YAKIŞIKLI ÖKÜZÜM-30

3.3K 200 2
                                    

Öncelikle şunu söylemem gerekir ki size 5-6 bölüm önce kitabımı 60 bölüm gibi birşey yazacağımı ve ozamana kadar 4000 okuyucuya ulaşır mı diye sormuştum.Beni o kadar çok mutlu ettiniz ki size anlatamam,daha önümde 30 bölüm daha olmasına rağmen şuan okuyucu sayısı 4220'dir.Bu harikalığı bana yaşattığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür eder kitabımı okuyan herkese saygılarımı iletmek isterim..
Îyi okumalar..
İlk defa yılbaşını bu kadar harika geçirdiğimi düşündüm ve güneşin yüzüme vuran ışığını Elimle kapattım.Sessizce eve girmeyi planlıyordum fakat annem beni sinirli bir şekilde beklediği için bu mümkün olmamıştı.Başımı yere eğip halının desenlerini incelemeye başladım.
-Saatten haberiniz var mı küçük hanım?
+...
-Sana diyorum Duru!Sarp senin erkek arkadaşın bile olsa sabahın 5'inde eve girecek kadar daha büyümedin!
+Anne gece boyunca oturduk ve güneşin doğuşunu izledik harikaydı ya dedim konuyu değiştirmek istercesine.
-Cezalısın Duru!2 gün evden çıkmak yok!
+Ne?Anne sana burda çok harikaydı çok mutluydum diyorum ayrıca Sarpın yanındaydım başıma ne gelebilir ki?
-Odana!
Diyince sessizce odama girdim ve kendimi yatağa attım.Acaba çok mu kızmıştı?Ama dediğimde çok  haklıydım,ben hayatımda ilk defa bu kadar mutlu hissetmiştim kendimi.Kafamı dağıtmak istercesine Sarpa verdiğim 'aşeka'adlı kitap geldi aklıma.Acaba sahiden beğenmiş miydi?Yoksa benim kalbim kırılmasın diye öyle mi söylemişti?Peki ya o harika kitabın yazarı kimdi?Öyle sözler yazacak kadar çokmu şey yaşamıştı?Binlerce sorunun cevabını bulamayacağım için üstümü değiştirerek kahvemi alıp penceremin önüne oturdum.Ve tabi ki yine hiçbir zaman gerçekleşmeyecek hayaller kurdum.
Belkide bende yazar olabilirdim,belkide şair..Sanırım bu düşünce beni rahatlatmıştı.İçimi dökebileceğim bir meslek bulmuştum sonunda.Üstelik tatile girmemize az kalmış vede ben sınava girecektim.Çalan telefonum ile anında irkildim,uykulu bir ses ile sessizce konuştum.
+Efendim?
-Duru..Sabaha kadar başımın etini yedin güneşin doğuşunu izleyelim diye al işte şimdide uyuyamıyorum diyince kıkırdadım.
+Hadi ama bugün yılbaşının ilk sabahı oturarak geçirmeyeceğiz öyle değil mi?
-Ya zaten evde elektrik süpürgesi sesleri var uyuyamıyorum ki diyince dediğini anlamayıp ona söylemesi için sordum.
-Annem geldi,Almanya'dan..
N-ne?Annesi gelmişti?Ya benimle tanışmak isterse?Sarp mutlaka beni söylemiştir annesine.Ben hiç bu konuları düşünmemiştim.Sahi nasıl olucaktı,annesinin karşısında hanımefendi rolü yapmak?
-Cevap vermedin?Sarp konuşunca belli etmek istemesemde ben bile fark etmiştim heyecanlandığımı.
+Hoşgelmiş dedim fısıltı ile.
-Duru.İkna edemedim ama seninle görüşmek istiyor diyince gözlerimi bir süre kapalı tutarak cevap vermedim.Annesi ile tanışmak benim için harika olurdu fakat ya beni beğenmezse?
+P-pekala,neden olmasın?diyerek sakin kalmaya çalıştım.
-Akşam buluşuruz ozaman,sizi alırım.
+Sizi derken?dedim şaşkınlıkla.
-Annen ve sen..
Annen ve sen..annen ve sen..annen ve sen..
Annem bana ceza vermişken nasıl kabul edicekti Sarplara gitmeyi.Gitmezsek çok ayıp olurdu ve zaten beni beğenmemesinden korktuğum kişiye karşı çok ayıp olurdu.
Beğenmesinden kastım,dış güzellik değildi.Ben Sarpıda hayallerime çok yakıştığı için sevmemiş miydim zaten?Bu bir gerçektir ki iç güzelliği dışa vursun,sonra herşey hallolur..
Dışı güzel olupta içi boş olanlar?onlar en kötüsüdür zaten.Peki ya içi güzel olduğu halde dışını beğenmeyip yalnız bırakılan insanlar?Kimi kimsesi yoktur,yalnız olmaya alıştıkları içinde sevilmekten sevmekten hep uzaktırlar.Çoğu zaman kimsem olmamıştı benim,sanırım çirkin olduğum için sevilmemiştim.Herkes güzelsin derdi çoğu zaman ama güzel seven olmadı beni..Sarpın beni sevdiği gibi.
Sessizce odamdan çıkarak balkonda dışarıyı seyretmiş kim bilir hangi kara düşüncelerin içinde boğulan annemin yanına gittim.Beni görünce sinirliymiş gibi davranınca gülümsememeye çalıştım.
+Anne.
-..
+Küsmüyüz?
-Anneler kızlarına küsmez,kırılırlar diyince sustum.
+Peki kızı,annensinden kırmış olduğu parçaları toparlamak isterse?Bunu dediğim anda uzun bir süre bana baktı.Anlamlı bir söz söylediğimin farkındaydım yinede sustum.
-Birtanecik kızım var,onu da kimsenin en yakın Can'ı yapmam!İnsan en çok sevdiğini üzermiş.Sarpın seni üzmesinden korkuyorum Duru..
+Bende şey diycektim,Sarpın annesi beni görmek istiyormuş.
Ne?diyerek şaşkınlıkla ayağa kalktı.
-Ne demek seni görmek istiyormuş?Ne yani Sarp seni annesine mi anlatmış?
+Evet de bunda ne var?dedim sırıtarak.
-Kızım bak sen bilmezsin erkekler her kızı annesine mi anlatır sence?Sarp sana umduğumdan da çok değer veriyor koş hazırlan hadi diyince az önce kızgınlıktan eser kalmadığını görünce gözlerim fal taşı gibi açıldı.Umut sabahın bu erken saatinde bağrışmalarımızı duymuş olacak ki gözlerini ovuşturarak bize baktı.
-Bir uyutmadınız be! Diye Kızınca annemle gülüştük.
-Evin erkeği olarak kahvaltı hazırlamanızı emrediyorum hemen!
+Oo tabi paşa hazretleri hemen diyip annem mutfağa gidince Umut'a yaklaşarak:
-Madem sen evin erkeğisin param bitti,para lazım diyip kıkırdadım.Bana el hareketi çekip mutfağa koşunca kahkaha attım.
'Evin erkeğiymiş,önce bir adam olda'diye iç geçirdim.
...
Sarpın kapımı açıp bana gülümseyerek bakması ile gülümsedim.
-Annene dua et,oda olmasa kapını filan açmam da hadi neyse diyince ayağına tekme atıp gözlerimi devirdim.
'Öküz'nasıl bu kadar insan gibi görünen bir öküz olabilirdi?
Evlerinin kapılarını usulca tıktıklayıp bekledik.Burak güler yüzle kapıyı açınca Serayında orada olduğunu görüp sarıldım.İçeri girdiğimiz anda tahminlerimin doğru çıktığına yemin edebilirdim.Sarpın annesi beni iyice süzdükten sonra benimle selâmlaşmadan anneme dönünce anlamıştım,beğenmemişti.İnsanlarda ki bu duyguyu hiçbir zaman çözemeyecektim.Koltuğa sessizce oturup birbirimize bakmaya başladık.Annem öksürüp talimat verince kısık sesim ile söze girdim.
+Sarpın ablası sandım sizi,çok genç duruyorsunuz.
-Gördüğün gibi annesiyim.
Beklediğim cevap bu değildi kesinlikle.
+Nasılsınız?
-iyiyim.
Seray ve Burak bu hallerimi gülüşerek izliyorlardı.Anlaşılan oydu ki annesi kolay beğenen biri değildi.
-Sarpla nasıl tanıştınız diyip bana gözlerini öyle bir dikmişti ki kendimi sorguda hissetmiştim.
+Bir takside..
-Bu kadar mı?
+Umduğunuz cevabı veremedim sanırım diyerek bende ciddileşince annem tekrar öksürmeye başladı.
-Hayır.Sarp kolay beğenen biri değildir,yalakalık filan mı yaptın sevgili olmak için?dediği anda kalbim o kadar incinmişti ki cevap vermek yerine sadece sustum.
-Anne!diyerek kızgınlığını belli ederek Sarp çıkışınca annesi burun kıvırdı.
+Ben kızımı yalakalık yapsın diye büyütmedim çok şükür.Hatta bildiğim kadarıyla ilanı aşkı Sarp yaptı diye konuşan anneme baktı herkes,ah doğru beni ezdirmezdi.
-1 Nisan şakasına filan denk gelmiş olmalı kızınız,Sarpın şuana kadar gerçekten birini sevdiğini gördüm oda Nurdu.Nur gayet terbiyeli bir kızdır.
+Pis kızlardan hoşlanıyor olmalısınız diyerek annem gittikçe kızgınlığını belli etti.
-Buraya sizi zaten kızınızın oğlumdan uzak durması için çağırdım..diyince Sarp gene sinirle 'anne!'diye çıkıştı.Annem hızla ayağa kalkarak:
+Madem uzak durmasını istiyorsunuz öyle de olacak diyince Sarp ile gözlerimiz birbirine baktı.Anında itiraz etmek için konuşmak istesem de annem koluma yapışmış beni dışarıya çoktan çıkarmıştı.Çıkar çıkmaz evden bağrış sesleri duyulunca annem hızla bir taksi durdurak içine bindi.Ve sinirle:
-Bir daha bu evin 1 metre yakınına bile gelmeyeceksin,ben kendi kızımı daha kendim ezmedim!başkasına ezdirmem!cevap vereceğim anda bana kızgın bakışlar atınca sustum.
Şimdi ne olacaktı..?

Yeni kitabım 'KELEBEK'!Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. ❤️

YAKIŞIKLI ÖKÜZÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin