Îyi okumalarr..
Sakin olmasını istercesine benden uzun olmasına rağmen ona yetişmek için parmak uçlarıma basarak yanağına bir öpücük kondurdum.Şuan resmen ondan daha fazla stres yapmış durumdaydım.O duyguyu yaşamadan hiçbir zaman anlayamazdım fakat şuan resmen doğuruyor gibi hissediyodum.Sarp resmen düşüncelerimi okumuş olacak ki gülerek konuşmaya başladı.
-Sanki hamilesin vakit geldi.Ne bu endişe?
Cevap veremem anlamında kafamı sallayarak gözlerimi devirdim.Sen fazla rahatsın anlamında koşarak sarılıp dün geldiğimiz yerin kocaman kapısına ona iterek tekrardan bir banka oturarak beklemeye başladım.Sarp duvarlarını gene üstüne çekmiş hiçbir duygusunu belli etmiyordu.Mutlu muydu yoksa benim kadar endişeli mi şu hallerinde anlamak için etrafında dört dönüyordum da diyebilirdim.Her zaman benim bilmemem gereken durumlarda bu hallerini yapardı.Bana birkaç saniye baka baka giderek büyük kapıdan giren Sarp'a epey uzun süre baktım.Saatlerce beklemek zorunda olacağım süreler şimdi başlamıştı.Tanımadığım en az Sarp'ın boyunca birinin yanıma yaklaşarak oturması ile irkilerek ona baktım.Gözleri en az benim ki kadar maviydi fakat bir erkeğe yakışacak türden değil.Bana gülümseyerek bakmasına anlam verememiştim.Kim daha adını bile bilmediği elin çocuğuna gülerdi ki?Bankta oturmamıza rağmen Eskişehir'in tüm güzelliği önümüzde duruyordu sanki.Yanımdakine aldırış etmeden düşüncelerimle bu güzel manzaraya odaklandım.
-Kaç dakikadan beri burda oturuyorum.Benim gibi yakışıklı biriyle tanışmak istemez misin?diye sormasıyla öyle bir gözlerim açılmıştı ki ani refleksle afallayarak ona döndüm.
+Seninle gerçekten tanışmak istiyor olsaydım burda oturup sevgilimi beklemezdim dedim öfkeyle.Sinirlenmiştim çünkü hangi devirdeydik?Böyle yol geçen hanı gibi tanışmamı olurdu?
-Seni kızdırdım sanırım.Amacım bu değildi.Sadece benim gibi mavi gözleri olan bir kızla tanışmak istedim diyerek en az Sarpta sinir olduğum kadar bundada o sırıtmadan görmem ile ayağa kalkarak sinirle ona baktım.
+Sen önüne gelen her mavi gözlüyle tanışmak mı istiyorsun?Ozaman kendine de yavşıyorsun diyip şirince gülümsemeye çalışarak tam gitmek için yeltenmiştim ki birine çarpmam ile birkaç adım geriye gittim.İnanılmaz derecede ağzı kulaklarına varırcasına gülen Can'ı görmem ile İstemsiz bende güldüm.
-Kankaa,senin burada ne işin var?
+Asıl senin burada ne işin var?
-Ee sizi takip edelim dedik arkadaşımla diyerek az önce bana yavşama numarası yapan(!)bankta oturan çocuğa baktım.
+Arkadaşın mı oluyor?Dedim gözlerimi devirerek.
-Evet çok yakışıklı değil mi?Benim yanımda sönük kalıyor ama olsun.Oda idare eder diyip gülmesiyle bende güldüm.
+Neden buradasın?Daha doğrusu buradasınız?
-Burak yolladı bizi.Sarp işleri yoluna koymazsa bana haber vermez siz gidin kolaçan edin dedi.Ha bu arada Cenk'in sana yavşadığını Sarp'a söylemezsen çok mutlu olurum diyip tekrardan oda benim gibi şirin gülümsemesini yüzüne yerleştirmişti ki Sarp'ın gelerek arkadan seslenmesi ile herkes buz kesilmişti adeta.
-Neyi bana söylemezse sevinirsin Can diyerek Sarp o bilmiş edasıyla gülerek yanımıza geldi.Benim şaşırdığım taraf ise toplantının nasıl bu kadar çabuk bittiğiydi.
+Ee,Hiçbirşey.Neden bu kadar erken geldin öküz adam diyerek güldüm.
-Adam seninle tanışmak istiyor diyip aniden elimi tutması ile bende sıkıca kavrayıp Canlara hoşçakalın dercesine el sallamam ile elimi tutan Sarp işaret vermek istercesine sıkması ile susarak önüme döndüm.
-Sadece birkaç dakika yanından ayrıldım,itler peşine düşüyor.Seni neden yalnız bırakmadığımı şimdi anladın mı küçük boylu?
+Tamam herşeyi anladım da küçük boylu demen olmadı ya demem ile samimi kahkahasından atarak merdivenleri çıkmayı başladık.Karşımıza çıkan eteği benim boyumdan bile(!)kısa saçları maşalı çakma bir Melis'in çıkması ile ikimizde aynı anda kızı süzmeye başladık.Kız ise sadece Sarp'ı.Sadece Sarp!Sadece!Elini ağzına götürerek yılışık hareketleri yapması ile adeta 'ben bir yallıyım' diyordu.
-Rıfat bey ile görüşecek olan demek sizsiniz.Önemli bir toplantıymış sanırım diyerek hafifçe Sarp'a yaklaşması ile sinirden ölmek üzereydim.Sarp duygularımı anladığı için yandan bakıp gülerek oda kıza yaklaşınca donup kalmıştım.
-Evet,o benim.
+Toplantıyı kazanmanız için birşeyler yapabilirim,Rıfat beyle yakınımdır diyerek yallı kız gülüşü atınca Sarpta gülerek tek kaşını kaldırdı.
-Yaa demek öyle,peki benim ne yapmam gerekiyor?diyip oda öküz gülüşlerinden birini atınca kızı bizim evin avizesinden bile büyük kolyesinden tutup duvara yapıştırmam ile nolduğunu bile anlayamamıştı.Ayağında Allah katına çıkan topuklular olduğu için yürüyemiyordu bile.
+Bana bak çakma yallı,saçını sarı yaptırmak için gittiğin kuaförden gene o boyayı bulur yedirtirim sana.Her boşta bulduğun erkeğe böyle kafandaki beyinden bile büyük topuklularla mı yaklaşıyosun?Senin annemin evde yaptığı 'dilber dudağı'tatlısından büyük olan dudağını beynine sokarım!diyerek sinirimden tuttuğum kolyeyi boğazına öyle bir bastırmıştım ki kızdan resmen ölmek üzere olduğunu belirten sesler geliyordu.Sarp kahkahalarını bırakarak ama hâla sırıtarak yanıma gelip beni geri iterek sarılması ile daha da bir sinirlenmiştim.Kız boğazını tutarak yere düşüp gitmek istercesine bize baktı.
+Rıfat beyin odası-öhöm-sağdan ikinci.Başarılar-öhöm-tanıştığıma memnun oldum diyerek hala boğazını tutup resmen koşarcasına merdivenlerden inmesi ile sinirle Sarp'ı ittim.
+Çok mu bayılıyorsun böyle pisliklere?Ayrıl git sarmaş dolaş ol ozaman diyerek tam gidecektim ki Sarp beni tutarak öyle bir sarılmıştı ki sırtımın duvara çarpması ile biraz canım acımıştı.
-Kıskan diye yapmıştım,bu kadar delireceğini tahmin edemezdim diyip gene gülmesi ile sırtını cimcikleyerek gözlerimi kaydırdım.
+Ödeşmiş olduk en azından senden haklısın bir yerde demem ile kaşları öyle bir çatılmıştı ki ben bile korkmuştum resmen.
-Ne demek Ödeşmiş olduk?Sana yavşayan biri mi oldu yoksa?
+Ah sorma benim gibi mavi gözlü, bir görsen diyerek saçımı geriye atarak bu sefer ben sırıttım.
-Cenk sana yavşadı ve bana söylemiyorsun.Duru şu toplantı bir bitsin hepinizi elden geçiricem ilk başta sen olmak üzere.Mavi gözlerin hakkında konuşmamız lazım diyerek belimde ki elini yavaşça elime indirip az önceki kızın tarif ettiği odaya girdik.Bende kıskanılmanın ama kıskandığım için onunla girdiğim konuşmama iddiasını kaybetmenin verdiği hüzün ve mutluluğu yaşıyordum.İsteği ne olacaktı acaba benden?
...
Rıfat Beyin odasına girmiş onunla tanışmıştım.Bu koca göbekli tonton adam ilk başta iyi biri gibi dursada konuşmaya başladığı zaman anlamıştım kurnaz biri olduğunu.Hiç şüphem yoktu belki biraz endişe ama tabiki Sarp işi bağlamış 'Akın'soyadını kurtarmayı başarmıştı.O zaten hep başarırdı birşeyleri kaybetmek Sarp'ın doğasında inanın ki yoktu.
Gece boyunca mavi gözlerimi kocaman açmamam hiçbir zaman şaşırmam konusunda baya bir konuşma yapmıştı.Bende böyle güzel sevilmenin tadını çıkarmıştım.Arada bir iddiayı kaybettiğimi hatırlayıp gülsede artık kaybettiğim için pekte üzülmüyordum.Şuan bana sarılarak bilmem kaçıncı rüyasını görmekte olan sakin sakin nefes alışverişlerini dinliyordum bu güzel kokulu adamın.Hep dediğim gibi sanırım Sarp'ı o güzel gülüşünden sonra en masum bulduğum anı uyuyor olmasaydı.O ani ruh değişimine uğratan yüzü her gece dinlenmeye gömülüyordu fakat çıt çıkarsam uyanacaktı öyle de bir hassas davranıyordum.İlk tanışmamızdan sonra ilk defa odama hırsız edasıyla girdiği ve 'duru yanına yatabilir miyim?'diyişini hiçbir zaman unutamayacaktım sanırım.Çünkü bir yabancının(!)yanında yatsa bile sanki benim rahatsız olabileceğimden korkarak o gün farketmiştim kendini tam olarak uykunun derin kollarına atmadığını.Sarp..Sarp aslında her küçük bir kadının sevilmeyi nasıl isterse o şekilini bulmuş haliydi.Adam gibi koruyan fakat sizi çocuk gibi seven.Öyle temiz,öyle masumdu sevgisi.Çünkü o öküz dediğim adamın aslında yüreğinin bir kenarında küçük bir çocuğun ağladığını bilirdim.Gökyüzü diye sevmeye başlamıştı beni,yada gök'ün yüzümde olduğunu varsayarak mavilerime gömüyordu onun dilinde kendini.Yada benim ona gece dediğimi bildiği için gökyüzüm demişti,sonuçta o koca mavi tabaka bir yerlerinde geceyi saklardı,bilirdi.Onunla uyumanın en sevdiğim yanıydı sanırım..Saçlarının yanaklarıma değmesi.Ben bile hayallerimde kendime bu kadar sıkı sarılmazken Sarp'ın kaburgalarımı kırıcak derecede sıkı olmasaydı bir hoşlandığım tarafı.Sizi hiç bırakmıyacakmış gibi saran o kollar.Ben şu yaşıma kadar hiçbir zaman böyle düşünmemiş,düşünememiştim.Çünkü babam bana güven duygusunu vermemişti,dolayısıyla benim erkeklere olan ürkekliğim burdan gelirdi sanırım.Kimi sevsem babam gibi terk edip gidecekti bilirim.Bu yüzdendir kimseye bağlanmak istemeyişim.Bu zamana kadar kiminle tanışsam çözemediği ipi kesip gitmişti fakat Sarp'ı tanıdığımda onun hiçbir zaman koparılmayacak bir düğüm olduğunu farketmiştim.Kim bilir belkide ben onun için, kimselere kendini açmayan düğümün bizzat ipiydim.Yeni kitabım 'KELEBEK'!Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIŞIKLI ÖKÜZÜM
Teen Fiction'Beğenilerek kitapların arasına konulmuş sonradan ise unutulmuş çiçekleriz biz.Kimimizin suya kimimizin toprağa ihtiyacı varken benim güneş ışığına ihtiyacım olurdu her zaman.Kitapların arasındaki karanlıkta kalmaktan hep korkardım nedensiz.Bir gün...