Iyi okumalar..
Uzun süredir bankta yanımda oturmakta olan Sarp'a bakıyordum.Ve garip taraf şuydu ki yaklaşık 10 dakikadır denize bakarken gözünü bile kırpmamıştı.
-Bana hep böyle aşık gibi mi bakıyodun?
Demesi ile irkildim.Açıkcası böyle bir soru sorucağı aklımın ucundan bile geçmemişti.
+Bilmem öyle mi bakıyorum diyip ufaktan güldüm.
-Garip olan şu ki bir saniyeliğine başka bir tarafa bile bakmıyosun.Bende mi böyle yapardım?
+Sen genelde saçlarımla oynardın diyip bankta arkama yaslanıp bir iç çektim.
-Biliyo musun sanırım seni sevmekle güzel bir iş yapmışım,iyi birine benziyosun.
+Benziyorum mu?Biliyor musun hafızanı kaybetmene rağmen hala öküzsün.
-Öküz mü?diyip alayla güldü.Klasik aşık sözleri.Sana aşkım filan da demişimdir.
+Hayır.Hiçbir zaman ne aşkım ne bitanem gibi kelimeler kullandın.Sanırım herkesin ağzında dolana dolana basitleşmiş olan bu Kelimeyi söylemek istemezdin.
Biran dediklerime şaşırmış olmalı ki kaşlarını kaldırıp bir süre bana baktı.Bakmasını garip bulmuştum çünkü ne kötü ne şaşırtıcı ne de iyi bir kelim bile çıkmamıştı ağzımdan.
+Ne?Kötü birşey mi dedim ben şimdi.
-Ha?Yo.Sadece..Boşver sana ne derdim mesela diyip sırıttı.
+Bazen güzelim derdin,sol yanım derdin..
-Küçük çirkin derdim.
+Evet bu doğru..Dur bir saniye diyerek hızla yaslandığım yerden doğrularak bana sırıtarak bakan Sarp'a şaşkınlıkla baktım.
+H-hatırlıyorsun.Bu iyi birşey değil mi?Diyerek ellerimi saçlarımı geçirip ayağa kalktım.Heyecandan naptığımı bile bilmiyordum.
-Hey!Sakin ol.Hatırladığım filan yok o gün bana mesaj attığın da küçük çirkin olarak kayıtlıydı demesi ile o kadar çok hala kırıklığı yaşamıştım ki.
+Şuan resmen 5 çocuğu ile kocasının tekmesini yiyip kapı dışarı edilen kadın gibi hissediyorum,Sağol.
-Bu kadar çok heyecanlanacağını tahmin edemezdim diyerek ellerini pes anlamında salladı.Bende gözlerimi devirip tekrar bir hışımla kalktığım banka oturdum.Biran neden bilmiyordum ama o gün ve o anımızın aklıma gelmesi ile tekrardan uçacak gibi olmuştum.
+Bak burası bana ne hatırlattı.Mersine gittiğimiz de bir iddiaya girmiştik ve kaybettiğin için beni sırtında taşımıştın akşama kadar hatırlıyor musun?
Demem ile elleriyle aniden yüzünü kapatarak bir of çekti.
-Aman Allahım sen bana neler yaptın böyle?Bütün imajım gitti mi yani?
+Aman ya birşeyler hatırlaman için yapmıştım.Egonu ezdim kusura bakma diyerek bu sefer ben oflayıp tekrardan gökyüzüne baktım.Ve o maviliğe anlam katan bulutlara..
+Kendime bulut dediğim için bana her defasında kızardın demem ile gözlerini yerden alarak bana devam et dercesine baktı.
+Bulutlar çekip gider sen gökyüzü ol hiç gitme demiştin çatıda otururken.
-Birincisi ben ne zamandan beri şair gibi konuşur oldum?İkincisi çatıya çıkmak için bu güzel kaslara nasıl zarar vermemi bekliyorsun?
+Hayır ben ciddiyim.Odamın önündeki çatıya gelirsin sen Herzaman üzgün olduğunda.
-Vay canına Duru hanım.Beni gerçekten değiştirmişsiniz diyip kafasını şaşkınlıkla salladı.
+Sen hep sendin.Ben de ben.Değişen bizler değil hayallerimiz oldu.
-Pekala nasıl tanıştık ozaman seninle?Bir partide,klasik olarak çarpışıp kitapları düşürmekle?Sarhoş olduğum için seni öpmemle filan mı?
+Hayır!Benim için en değerli anılarımızdan olan birşeye resmen hakaret ediyorsun şuan.Biz seninle..
/annem../arıyor.
Meşgule atarak Sarp'a döndüm.
+Biz seninle ilk görüşte filan değil bir tak..
/annem../Arıyor.
-açsan iyi olucak sanırım.Israrla arıyor. Baksana diyip ellerini ensesine yerleştirip gökyüzüne bakmaya başladı Sarp.Bende hızla ayaklanarak ondan biraz uzaklaşıp acele etme gerektiği için hızlıca konuştum.
+Alo Anne?
-Duru lütfen sormadan yanıma gel.Büyük çarşıda ki teras cafedeyim.Bekliyoruz seni.
+bekliyoruz derken?kiminle?
-Kızım gel işte.Soru sorma demedim mi acele et diyerek daha cevap bile vermeden hızla telefonu kapattı.Resmen benden heyecanla ve endişeli konuşmuştu.Birşeylerin ters gittiği kanaatine inanarak Sarp'ın yanına yaklaştım.
+Özür dilerim gitmem gerek.
-Hey,nereye?
+Bir saat sonra tekrardan burda buluşalım olur mu?Annem çağırdı sesi endişeli gözüküyordu.
-Gelmemi ister misin?Dedi tam ayağa kalkacakken.
+Hayır diyerek gülümseyip hızlıca yola çıkıp taksiye bindim.Bu kadar endişe edeceği şey ya ben ya Umutla alakalı olurdu.Yada ben büyük olduğum için bana danışması gereken bir konuda.
Öküz:Sana çiçek filan alır mıydım?
Böyle bir mesaj gelmesi beni epey şaşırtmıştı.Ne diyeceğimi bildiğim halde ellerim tutulmuştu sanki.Yazamamıştım.
/Öküz:Hayır.Sadece sarılırdın,kocaman./gönder.
Arkama yaslanarak biran önce Sarpın yanına gitmeyi istedim fakat daha annemin yanına bile ulaşamamıştım.
Bir süre sonra geldiğimizi farkederek hemen hızlıca inerek cafenin merdivenlerini uçar gibi çıkarak bir masada oturan annemi aradım.Fakat onu 'tek'başına bulmayı arzularken yanında biriyle mi görmüştüm?Sakin kalmayı çalışarak onların şaşıracağı bir şekilde çantamı boş sandalyeye koyarak ani bir şekilde oturup konuşmasını bekledim.
+Ah,sonunda geldi.Hayatım bu Duru,Duru bu Ahmet dedi annem gülümseyerek.İfademi merak ediyor olmalı ki suratıma uzun süre baktı ama ben ona bakmak yerine annem yaşında ki bu adamı epey uzun süre inceledim.
+Bu kim?Dedim bıkmışçasına anneme gözlerimi kaydırırken.
-Öhöm,biraz kibar ol istersen Durucum dedi annem heran ortaya çıkacak kavgayı farketmiş olacak ki.
+peki sen cevaplamıyorsun bende kendim sorarım.Annemin arkadaşı filan mısınız?diyerek gözlerimi tekrardan adama yönelttim.Adam bu tavrım karşısında sadece gülümseyerek arkasına yaslandı.
-evet arkadaşıyım,erkek diye ekleyince beynimden vurulmuştum sanki.Bir baba vakası daha geliyordu öyle mi?Kalbim bunu nasıl kaldıracaktı.Ya bu adam da annemi üzer ve bizi de terkedip giderse.Ne yaptığımı bilmiyordum çantamı hızla elime alarak ayağa kalktım.Annemde birlikte benimle kalkarak endişe ile konuştu.
-Duru sakin olur musun lütfen.
+Ne sakin olucam ha ne!Kendinden başka birisini hiç düşündün mü sen anne!Biz seninle büyümeye alıştık bir baba olayı daha mı!Aferin ya sana zalimsin anne sen çok zalimsin.Benim o olaylar da nasıl ağladığımı sen gördün şimdi gelmiş bana resmen bu yeni baban diyosun.Dalga mı geçiyorsun sen benimle.Allah hepinizi kahretsin ya!
Biran da bunca kelime nasıl ağzımdan çıkmıştı bilmiyordum fakat gerçekler bunlardı.Ben yeniden ağlamaya kendimi itemezdim.
-D-Duru bak bu adam baban gibi değil.Ahmet çok iyi bir insan.
+Babamla evleneceğin zamanlar anneanneme de bunların aynısını söylemiş olmalısın diyerek hızla merdivenlerden indim.İnsanların bana bakmasına aldırış edemeyecek kadar çıldırmış durumdaydım.Anneme bile güvenmeyecek duruma gelmişsem kime güvenecektim ben?Telefonuma gelen mesaj ile durarak birkaç saniye bekledim.
Öküz: bir saat on dakika oldu küçük çirkin.Yoksa seni unutmamı mı istiyorsun?
Kesinlikle Sarp'ı unutmuştum.Beynim tamamen az önceki gelişen olaylara odaklanmış orda beni bekleyen adamı unutmuştu.Yanına gidersem hafiften ağladığımı görüp soru yağmuruna tutacaktı beni.Gitmezsem ise büyük ihtimalle onu oyaladığımı düşünerek bir daha görüşmek istemeyecekti.Şuan kimsenin yüzünü görmek kimsenin sesini duymak dahi istemiyordum.Sarp kimse değildi ama.Hızlıca sahile doğru yürüdüm,taksiye verecek param kalmamıştı.Zaten param olsa bile ben binemiyecek kadar bunalmıştım.İnanın ki hayat beni çok yormuştu.Ben babamın yokluğuna alışmak için haftalarımı aylarımı vermişken birini tekrardan baba diye benimseyip terk edip gidişlerini izleyemezdim.O Küçükken sadece tek derdi bisikleti olmayan Duruyu epey özlüyordum.Sarp'ı epey özlemiştim,beni tekrardan sarıp sarmalamasını ağlama ben Burdayım diyişini herşeyden çok özlemiştim belki de.
Yavaşça bankta denize bakmakta olan Sarp'ın arkasından dolanarak onu korkutmak istemiştim.
-Çocukça davranma küçük çirkin demesi ile gözlerimi kaydırıp yanına oturdum ve suratına bakmamak için elimden gelen her çabayı gösterdim.
-Beni beklettin.Terbiyesiz şey seni diyip gülünce bende güldüm.
+Hadi ya,her gece odama gelip yanıma yatan sendin.Terbiyesiz ben oluyorum iyiymiş diyip sırıtarak denize bakmaya devam ettim.
-Duru?Neden suratıma bakmıyorsun demesi ile yandan sadece birkaç saniye bakarak suratımı ona çevirdim.
-Neden ağladın?dedi kaşları biran da çatılırken.
+Ağlamadım güneş vuruyor ya o yüzden olmuştur.
-Çocuk mu kandırıyosun?Annen mi ağlattı noldu?
+En çok neyi özlüyorum biliyo musun Sarp diye cümlemi devam ettirirken başımı omzuna koydum.
+En çok iki şeyi özlüyorum,seni ve çocukluğumu.
-Çocukluğunu mu özlüyorsun?Neden büyümekte güzel birşey.
+Cık.Büyüyünce herşeyin farkına varıyor insan.Küçükken en fazla ebe oldum diye üzülüyodum oda birini sobeleyince geçiyodu dedim iç çekerek.Birkaç saniye bana bakarak gözlerini tekrardan yere indirdi.
-Çocukluk geri gelmez belki ama hatırlamak için elimden geleni yapıyorum.Tekrardan sen ve ben olduğumuz zamanları.
+Zaten şimdi de Öyleyiz.Sen ve ben hakkında değişen birşey yok.Seni özlememin nedeni..
-Sarılmam mıydı?Ozaman özlemini biraz giderelim diyerek kollarını belimden geçirerek sıkıca sarılınca biran da yaptığı bu şey karşısında şaşırmıştım.Fakat inan ki çok özlemiştim.
+Belki de ben sana kötülük yapan birinin tekiyim sana kendimi sevgilin olarak tanıttım.Ozaman da sarılmaya devam eder miydin?
-Kötü biri değilsin,öyle olsan bu kadar içten sarılamazdın sevdiğin adama.
+Ne yani,içten mi sarılıyorum sana?
-Unuttuğum birini hatırlamaya değecek kadar çok içten.
...Yeni kitabım 'KELEBEK'!Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIŞIKLI ÖKÜZÜM
Teen Fiction'Beğenilerek kitapların arasına konulmuş sonradan ise unutulmuş çiçekleriz biz.Kimimizin suya kimimizin toprağa ihtiyacı varken benim güneş ışığına ihtiyacım olurdu her zaman.Kitapların arasındaki karanlıkta kalmaktan hep korkardım nedensiz.Bir gün...