27 (AŞK)

155 12 5
                                    

BÖLÜM 27:
'AŞK'

Mabel Matiz - Müphem

İnsanın hayatında dönüm noktası dediği olaylar vardı, benimkisi de Gökmen'le tanışmam olmuştu. Daha öncesinde Bilal'e aşık olduğumu düşünüyordum ve ona olan aşkımı karşılaştıracağım hiçbir şey olmamıştı. Bu hissettiklerimin adı aşktı ve ondan başka kimsede bulamam sanmıştım. Sonrasında Gökmen hayatıma girince ve ona aşık olduğumu fark edince her şey yerine oturmuştu. Aslında Bilal'e aşık değildim, açıkçasını söylemek gerekirse onu çok basit bir şekilde kestirip atmıştım. Gökmen'i ne olursa olsun bu kadar kolay bırakamazdım ya da onu sevmekten vazgeçemezdim. Bilal benim için tutunacak bir dal olmuştu. Kendimi kötü hissettikçe ona olan hislerime sığınmıştım. Onu sevmiştim, bu bir gerçekti ama aşık olmamıştım. O hep iyi kalpli ve ilgili bir insan olmuştu, bu da ona olan bağlılığımı artırıyordu. Onu sevmiş olmaktan pişman değildim çünkü battığım anlarda onu sevmek beni yukarı çekmişti ama keşke Nilperi hiç gitmeseydi ve Gökmen hayatıma çok daha önce ve farklı bir şekilde girseydi. Ama mutluydum, olamam dediğim halde mutluydum. O kadar kötü giden şey olmasına rağmen mutluydum. Sevdiğim için, sevildiğim için, Gökmen yanımda olduğu için ve biz sıradan şeyler yaptığımız için mutluydum. Çünkü Gökmen olmasaydı şu an ne halde olacağımı bilmiyordum. Düşünmek de istemiyordum.

Havalar iyice ısınmışken uzayan saçlarımı geriye doğru atıp elimle yüzümü yelledim. İşten yeni çıkmıştım ve Gökmen'i bekliyordum. Aslında güzergahı üzerinde değildim ama rast geldikçe beni alıp eve gitmeyi seviyordu. Böyle ufak tefek şeyler ilişki için çok sevimliydi. Gökmen'in muhtemelen fark etmediği ama benim hoşuma giden o kadar çok hareketi vardı ki.

Kendi kendime gülümserken omzunda bir el hissettiğimde şaşırarak yanımda duran adama baktım. Engin Bey gülümserken eli omuzumda duruyordu.

'Yazgı, ne bekliyorsun burada?'

Omzumdaki eline, ardından ona baktım ve kaşlarımı çattım.

'Engin Bey,' dedim elini omzumdan çekerek, 'insanlara izin almadan dokunmamanız gerektiğini öğrenmiş olmanız lazımdı.'

Yüzündeki gülen ifade bozulurken pişman olmadım çünkü kendimi ifade etmem gerekiyordu. Eli omzumdayken benimle konuşması saçma değil miydi? Israrla kurmaya çalıştığı bir samimiyet vardı ve ben de buna engel oluyordum.

'Kusura bakma canım,' dedi gözlüğünü düzelterek, 'ben samimiyetten öyle yaptım.'

'Samimi olduğunuz insanlara yaparsınız o zaman.' deyip yalandan gülümsediğimde boğazını temizleyip konuyu değiştirdi.

'Ee, burada ne bekliyorsun?'

'Sevgilimi.' dedim vurgulayarak. Yüzüne şaşkın bir ifade oturdu.

'Senin sevgilin mi var?'

'Evet, neden şaşırdınız?'

'Yok,' derken tekrar gözlüğünü düzeltti ve sanki ne diyeceğini bilemedi. O esnada tam önümüzde duran arabanın camı açıldı ve Gökmen göründü. Onu görmemle kocaman gülümsedim.

'Yazgı'm,' dedi bir bana bir de Engin Bey'e bakarken. Kapısını açıp arabadan indikten sonra elini belime koyup yanağımı öptü. Aslında beni öperken inanılmaz heyecanlandığını biliyordum ama şu an çok rahat davranıyordu. 'Beyefendi kim?'

'İş yerinden,' dedim, 'Engin Bey. Engin Bey, sevgilim Gökmen.'

Gökmen elini uzattığında Engin Bey'le tokalaştılar. Gökmen şüpheyle bakarken Engin Bey'in morali bozulmuş duruyordu.

Yıldızlara BakalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin