26 (ŞANS)

170 13 18
                                    

BÖLÜM 26:
'ŞANS'

AURORA - Exist For Love

Bir haftadır hissettiğim rahatlık beni neredeyse korkutacaktı. Uzun bir süredir karamsar ruh halinde olduğum için bu bir haftadaki rahat ve huzurlu halim bozulacak diye korkuyordum. Gerçi Nilperi toprağın altında, abim hapiste ve Zihni dışarıdaydı, bunları bilmek her zaman kalbimin ağlayan kısmını besliyordu fakat günlük hayatımı düzene sokmuş durumdaydım. Gökmen üzerime titriyordu, ben de ona fazlasıyla ilgi gösteriyordum. Onunla vakit geçirmek beni dünyadan soyutluyordu ve bunu yapabiliyor olmasına şaşırıyordum. Bu kadar çok sevip sevilebileceğimi tahmin edemezdim. Ben bir tek abimin sevgisine inanıp güvenmiştim bu hayatta, şimdi Gökmen de aynı güveni veriyordu bana.

Gökmen beni bir yere götüreceğini ve spor giyinmem gerektiğini söylemişti. Merak etsem de sürpriz olacakmış. Spor kıyafetlerle sürprizin ne olduğunu merak ediyordum. Siyah bir tayt ve kahverengi, uzun, ince bir sweatshirt giymiştim. Perması hafif bozulsa da güzel görünen saçlarımı karıştırdıktan sonra çalan kapıya bakmak için çantamı alarak ilerledim. Kapıyı açtığımda karşımda Gökmen vardı. Koyu lacivert bir eşofman takımı giymişti. Bana bakan gözleri ışıl ışıldı çünkü yeni model saçlarımı çok beğenmişti. Sanki yavru köpek sever gibi ikide bir okşuyordu.

'N'aber yakışıklı?' dediğimde spor ayakkabılarımı ayağıma geçiriyordum.

'Seni gördüm günüm güzelleşti.' derken elini saçlarıma attı ve hafifçe karıştırdı.

'Nereye götüreceksin beni?' dedim doğrularak. 'Böyle giyindik ama. Spor falan mı yapacağız?'

'Yapacağız bir şeyler, gel sen.' dediğinde kapıyı kilitleyip peşine takıldım. Apartmandan çıkıp arabaya bindik ve hoşuma giden koku etrafımı sararken kemerimi taktım.

'Hüsniye teyze dün dedi ki bir akşam sahile gidelim beraber, Görkem abiler de gelecekmiş.'

'Bana da dedi,' diyen Gökmen sürmeye başlamıştı. 'Bayılıyor annem sana.'

'Cidden mi?' derken ona döndüm.

'Niye şaşırdın? Ben de bayılıyorum sonuçta.'

'Sen başkasın.' derken utanmıştım.

'Yengem de sevmiş seni, çok efendi kız demiş. Abim anlattı.'

'Aa, demek herkes beni seviyor.' derken sırtımı koltuğa yasladım. Hoşuma gitmişti elbette.

'Daha önce şımardığını hiç görmedim ama şımarıklık da sana çok yakışır.' derken yanağımdan makas aldı.

'Sen bana her şeyi yakıştırıyorsun,' dedim, 'aşktan gözün kör olmuş.'

Gökmen kısık bir kahkaha attığında iç çektim. Ben bu aşkla baş edemiyordum sahiden, ona olan sevgim içime sığmıyordu. Nasıl göstereceğimi de şaşırmıştım.

'Kaç kez dedim gözüm gönlüm açıldı seninle diye.'

'Sus ya,' dedim iyice utanırken, 'iyice Romeo oldun.'

'Romeo kimmiş?' dedi kaşlarını çatarak. 'Benim Türk kardeşim Ferhat varken, Kerem varken.'

'Gökmen ya.' dedim göz devirerek. 'Sen söylesene nereye gittiğimizi.'

'Sürpriz dedik ya, izin ver azıcık.'

'İyi be,' dedim ve radyoyu kurcalamaya başladım. Açtığım şarkıların ritmini tutarken Gökmen Beşiktaş'ta bir yere arabasını park etti ve aşağı indik. Elini bana uzattığında gülümseyerek tuttum ve yürümeye başladık. Yine sorasım vardı ama beni yönlendirmesine izin verdim ve biraz yürüdükten sonra önünde durduğumuz yere başımı kaldırarak baktım.

Yıldızlara BakalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin