YAKIŞIKLI ÖKÜZÜM-54

2.4K 150 13
                                    

Îyi okumalar..
Soğuk soğuk esiyor yüzüme rüzgar.Koyu heryer olması gerektiğinden çok daha fazla karanlık.Bağırıyorum ama sesim çıkmıyor adeta.Bağırıyorum fakat kendi sesimde boğuluyorum sanki.Gözüm ondan başka kimseyi aramıyor.Sarp..Nerdesin?Yoksa sende mi bırakıp gittin beni bu kendi karanlığımda.Oysa ki ne umutlarla aramıştı bu gözlerim seni etrafta.
+Evet diye bağırıyorum onu görmem ile fakat neye evet dediğimi ben bile bilmiyorum.
O mükemmel gülüşü bu karanlık yerde yankılanıyor, kulaklarıma doluyor.
-Annemi özledim demek yok ama..
Anında yerimden fırlayarak kalkmam ile Sarp bana sarılarak uyuduğu için oda kalkarak gözlerini açmaya çalıştı uyku sersemliğine.
-Korktun mu küçük çirkin?
+Rüyamda bile öküzsün diyip bende gözlerimi ovuşturarak geri yatmam ile hafifçe gülerek oda yanıma yatıp kolunu belimin altından geçirip gözlerini kapattı.
-Öküz hiç değişmez dedi hafiften gülerek.
+Uyansana artık saat diyerek telefona uzandım ve saat 12.30 olmuş.
-Şuan baya iyiyim diyip daha da sarılınca bende ona dönerek gözlerimi açıp onu inceledim.Birden gözlerini açması ile o dolgun kahveleri beni ürkütmüştü.O siyahlık bana bakarken büyüyerek kahveleri yok edicek dereceye gelmişti sanki.Allah'ım bu nasıl bir güzellik?Hangi kulunu böyle özenerek yarattın sen?
-Duru bir süre böyle kalsana.
+Neden dedim şaşkınlığımı gizleyemeyerek.
Yavaşça kulağıma eğilerek birşey söyliycek gibi olması ile aniden burnumu öpüp kalkarak lavobaya girmesi bir olmuştu.Sadece birkaç saniyelik bu dilimde nası hızlı hareket etmişti bu kadar?Nası mutlu etmişti beni bu denli?
+Saarp gel bende öpücem diyerek gülerek kalkıp mutfağa yöneldim.Dolaptan ağzıma bir salam atarak kapağı kapatmam ile Sarp'ın karşıma çıkması bir olmuştu.
+Korktum,bu kadar hızlı hareket etme.
-Amanın da küçüğüm sen bu minnoşluğunla hareket mi edemiyorsun?diyip aniden kahkaha atması ile bugün öküzlük gününün olduğunu anlamıştım.Gözlerimi kaydırarak kahve yapmak için masaya yöneldim.
+Küçük diyip durma bana,sadece 8 santim yahu!8!
-Tamam öpücük vericektin hani sende bana?
+Oo baya genişsin sen.Hem dalga geç hemde öpücük bekle Sarp Bey.
-Ne yani hiç mi şansım yok?Ağzının sabah sabah tatlanmasını istemez misin?Bu tatlı sevgilini öperek.
Yandan bir bakış atarak dayanamayıp koşarak sarılıp kocaman öperek geri çekildim.Oda istediğine ulaştığı için genişçe bir şekilde güldü.
+Ne zaman İstanbul'a dönüyoruz dedim musluktan su doldurarak.
-Yarın doğum günün biliyorsun dedi öküz gülüşünden atarak.Yarın gece kutlamadan sonra.
+Kutlama mı?Yo,yo.Öyle birşey olmayacak.
-Ne yani sadece öküzü çağırabildim diye mi istemiyorsun?Elimden ancak bu kadar yakışıklısı geldi diyerek dudağını büzmesi ile bende güldüm.
+Yaa demek sadece çok yakışıklı öküz olabilcek.Ozaman belki bir ihtimal.
Arkadan koşarak sarılması ile ona döndüm.
+Doğum günü hediyesi istemiyorum.
-Ya hemen koydun kuralı!Öküz kimseden emir almaz güzelim.
+Emir değil istek canısı diyerek yanağını sıktım.
-Aslına bakarsan..Neyse diyerek hızla söylemekten son anda kurtulduğu şey ile bir oh çekerek merdivenlere yöneldi.
+Hey!Nereye?
-Şirketle ilgili..Iı biraz işim var.Yanımda gelmeni isterdim küçük çirkin fakat şimdi değil.
+Ya hayır.Bende gelmek istiyorum.Sen gelene kadar ben napıcam?
-Resmime bakıp bakıp çok özledim sevdiceğimi diyebilirsin demesi ile çatal fırlattım.O ise gülerek merdivenleri çoktan çıkmaya başlamıştı.
Oflayarak masaya oturup kahvemi içmeye başladım ve nedense biran da annem gelmişti aklıma.Rüyamda bile Sarp annemden bahsediyordu.Belkide onu gerçekten özlemiştim.O adamla ne yapmıştı acaba?Her zaman fikirlerimi göz önünde bulunduran annem,son bıraktığım da tereddütte gibi bakıyordu sanki.Ben..ben birdaha hiçbir adama 'babam'gibi bağlanmak istemiyordum.Çünkü bilirdim kimi babam gibi sevsem terk edecekti beni.Titreyen ellerimle bardağı masaya koyarak telefonda 'annem'yazısına epey bir süre baktım.Aramalı mıydım?
-Ben çıkıyorum ve senin bundan haberin bile yok.Neye Can'ın sıkkın gene senin?Anneni özlediysen yarın gece dönücez bak diyip gülerek konuşan Sarp ile irkilerek çıkış kapısına baktım.Bende gülümseyerek yanına doğru gidip sarıldım.
+Karı koca gibi olduk.
-Yoo,sen hep karıydın.Manyak karı diyip gülmesi ile omzuna vurdum.O ise gülerek dışarı çıktı.Bende tekrardan telefonuma baktım.Ve gelen cesaret ile birden aramaya karar verdim.Yarın doğum günüm olduğunu hatırlıyor olmalıydı.Kim kızının doğum gününü unuturdu ki?Babam unuturdu hiçbir zaman hatırlamazdı ama annem bana öyle yapmazdı sanırım.
/annem/..aranıyor.
Bir süre çalsada açmamıştı tam kapatacaktım ki birden o 'alo'sesini duymam ile kendimden geçtim.
+Anne..
Cevap vermedi bir süre.Kızgındı biliyordum.O adamı kabul etmeyişim ve resmen haber bile vermeden Eskişehir'e gelişime kızgındı.Olmalıydı.
-Istanbula dönüyor olsaydın yarın doğum günü hediyeni verirdim demesi ile ufak çaplı bir gülüş attım.
+Yarın,yarın gece dönüyorum.Hediyeleri sevmediğimi bilirsin.Neden aldın?
-Çünkü gıcığına gitmek hoşuma gidiyor demesi ile birden karşımda resmen Sarp var sanmıştım.Oda her seferinde seni gıcık etmek beni mutlu ediyor diyordu çünkü.Bu basit şeye Sarp'ı hatırlamam ile güldüğüm için annem garipsemiş olmalı ki:
-Bu kadar komik birşey söylemedim.
+Başka birşeye güldüm zaten.Anne..
-Efendim?
+Seni özledim.
Gene cevap vermemişti,sanki Sarpla kaçtığımız güne geri dönmüştük.Öyle bir sessizlik vardı öylesine bir soğukluk.
-Bende seni.Madem yarın gece dönüyorsun genede..genede mutlu yıllar kızım.
+Tamam, bak kapatmalıyım diyerek yaşarmış olan gözümü sildim.Hoşçakal diyerek telefona fısıldayıp kapatarak ellerimle yüzümü kapattım.Kapının çalması ile yerimden fırlamıştım adeta.Eğer gelen Sarpsa ağlamak üzere olduğumu kolayca farkederdi.Koşarak kapıyı açmam ve Can'ın 32 dişini birden görmem ile şaşmıştım.O ise gülerek içeri girdi.
-Hi!Duru hemen odana gidip üstünü değiştir diyerek gözlerini kapatması ile yanlış birşey yapmışım gibi telaşla üstüme baktım fakat pijamamdan başka birşey yoktu.
+Neden?Ne oldu?
-Sarp seni pijama şortunla gördüğümü duyarsa öldürür lan beni.Yaşamayı seviyorum kanka acı bana demesi ile kahkaha atarak odaya gidip üstümü değiştirdim ve tekrardan Can'ın yanına gittim.
+Neden geldin kanka?
-Sarp yolladı.
+Ne?Sarp mı yolladı?dedim şaşırdığım için kaşlarım çatılırken.
-Aynen yarın doğum gününmüş kanka.Bizi istemiyor o yüzden diyerek elinde tuttuğu paketi bana verip sözüne devam etti.
-Bu hediyeyi al.Doğum günün kutlu olsun kanka.Sarp dedi ki yarına kadar en azından ben gelene kadar kendine zarar vermesin.Yarın çok önemliymiş.
+O kadarda sakar değilim diyerek gözlerimi kaydırdım ve hediye için teşekkür ettim.Ve paketi açmam ile gördüğüm şey karşısında az daha gülmekten yere düşüyordum.En son Mersin'e gittiğimiz de Can da geldiği zaman çekindiğimiz bir fotoyu 'en iyi kanka'adlı bibloya bastırmıştı.Fakat ben fotoğrafın komikliğine gülüyordum.Ben dil çıkararak gözlerimi şaşı yapmış Can ise bu ne yapıyor der gibi bana bakarak gülmüştü.Tekrardan teşekkür ederek kısa olacak bir şekilde sarılıp geri çekildim.Can oturma odasına girerken kısa bir süre bana bakıp birkaç saniye durdu.
-Göz rengin git gide açılıyor ve bu benim ürkmeme neden oluyor.
+Göz rengim mi?Bunu nasıl yaptığımı bilmiyorum.
-Valla orasını bende bilmiyorum ama bildiğin gökyüzü rengine dönmüş kanka.Sarp'a söylemek yok ama böyle daha bir sevimli kankalığa yakıştın sanki demesi ile güldüm.Can koltuğa otururken bende mutfaktan erik getirmek için yöneldim.
...
-Doğum gününde ne alsam mutlu olurdun?dedi kararmış gökyüzünden gözlerini alıp bana yönelten Sarp.
+Hiç dedim gülümseyerek.Hiçbir şey.
-Güzel.Yapacağım şey hiçbirşeyin üstünde olacak zaten diyerek beni kendine çekip sarıldı.
+Yapacağın şey sarılmandan güzel olamaz.
-Yarın birdaha düşün diyerek hiç anlamadığım bir şekilde yumuşakça güldü.Buda ne demek oluyordu şimdi?
...

Yeni kitabım 'KELEBEK'!Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. ❤️

YAKIŞIKLI ÖKÜZÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin