53

22.6K 1.5K 586
                                    


53

Elimdeki çikolatayı yerken okulun kısa duvarına oturmuş bacağımı salıyordum, Aslan sağ olsun okulun dolaplarını ve sıralarını yapabileceğini söylediği için onu Yankı ile içeride bırakmıştım. Açıkcası Yankı'nın sağlığı için şüphe ediyordum çünkü en son Aslan kafasına çekiçle vurmakla tehtid ediyordu . 2 haftadır benim için rüya gibi geçmişti Baran'la çok iyiydik ve göreve hiç gitmemişti bu süreçte hoş söylediğini göre görevi vardı buradaydı ama bana asla anlatmıyordu gizlilik konusunda çok ciddiydiler. Çok mutluydum Enes evine dönmüştü ama tekrardan buraya gelecekti mekanı kontrol etmek için .

"Mia." Aslan'ın sesiyle arkamı döndüğümde bana doğru geldiğini gördüm yanıma geldiğinde o da benim gibi oturdu duvar kenarına.

" bittimi?"

"Bitti bitti, Yankı ortalığı toparlıyor." Dedi kafasını sallarken , yanımdaki çikolatadan birisini ona doğru uzatığımda gülümseyip aldı.

"Teşekürler sana da zahmet oldu."

" bir daha olduğu zaman bana söylemen yeterli." Dedi kafamı sallayıp önüme döndüğümde aramızda sesizlik hakim oldu, sevdiği kıza olanı hatırladıkça kanım donuyor ve onun için çok üzülüyordum çok zor olduğunu bilemem ama tahmin edebilirdim.

" Baran komutanım çok değişti." Dedi birden kaşlarım çatılırken ona döndüm ama o bana değil etrafı izliyordu.

"Bu iyi bir şey mi kötü mü?" Dedim anlamayarak.

"Çok iyi bir şey eskiden çok sinirli birisiydi, kimseyle çok fazla muhatap olmazdı ufacık şeye bile kızardı onu değiştirdin." Dedi gözlerini bana çevirirken, tebesüm edip kafamı salladım.

"Onu çok seviyorum." Dedim itiraf ederek.

"Biliyorum gözlerin kendini çok ele veriyor."

"Bu beni korkutuyor." Dedim tekrar endişelerim hala devam ediyordu ve ben onla beraber olduğum sürece de devam edecek gibiydi.

"Tahmin edebiliyorum, haklısın da."

"Haklıyım dimi?" Dedim yersiz kafamda kurup kendimi korkutuğumu düşünüyordum çünkü.

" haklısın her şeyden önce o bir Türk askeri kanıyla bağlı vatanına hele ki bu Baran komutanım olduğunda bağlılık konusu daha da abartılı oluyor." Dedi gülerek bende gülüp kafamı salladım ,haklıydı.

" bir şey diyemiyorum çünkü haklı, bu gün bir şey olsa ve bir savaş çıksa herkes bu vatan uğruna savaşır." Dedim gururla.

" Türkülerin deli kanı olduğunu söylerken haksız değiler." Dediğinde gülerek kafamı salladım tekrar.

"Sen nasıl karar verdin asker olmaya?" Dedim merakla yüzüne bakarken derin bir nefes çekti içine.

"Ülkücü ailede doğdum ben, her zaman bu al bayrağa her şeyiyle bağlıydım benim için bundan başka bir şey olamazdı hayatımda savaşmaya değecek tek şey bu bayraktı o zamanlar, hoş hala da öyle." Dedi onu izledim bir süre, sert yüz hatlarına sahipti anlında çizgiler vardı ela gözlere sahipti her zaman dışarıdan korkutucu sert Bir yapıya sahipti.

"Sen neden öğretmen oldun?"

"Aslında bakarsan benzer sebepler ailem yüzünden, annem küçük bir köyde doğduğu için okuyamamış şehre taşındıklarında hep çevresi tarafından Hor görülmüş okuma yazma bilmiyor oluşu hep en büyük yarasından birisi buydu. Ona ilk okuma yazmayı babam öğretmiş, ona ilk defter ve kalemini babam almış. Babam matematik öğretmeniydi." Dedim gülümseyerek, onlar her hatırladığımda yüzümdeki gülümsemeye engel olamıyordum. İkisini o kadar çok özlemiştim ki benim de en büyük yaram onlar olacaktı Her zaman kanayan yaram.

Komutanım =texting=Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin