Karneler nasıl bakalım? :)
Îyi okumalar..
Korku filmlerini andırır gibi olan evimde yabancıymışım gibi sessizce yürüdüm.Etraf karanlık olduğundan dolayı birşeye takılıpta ses çıkarıp herşeyi berbat etmek istemiyordum.Çok yavaş bir şekilde kapıyı açıp ayakkabılarımı giyineceğim sırada birinin omzuma dokunması ile resmen çığlık atacaktım.
Eyvah umut..?
-Nereye gidiyorsun bakalım gecenin 1'inde?Nah gidersin diyip el hareketi çekince gözlerimi kaydırdım.
+Herzaman üzgün olmamı istiyorsan gitmem diyip içeri gireceğim sırada beni engelleyerek suratıma baktı.
-Öyle demek istemedim abla.
+Gitmeme izin vermiyeceğin için diyerek duygu seli yaşattım.
-Sarp abi de yanında olacaksa seni ancak o şekilde gönderirim yoksa benden kız filan istemesin diyince ona şaşıran gözlerle bakarak kahkaha atmamak için kendimi zor tutmuştum.Ona kocaman sarılarak karşısında eğildim ve:
+Sarp yanımda olacak diyip gülümsedim.
-Mutlu olabileceksin değil mi?Dönmeyecek misin bidaha diyerek soran bakışlar attı.
+Mutlu olmama izin verilirse dönerim diyip yanağını öptüm ve son bir kez ona bakarak asansöre bindim.Arkamda 'erkekler ağlamaz'sözünü bildiği için ağlamamak için kendini zor tutan bir Umut bırakmıştım.Geri dönerdim değil mi?
Hızlıca adımlarımı hızlandırarak büyük Park'ta etrafıma bakındım.Sarpı görememin hayal kırıklığı ile içimi bir korku kaplamıştı.Karşı taraftan hızla gelip bana sarılan Sarp sayesinde huzurla dolmuştum.
-Çok mu beklettim küçük çirkin?
+Bende daha yeni geldim dedim fısıltı ile.Biran gözlerim karşıda evde ki penceren bize bakmakta olan Vasfi amcaya kaydı gözlerim.Hızla yüzümü endişe ile Sarpa döndüm.
+Sarp,Vasfi amca bize bakıyor.Heran annemi arayabilir.Gitsek mi?
Demem ile gözleri arka tarafa dönüp pencereye bakan Sarpa baktım.Tam hızla gideceğimiz sırada pencereden bize sessizce 'gelin'işareti yapınca aynı anda Sarpla birbirimize baktık.Vasfi amca ısrarla 'buraya gelin'diyince tereddütte kalsakta yavaşça onun dairesine doğru çıktık.Asansörde birbirimize gülümseyerek baktık.
-Sorun yaratır mı bu adam?
+Yok..Yani sanırım,bilmiyorum.Anneme haber vericek olsa şuana kadar verirdi diye düşünüyorum.
-Gitmemize engel olursa yaşlı filan demem senide alır kaçarım diyince sırıtarak Sarpa baktım.Kapının açılması ile bizi kapıda bekleyen Vasfi amcaya döndü gözler.
-Belli ki gidiyorsunuz dedi olabildiğince sessiz konuşarak.
+Evet amcacım,mutlu olmamıza engel oluyorlar.
-Bence en iyisini yapıyorsunuz evlat diyince ona şaşıran gözlerle baktım.
-Bir söz vardır muhakkak duymuşsunuzdur.İlerde çocuğun ilk aşkın kimdi diye sorduğunda resim göstermek yerine Yanında ki oğlanı göstermek en muazzam histir diyerek arkadan bizi sessizce dinleyen teyzenin omzunu sıktı ve 'biz öyle yaptık'diyince onlara gülümseyerek baktım.
+Sizden böyle birşey duymak beni epey şaşırttı dediğim anda Sarpta aynı tepkiyi verdi.Vasfi amca Sarpa gözlüğünün üstünden bakarak:
-Bu kıza zarar gelmesin evlat,senden bilirim.
+Kendime zarar verir yinede ona vermem diyen Sarpa döndü gözlerim.Kim bilir belkide hiç olmadığı kadar ışıl ışıl parlıyorlardı.Zamanın daraldığını Hatırlayarak hızlıca asansöre binip arabaya doğru gittik.
Hızla arabayı çalıştıran Sarpı pür dikkat izliyordum.Yada içinden çıkamadığım binbir düşünceyle ona bakıyordum.Yanlış mı yapıyordum?Yol yakınken dönmeli miydim?Sarpla ilk sevgili olduğumuz zamanlarda ki sözleri kulağımda çınladı birden.
'Aslına bakarsan baş rolü sana verirdim.Böyle mutlu bir hayat filan'
Insan kendisini seven birini gerçekten zor bulurdu şu hayatta.Hangimiz bizi gerçekten seven birine yürekten inanmıştık?İşte bu sorunun cevabı gizemlerle dolu bir problemdi.Buna huzurla dolduğun zamanlar inanıyordun.Yada kısaca;
Kitapların arasında unutulan çiçekler olarak üzerimize yağmurlar yağmaya başlamıştı.
Hiç hatırlanmayan kurumuş bir papatya olarak biri gelip beni suya koymuştu sanki.Yaşar mıydım?Bu tabi ki imkansızdı fakat kurumuş olan acılarımı su ile hafifletebiliyordum.Sarp en iyi tabir ile benim suyumdu.
-Daldın gittin binbir düşünceye küçük çirkin?Varsa bir derdin sarılıyım sana diyip hafif gülümsedi.
+Sen sarılınca dert mi kalır mış?diyip bende gülümsedim.
-Yaptığımız yanlış filan değil!Mutlu olmamızı istemeyen kişilerin yanında mutsuz mu kalalım?
+Daima mutlu olalım ozaman diyip yola baktım ve gülümsedim.
+Sana orda kitap okuyum mu?diyip Sarpa baktım.Sadece birkaç saniye bana bakıp yola döndü gözleri.
-Kitap okumana gerek yok zaten şair gibi bişey oldun.
+Ee dolu dolu şiirlerim var o yüzdendir dediğim anda arabanın hızla durması ile irkildim.Bana kocaman sarılınca bende ona sarıldım.
-Böyle durmadan anlamlı sözler bulup durmasan mı diyorum?Burda bişeyler bulucam diye canım çıkıyor zaten diyince kıkırdadım.Oda gülümseyerek tekrardan arabayı çalıştırıp tekrardan gülmeyen tavırlarını takındı.Bende gecenin verdiği karanlık ile uykumun geldiğini farkedip sadece gözlerimi kapattım.Bana yavaşça dokunmasına rağmen yerimden zıplamıştım.Neler olduğunu idrak etmeye çalışıp karşımda ki Sarpa baktım.
-Geldik küçük çirkin,kucağıma almak isterdim ama eşyalar var alınması gerek diyince onaylayarak arabadan inmem ile ayağımın bastığı çamura iğrenerek baktım.Nereye gelmiştik biz böyle?
+Sarp burası neresi?
-Ev.
Gözlerimi devirip sırıtıp arkasından yürüdüm.Kapısı bile kırık olan yerden girip evin içine baktım.Sarp mutfağa giderken bende karanlık olan bu yerde herhangi bir oda bulmaya çalıştım.
Heryer kırık döküktü.Biz gerçekten nereye gelmiştik?
+Sarp burası neresi?
-...
Cevap gelmediği için sadece biran korkuya kapılmıştım.
+Sarp?
-..
Yavaşça girdiğim odadan çıkarak mutfağa gideceğim sırada karşıma alttan ışık tuttuğu için hayalete benzeyen Sarpı görmemle çığlık attım.Kahkaha atıp biran durdu ve:
-Korktuğun için bana sarılman lazımdı,niye sarılmadın?diyip soran bakışlar atınca hala etkisinde kaldığım olaydan çıkmak için gayret gösterdim ve hızla Sarpa sıkıca sarıldım.Oda bunu beklediği için bana sarıldı.Elimi tutarak yere bıraktığı eşyaları alarak arabaya doğru ilerledik.Ben koltuğa otururken o bagaja birşeyler yerleştiriyordu.Anında sürücü koltuğuna geçerek hızla sürdü.
+Beni çok korkuttun.
-Sana bişey olduğu zamanda ben böyle oluyorum.
+Ama normalde çok cesursun diyip gülümsedim.
-Sana karşı korkak diyip sessizliğini devam ettirdi.
Verdiği cevabın güzelliği ile gülümseyerek bende koltukta iyice yayıldım ve sabahın olmasına az bir vakit kaldığını gördüm.
+Gene güneşin doğuşunu izleyebilicez.
-Seni izlemek daha güzel diyip hiç değişmeyen tavrı ile güldüm.Biliyordum ki oda içten içe gülüyordu.Telefonumun çalması işe aynı anda ekrana baktık.
/Umut../arıyor.
+Açıyım mı sence?
-Ya yanında annen varsa?
+Ama ben çok özledim onu diyip tekrar çalmakta olan telefona baktım.
-Aç ozaman ama birşey belli etme diyip güldü ve yola döndü gözleri.
Sessizce açarak kulağıma götürdüm ve dinledim.
-Abla Hiçbirşey konuşma ve beni dinle,annem sabah uyandığında seni bulamadığı için beni suçlayacak o yüzden senin dilinden yazılmış bir mektup lazım.Birşeyler söyle de yazıyım acele et.
+Umut bekle biraz düşünüyüm dediğim anda bir sürü düşünce geçmişti aklımdan.
Yazıyor musun?
-Evet.
+Kızının kime ne kadar çok değer verdiğini anlayamadın.Şu hayatta bana baba bile olan sen,yanımda durman gerekirken karşıma geçiyorsun.Anneler kızlarının üzülmelerini istemezler.Bunu bana sen söylemiştin anne.Kendine iyi bak..
Oldu mu?
-Sen ne ara bu kadar güzel şeyler söyler oldun lan?
+Sanane diyip güldüm ve onu daha birkaç saat olmasına rağmen özlediğimi farkettim.
Özledim ben seni ya.
-Bende seni abla.
...
Sadece birkaç parça eşya getirmiştim,çünkü biliyordum ki herşey yoluna giricek ve ben tekrardan evime dönebilecektim.Sarpın beni aşağı kattan çağırması ile hızla indim.
+Sarp burası neresi? dedim taşlı yolda yürürken.
-Küçükken dayım,sadece beni alıp gelirdi buraya.Yani burayı ondan ve benden başka kimse bilmiyor diyip oda güldü.Ayağımda ki kocaman botlar yüzünden yürüyemediğim için Sarp gülerek izliyordu beni.Bir depo gibi yere geldiğimiz anda karşımda duran tavuklara baktım.
+Ee biz bildiğin çiftlikteyiz.
-Daha huzurlu bir yer bulamadım diyip tavukların peşinden koşunca kahkaha atarak bende koştum.Hepsi biran da uçuşunca tüyler dökülmeye başlamıştı.Birkaç tane yumurta almak için yaptığımız şeyler oldukça komikti.Sarp bana yavaşça yumurta attıkça sepete koyuyordum.En son saçım resmen yaşlanmışım da beyazlar düşmüş hale gelmişti.Sarpta öyleydi ve yaşlıyken bile yakışıklıydı.Bu nasıl olabilirdi?
Halimize bakıp ikimizde aynı anda güldük.Tekrardan taşlı yoldan geçerken sepeti Sarpa vererek hızlıca Sarpın sırtına atlayıp güldüm.Oda koşar adımlarla gülerek eve doğru yürüdü.
Buna huzur mu diyorduk?..Yeni kitabım 'KELEBEK'!Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIŞIKLI ÖKÜZÜM
Teen Fiction'Beğenilerek kitapların arasına konulmuş sonradan ise unutulmuş çiçekleriz biz.Kimimizin suya kimimizin toprağa ihtiyacı varken benim güneş ışığına ihtiyacım olurdu her zaman.Kitapların arasındaki karanlıkta kalmaktan hep korkardım nedensiz.Bir gün...