kavgalardan büyük bir arkadaşlık doğacakmış gibime geliyordu benim.Esrada gelince hepimiz başladık.Kapının çalması ile ben kalkarak baktım ve Berk Hoca'yı Karşımda görünce Şaşkın bakışlar attım:
-Durucum yarım saat sonra herkes geldiğimiz yerde buluşacak.Geç kalmayın geziye çıkacağız.
Onaylayarak kapıyı kapatıp içeri geçip söyledim ve birkaç şey alarak üst kata çıkıp hazırlandım.Bu gezi için almış olduğum asker botlarımı ve siyah kotumu giyinerek üstüne bordo kazağımı geçirip saçımı at kuyruğu yaptım.Havalar cidden çok soğumuştu.Daha kar bile yağmamasına rağmen o denli bir soğuk vardı.Yılbaşına 2 hafta kalmıştı.Ve ben hediyeyi yaptırmaya daha başlamamıştım.Düşüncelere daldığımı Sarpın odama girmesi ile anladım.
+kapıyı çalsaydın bir.Ya tam üstümü Değiştiriyor olsaydım.?
-tüh ya valla geç kaldım diyerek Güldü.
+seni pis Sapık diyerek saçını karıştırdım.Beni baştan Aşağıya süzerek konuşmaya başladı:
-o pantolon çok dar değil mi?Bence o bluzda sana çok yakışmış bir daha giyme diyince kahkaha attım.
+pardon bay öküzcük çok yakıştığı için doğru bir daha giymeyeyim dedim.
-Öküzcük?Yaptı şaşırarak.
+evet öküzcük dedim bilmiş bilmiş.
-o ne be dedi burun kıvırarak ve ayağa kalkarak sözüne devam etti:
-üstümü değiştirmeye gideceğim benimle gelmek istermisin diyip sırıttı.
+Sen cidden ne ara bu kadar Sapık oldun ya.
-sapıklıkla bir alakası yok küçük çirkin,bunlar Dünya'nın Kanunları diyince yastık atıp güldüm.Ve aşağı kata indim.Hepimiz hazır olunca geldiğimiz yere gittiğimizde kimsenin olmadığını farkettik.Yoksa geç mi kalmıştık?Sarp:
-ya ben dedim işte Kerem siz ormana gidin ve birdaha dönmeyin bizde Duruyla evde tek Başımıza kalalım diyince Yavaşça cimcikledim ve gene kaşlarımı kaldırıp gülümseyerek:
+hadi hocaları arayalım diyerek Sarpın kolundan çekip ormana daldık.Uzun süre geçmesine rağmen kimseyi daha bulamamıştık.Ve açıkcası kaybolmaktan korksamda yanımda Sarp olduğu için endişelenmedim.En sonunda Esra ile kendimizi yere atarak "mola" işareti yaparak pes ettik.Sarp Yanıma oturarak bana bakmaya başladı.
+ne?Dedim gülümseyerek.
-Hiç bakasım geldi diyerek oda gülümsedi.Ve bir an aklıma gelen şey ile donup kaldım:
+s-Sarp!Burada yılan var mıdır? dedim korku ile.
-evet evet vardır kolum kadar hemde diyince cidden ürkmüştüm.Kerem Gözlerini kaydırarak bana döndü ve:
-merak etme Durucum.Burular da yılan gibi Şeyler olmaz diye biliyorum diyip gülünce içim rahatlamıştı.Sarp öksürerek Kereme "ne dedin sen?"bakışları attı.
-Öhöm öhöm Duru senin nerden "Durucum'un" oluyor Kerem efendi?
+ay ay yaptı Gözlerini kaydırarak Kerem.
Ve bir süre sonra akşam olmaya başladığını farkettik.Sarpa iyice sokularak:
-Sarp?Dedim yönüne bana çevirip soran bakışlar attı.
-benim tuvaletim geldi.
+Altına yap diyerek kahkaha attı.
-Saarp dedim sıkıştığımı belli ederek.
-Yürü başımın belası Yürü diyerek bana otlarla dolu bir yeri göstererek arkasını döndü.
Bende otların arasına gittiğim anda bir ses geldiğini farkedip durdum.Ve dinlemeye başladım.
"Tııss"Bismillahirrahmanirrahim diyip Çığlık atıp kaçacağım Sırada Önümdeki ağacı görmeyip tosladığımda en son Hatırladığım şey Sarpın Koşarak yanıma gelmesiydi.Başıma korkunç bir Ağrı girmişti..
...
Gözlerimi araladığım anda Gözüme odanın ışığı Girdiği için elimle kapatarak dağ evinde olduğumu farkettim.Başım felaket ağrıyordu.Elimi Başıma götürdüğümde Ağaca sert vurduğum için kanamış olmalı ki pansuman vardı.Yavaşça doğrularak Sarpın Karşımda ki koltukta uyuya kaldığını gördüm.Kaç saattir baygındım acaba?Hava baya kararmıştı.Sesleri duyunca Gözlerini aralayan Sarp uyandığımı görünce hemen Yanıma gelerek oturdu.
-Iyimisin güzelim diyip alnıma baktı.
+iyiyim diyerek gülümsedim.Alnıma bir öpücük bırakarak ayaklandı ve elimden tutarak montumu giydirdi.
-Ateş yaktılar ve seni merak ediyolar.Dışarı çıkarsak daha iyi olursun diyerek benim merakımı giderdi.Bende onaylayarak Yanlarına gittik.Berk hoca beni görünce:
-iyimisin duru diyerek endişelendiğini ifade ederek cümlesine devam etti:
-Kerem ve Sarp size şaka yapacaktı bu Yüzden benden izin almışlardı.Sizin geldiğiniz saatte gelmememizin nedeni oydu ama böyle birşey olacağını bilemezdik diyince Keremin ve Sarpın birbirine bakıp gülüştüğünü gördüm.Bende gülümseyerek yere oturdum ve Sarpta Yanıma oturunca Berk hoca gitarla şarkı söylemeye başladı.
-üzgünüm sana zarar gelsin istemedim aklıma sokayım dedi üzgün bir şekilde Sarp.
+şiiş şiişt sorun değil diyerek başımı omzuna koydum.Oda başını Başıma koydu.
+Sarp teşekkür ederim dedim gülümseyerek ve yüzüne bakarak.
-Ne için küçük çirkin?
+beni sevdiğin için..
-yerimde kim olsa sever diyerek Güldü.Bende gökyüzüne bakarak:
+aslında ben sadece sen sev isterim dediğim anda gözlerime uzun bir süre baktı ve kulağıma yaklaşarak:
-Zaten seni bir tek ben sevebilirim..!Yeni kitabım 'KELEBEK'!Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIŞIKLI ÖKÜZÜM
Teen Fiction'Beğenilerek kitapların arasına konulmuş sonradan ise unutulmuş çiçekleriz biz.Kimimizin suya kimimizin toprağa ihtiyacı varken benim güneş ışığına ihtiyacım olurdu her zaman.Kitapların arasındaki karanlıkta kalmaktan hep korkardım nedensiz.Bir gün...