Diğer bölümde o kadar çok Yankı ve Elmas için çok bundan güzel kitap çıkar , ayrı kitap yaz diyenler olmuş . Böyle bir düşünce yok aklımda sokmasanıza ya şimdi başlarım.
Normalde sınır dolmadan atmayacaktım ama güzel bölümler yazdım siz tabi hala bunu okuyorsunuz ama ben 59 bölümü bitirdim. Eğer sınır dolarsa bu gün bir tane daha bölüm gelir diğer bölümle aynı sınır.
Sınır 275 yıldız 300 yorum( satır arası)
39
Gözlerimi ilk açtığımda saat 9 du ama benim hala uykum olduğundan gözlerimi geri yumup 12 kadar uyumuştum öyle ki o kadar güzel bir uyku çekmiştim ki gülümseyerek uyandım resmen. Terliklerimi ayağıma geçirirken gözlerimi ovuştura ovuştura odamdan çıkıp paytak adımlarla lavobaya gittim, elimi yüzümü yıkayıp dişimi fırçaladığımda hala üzerimde tatlı bir uyku mahrumluğu vardı. Dalgalı saçlarımı geri itip lavbodan çıktığımda kahve yapmak için bu sefer mutfağa gittim, kapıyı açtığımda gördüğüm manzarayla durdum.
" yenge?" Dedi Yankı ardından üstümü süzüp "ve civcivli pijamaları?" Dedi gülmemek için kendimi sıkarken, Baran'ın gözleri ilk baş kısacık şortumda hemen ardından askılı büstiyerime baktı gözleri kocaman açıldığında Yankı'nın kafasını tutu kendine çevirdi.
" üstünü değiştir!" Dedi uyarıcı bir tonda, Yankı kıs kıs gülerken artık kendime gelmiştim. Hızlıca mutfaktan geri çıkıp odama girdiğimde salaklığıma göz devirdim.
" tek yaşamadığıma alışmam gerekiyor artık!" Dedim kendi kendime, dolabımı açıp rastgele bir pijama aldık uzundu en azından oturduğumda münasip yerlerimi kapatan şort ve üzerine turuncu bir tişört geçirdim. Saçlarımı düzeltiğimde bu sefer telefonumu alıp odadan çıktım. Mutfağa tekrar girdiğimde hala Yankı gülüyordu.
" günaydın uzaylı yengem, daha çok iyi akşamlar ama olsun!" Dedi gülerek, Baran'a yan bir bakış attığımda ters ters Yankı'ya bakıyordu.
" tatil günleri uyumak içindir ayrıca 12 akşam diyorsan sen asla güzelik uykusu görmemişsindir Yankı!" Dedim Dolapları açıp kahve ararken bulamayıp Baran'a döndüm, önündeki kupayı bana doğru ittiğinde daha dumanı tüten içilmemiş kahveyi itiraz etmeden aldım.
" sen ne zaman geldin hiç duymadım kapı sesini?" Dedim anlamayarak, aslında çokta ağır uykum yoktu ama?
"Normal zile basmadım çünkü."
" keskin yemeğini ye." Dedi Baran uyararak, Kaşlarım havaya kalkarken ellerimin arasındaki kupaya hafifce üfledim.
" aradın mı?"
" ne araması senin güzelik uykundan uyanırsın diye izin vermedi Baran komutanım."
" keskin yemeğini ye demedim mi oğlum ben sana?!" Gözlerim bu sefer Baran'a döndüğünde gözlerini benden çekti.
Resmen kaçıyordu!
"Karışmasana sen!" Dedim Baran'a doğru gözleri bana döndüğünde kendi kendine söylendi.
" ee keskin sen beni geçen takip etmiştindin o neden di?" Dedim hatırladığım detayla, Baran'ın gözleri ilk bana sonra Yankı'ya döndüğünde Yankı'da ona baktı. Elindeki lokmayı zar zor yutarken ikisine baktım.
Bunlar nasıl anlaşıyorlar böyle gözleriyle?
"Öylesine..." Dedi yutkunup patateslerine dönerken, gözlerim Baran'a döndü İmalı bir şekilde dudak büzüp" öylesine?" Dedim.
" öylesine." Dedi o da bana karşılık, gerçekten de bu adamla anlaşılaması zordu, ben neler çekiyorum burada
azizim!" e Yankı hobilerinden beni takip etmek filan mı var artık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komutanım =texting=
Roman pour AdolescentsTAMAMLANDI Ben : ilk olarak merhabalar efendim nasılsınız iyi misiniz ? Sağlığınız, sıhatiniz yerinde mi ? Benim yerimde vallaha sormanıza hiç ama hiç gerek yok . Ne kadar sıhhat ne bilmesem de . Öküz : kimsiniz ? Ben: o kadar şey söyledim insan bi...