Bölüme geldi 700 yorum67
Eve gelene kadar ikimizin ağzını da bıçak açmamıştı sözsüz bir sesizlik anlaşmamız vardı sanki, şimdi iki yabancı gibi ikimizde kendi odamıza çekilmiştik odasından eşyaların sesi bile gelmemişti onunda benim gibi yatağa uzanıp düşündüğünü hissediyordum. Akşam olmuştu ve biz daha sabah kahvaltısı bile etmemiştik ama ikimizin de iştahı olmadığına emindim.
Aramızın böyle olması canımı yakıyordu ağlama isteği yaratıyordu bende, sabah bu kadar güzel başlayıp böyle bitmesi canımı yakıyordu. Gözlerim tavanda saatlerce beyaz tavanı izliyordum, düşüncelere dalmış bir şekilde.
Bencilik mi yapıyordum? Sonuçta Baran bana evlenme teklif etmişti, geleceğimizi birlikte yaşamk istemişti bense ona sormadan evlat edinmeye çalışmıştım. Üstüne ona bunu istemezse başkasıyla evleneceğimi söylemiştim o sözleri sarf etmiştim, her söylediğim şey canımı yakıyordu. Onun da yakmış mıydı?
Gözümden bir damla gittiğinde yastığıma daha sıkı sarıldım, ona fikrini bile danışmamıştım!
Birden kapım tıklandığında hızla yerimden kalktım, elimle göz yaşlarımı silip kapının önüne geldim kapıyı açtığımda gözlerim ona Değdi soğuk yüzü ilk defa gözlerime sıcak içimi ısıtan sevgi bakışlarını görmedim bu daha çok yaktı canımı.
" yemek hazırladım." Dedi sadece, arkasını dönüp mutfağa gittiğinde gözlerim tekrar dolmaya başladı böyle davranması canımı yakıyordu. Gitsem mi gitmesem diye düşünmeye başladığımda emin değildim aç olmasam bile kapımı örtüp mutfağa gittiğimde Baran sadece önündeki suyu içmiş yere bakıyordu gözleri dalgındı düşündüğü belliydi, sesimi duyması ile kısa bir an bana baktı ama hemen önüme döndü. Kavga ettiğimizden beri gözlerime bakmıyordu, masaya oturduğumda önümdeki pilav ve tavaya baktım hangi ara yapmıştı masanın vardı. Çatalımı elime alıp gelişi güzel karıştırmaya başladım yemeğimi.
İkimizde yemiyor sesizce önümüze bakıyorduk.
Haklıydı, ben ona sormadan ne yapamaya kalkmıştım üstüne ona neler söylemiştim başkasıyla evleneceğimi söylemiştim resmen adama, bunu Baran'ın bana söylediğini her düşündüğümde düşüncesi bile kalbimi acıtıyordu ağlamamak için Dudaklarımı sertçe ısırdım.
Özür dilemesi gereken bendim.
"Mia.."
"Baran..." aynı anda konuştuğumuz için bir birine karışan seslerimizle şaşkınlıkla durduk döndük boğazımı temizleyip önüme döndüm .
" özür dilerim." Dedim ondan önce davranarak. "Sana onları söylememeliydim sinirliydim senden çıkartım sinirimi o sözleri hak etmedin üstüne son söylediğim şey için." Dedim Dudağımı sertçe ısırıp ona döndüm gözleri kızarmış gözlerime döndüğünde durdu daha yeni gözlerime bakıyordu.
"Mia..." Dedi " Mia, Mia..." Dedi yapma der gibi, gözlerimin içi daha fazla yanmaya başladığında gözlerimi kaçırdım.
" ben özür dilerim asıl, haklıydın sen." Dedi ayağa kalktığında ellerimden tutup beni de kaldırdı. "Sana öyle sert konuşmamalıydım, haklıymışsın doğru söylüyormuş Atay. " Dedi Çeneme elini koyup kafamı kaldırdı göz göz geldiğimizde gözümden bir damla yaş düştü.
" yalvarırım ağlama Mia, kendimden nefret ediyorum benim yüzümden ağlayınca yapma güzel kızım." Dedi yaşlarımı parmaklarıyla silerken sıkıca ona sarıldım hızla o da bana sıkıca sarıldığında başımın üzerine bir öpücük bırakıp burnunu saçlarımın arasına daldırıp derin bir nefes aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komutanım =texting=
Roman pour AdolescentsTAMAMLANDI Ben : ilk olarak merhabalar efendim nasılsınız iyi misiniz ? Sağlığınız, sıhatiniz yerinde mi ? Benim yerimde vallaha sormanıza hiç ama hiç gerek yok . Ne kadar sıhhat ne bilmesem de . Öküz : kimsiniz ? Ben: o kadar şey söyledim insan bi...