Sınır180 yıldız 200 yorum ( Satır arası)
Biraz zaman aşımı yapacağız arkadaşlar tuhafınıza gitmesin.
33
Koskocaman 1 ay , Baran'la konuşmadan ondan haber almadan geçmişti, tek bildiğim göreve gidip geldiğiydi. Timden hiç kimseyi görmemiştim, Ezgi ile ara sıra konuşuyorduk buraya gelmiyordu işlerinden dolayı Enes hala ara ara yanıma gelip benle kalıyordu hatta öyle ki bir ara buraya bir şube restoran daha açmayı düşündü. Burada ben olduğum için ve hep geldiği için bu fikir aklına yatmıştı ve şimdiden mekan bakmaya bile başlamıştı.
"Ağzına bir tane geçireceğim ha!" Sinirle konuşurken Enes beni umursamadan kekin harcını çırpmaya devam etti.
" ne var herkes eski sevgilisine dönüyor bende döneyim?" Dedi çocuk gibi benle inatlaşıp. " Enes sevmiyorsun onu sevsen tamam diyeceğim sen tamamiyle hayatında birisinin varlığını özlüyorsun!"Dedim çileklerden yemeye devam ederken, birazdan alerjiden yatak döşek olacağımı bile bile devam ettim.
"Olabilir." Dedi Enes düşünür gibi havaya bakıp omuz silkti, keki harcını yağladığı kaba koyup fırına attı. Ellerini yıkayıp yanıma geldi önümdeki çilek poşetini alıp götürdüğünde kaşlarımı çatım. "Yiyordum!" Dedim ağzımdaki güzel tadın geçmemesi için bir tane daha alıp ağzıma attım.
" yürü git iğnenin yap salak ,birazdan bayılacaksın!" Sinirle söylenip çilekleri o yemeye başladı , masanın üstündeki iğneyi paketinden çıkarıp söylen söylyen iğneyi yaptım . Şimdiden bile kaşınmaya başlamıştım.
" bok vardı aldın bunu!" Dedi sinirle, evde olmadığını sanıp manavdan görüp almıştım beni şu aralar tek mutlu eden şey çilekti ne yapabilirdim. "Şimdiden kızarmaya başladın!" Dedi kolumu kapıyı geriye yaslandım.
Nasıl bu kadar güzel olup bu kadar mahvedebiliyordu beni?
Üsteğmen gibi...
"Çok seviyorum."Dedim dudak büzüp bacaklarımı kendime çekip kolarımı etrafına doladım, aynı zamanda da kendimi kaşıyordum. "Ama o seni sevmiyor." Dedi bitmiş çilek poşetini çöpe atarken, derin bir iç çektim.
Çilek bana üsteğmeni hatırlatmıştı hoş aklımdan çıktığı da yoktu nasıldı diye çok merak ediyordum ama asla yazmaya cesaretim yoktu ve gururum buna izin vermiyordu.
Özür dilemek için bile yazmamıştı.
"Bir şeyler mi yapsak?"Dedim aklımdaki düşünceleri def etmeye çalışırken, boğazımda yanma hissine göz devirdim. Yeni yaptım alerji iğnesini ve hala tam anlamıyla etki etmemiş olsa da azaltmıştı ağrılarını.
"Birazdan yatakta ölü gibi yatacaksın?" Dedi önceden bildiği senaryoyu söyleyerek, dudak büzüp kafamı omuzuma eğdim.
" ev buldun mu?" Dedim konuyu değiştirirken, maalesef ki ev sahibinin oğlu Arda beni rahat bırakmıyordu ve Enes bunu öğrendiğinden beri bana bir ev arayışına gitmişti sorun şuydu ki burada çok fazla boş ev yoktu ve boş olan evleri de Enes ile ben beğenmiyorduk birisi çok kötü çıkıyordu diğeri okula uzak bir başkası yağmurda su akıtıyordu.
Şaka gibiydi ama maalesef kalacak bir yer yoktu, evren sana huzur vermeyeceğiz deme şekli değildi de neydi bu şimdi?!
" hayır." Dedi Enes sıkıntıyla, iki gün sonra dönecekti ve bunun düşüncesi bile canımı sıkıp karnıma krampları girmesine sebep oluyordu yalnız kalmaktan nefret ediyordum.
" sokakta kaldım!" Dedim kendi kendime söylenirken ev sahibime söylemiştim evden çıkacağımı ve o çoktan benim yerime bir başka kiracı bulmuştu ve evden çıkmam için bana sadece 2 hafta vermişti sorun şuydu ki sadece 3 gün kalmıştı evden çıkmayın son gününe ve ben hala bir ev bulamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komutanım =texting=
Teen FictionTAMAMLANDI Ben : ilk olarak merhabalar efendim nasılsınız iyi misiniz ? Sağlığınız, sıhatiniz yerinde mi ? Benim yerimde vallaha sormanıza hiç ama hiç gerek yok . Ne kadar sıhhat ne bilmesem de . Öküz : kimsiniz ? Ben: o kadar şey söyledim insan bi...