Ya ben sizin yorumlarınız için güzel yorumlarınız 800 yorum yaptığınız için sınırı kaldırdırıpboş verelim diyorum yorumlarınız için siz yorumlarınız yapmayı bırakıyorsun kırıldım.48
Elimdeki kaşığı dondurmaya daldırırken önümdeki kağıtlara daha dikkatli baktım hepsi eksiksiz çıkmıştı evet. Hepsini toplayıp dosyanın içine koyarken kulağımdaki kulaklıkta çalan şarkıya başımı sallayarak eşlik ediyordum.
Dondurmadan yemeye devam ederken diğer etkinlik kağıtlarını da kontrol edip dosyaya koydum, kafamla ritim tutururarak ayağa kalktım. Ocaktaki yemeği kontrol edip altını kapatım, bulaşıkları hızlıca suya tutup makineye attım. Kapağını kapatıp ayağa kalktığımda gördüğüm bedenle korkuyla yerimden sıçrayıp kalbimin üstüne elimi koydum.
" Allah'ın cezası adam senin benim kalbimle zorun ne?!"Dedim normal bir şekilde ama Baran yüzünü buruşturup kulaklarını eliyle kapatınca baş üstü kulaklığımı çıkardım. Sanırım fark etmeden çok bağırmıştım.
" ne zaman geldin?" Dedim kapıya yaslanmış kolarını bir birine bağlamış beni izliyordu, saçları bu zamanda çok uzamıştı ve o kadar karizmatik duruyordu ki...
"18 dakika önce zile bastım ama Emrah açtı mutfakta yemek yaptığını söyledi." Dedi gözleri üzerimde gezerken, dakikaları saymış muydı?
"Duymamışım." Dedim kendi kendime söylenirken, gülerek yaslandığı kapı pervazından çekilip yanıma geldi koları belime sarılırken beni kendine çekti. Kalçasını mutfak tezgahına yaslarken gülümsedim.
Kokusu beni evimde hissetiriyordu, varlığı aile kavramını tekrar yaşatıyordu içimde. Sahi ya komutan sen benim içime hangi ara yerleştin bu kadar.
" onu fark ettim son ses şarkı açmışsın?" Dedi başımın üstüne sıkı bir öpücük bırakıp bana sarılırken, Enes ile mekana bakmıştık güzel bir mekanda anlaşma yapıp tabu devir işlemleri için 2 gün sonraya anlaşmıştık.
Bu demek oluyordu ki Enes daha buradaydı!
"Bedavaya Terapi." Dedim omuz silkerek, kafamı kaldırıp göğsüne yasladım Çenemi ona Altan bakarken kafasını eğip burnumun ucuna öpücük kondurdu gözlerimi kapatıp kıkırdadım. Bunu çok yapıyordu ve çok hoşuma gidiyordu.
"İşin uzun sürdü yine?" Dedim merakla yüzünü incelerken, yüzü saniyeler içerisinde düştü derin bir nefes alırken gözlerini gözlerime sabitledi.
" göreve gitmem gerek bu akşam." Dedi benimde gülen yüzüm düşerken sertçe yuktundum, gitmesini istemiyordum her saniye yanımda olsun istiyordum ama artık onu tanıyordum. O en başından üniformasının üstündeki bayrak için canını ortaya koymuş her şeyden feragat etmişti.
"Yaran?" Dedim korkuyla, yarası neredeyse tamamiyle iyleşmişti yine de doğru değildi.
"Bunlar beni vatani görevimden geri tutamaz alışığım ben. " Dedi içimi rahatlatmak için ama bu sadece beni biraz daha üzmüştür, bunlara alışması...
"Emir burada tek kalmazsın konuştum daha biraz daha buradaymış." Dedi yüzüm git gide asılırken resmen ağlayacak kıvama gelmiştim, babasını uzak mesafeye gönderen küçük kız çocuklarına dönmütşüm iyice.
" ne zaman döneceksin?"Dedim düşük bir ses tonuyla, ona bir şey olacak korkusu daha şimdiden kalbimin tam orta yerine düşüp alev almıştı.
"Allah ne zaman nasip ederse, biliyorsun bunlar beli değil. Bir hafta derim bir ay olur Mia..." Dedi. Geri çekilip başımı eğerek kafamı salladım ,haklıydı bunu bana söylemişti daha yeni tanıştığımız zamanlarda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komutanım =texting=
Teen FictionTAMAMLANDI Ben : ilk olarak merhabalar efendim nasılsınız iyi misiniz ? Sağlığınız, sıhatiniz yerinde mi ? Benim yerimde vallaha sormanıza hiç ama hiç gerek yok . Ne kadar sıhhat ne bilmesem de . Öküz : kimsiniz ? Ben: o kadar şey söyledim insan bi...