Şirket

3.8K 120 0
                                    

Yazar'dan
3 gün sonra
Bugün Neva ilk defa Alihan ile birlikte şirkete gidecekti. Normalde işi için heyecan yapan bir kadın değildi.Hep sakindi,hep atacağı adımı önceden hesaplar,bilirdi. Ama bugün sanki ilk defa işe gidecek gibi heyecanlanmıştı. Hala otelde kalıyorlardı.Bu üç günlük süre içinde Alihan,Neva'ya bebek gibi bakmış,ne istediyse hemen önüne yığmıştı.Taşınacaklarından haberi yoktu hala genç kadının.Hemen yattıkları odanın bitişiğinde bulunan giyinme odasına geçti genç kadın. Dolaptaki Alihan'ın aldırdığı elbiseleri şöyle bir süzdü. Sonra askıdaki diz altı pileli etek takıldı gözüne.Onu alıp incecik bir trikoyla kombinledi.Beline de ince bir kemer uydurdu.Altına da siyah stilettolarını hazırladı.Hızlıca duşa attı kendini.Alihan hala uyuyordu.Uyuyamadığı günlerin acısını çıkarıyordu sanki.Neva bornozunu giyip çıktı.Yüzüne nemlendiricisi ve güneş kremini sürüp yedirdi iyice.Sonra makyaj masasına geçti. Hafif bronz tonlarda bir göz makyajı ve şeftali tonunda bir parlatıcı ile makyajını yaptı.Sonra saç maşasını prize takıp ısınmasını beklerken giyindi.

Giyindikten sonra maşayla saçlarına hızlıca iri dalgalar yaparken Alihan uyanmış,uyku mahmuru gözlerle Neva'yı süzüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Giyindikten sonra maşayla saçlarına hızlıca iri dalgalar yaparken Alihan uyanmış,uyku mahmuru gözlerle Neva'yı süzüyordu. "Günaydın" diyince fark etti Neva uyandığını. "Günaydın" diyerek karşılık verdi Neva da. Alihan da yataktan kalkıp duşa girdi direkt. Neva onun için de siyah takım elbise ve beyaz gömlek çıkarttı dolaptan.Yatağın üstüne bıraktı düzgün şekilde.Kısa süre sonra Alihan belinde bir havluyla banyodan çıkınca Neva gözlerini kaçırsa da kaslarından baya bir etkilenmişti. Maşallah adam heykel mübarek diye geçirdi içinden. Alihan ise Neva'nın bıraktığı kıyafetlere gülümsedi.Neva odadan çıkıp salona girdiğinde görevlilerin yine mükemmel bir kahvaltı masası kurduğunu gördü.Alihan hiçbir şeyi eksik etmiyordu. Hala telefonu yoktu gerçi ama,Alihan bir şey yapıyorsa doğru olduğunu düşünerek ısrar etmemişti telefon konusunda.Alihan da kahvaltı masasına gelince görevliler çayları koyup çıktılar odadan. "Bugün yine çok güzelsin." Dedi Alihan bakışlarını Neva'ya dikerek. Utanmıştı Neva.Hiçkimseden utanmayan kadın, Alihan'dan deli gibi utanıyordu.Garip bir etkisi vardı onda Alihan'ın.Hoş,Alihan da Neva ne yapsa kabul ediyordu.İkisi de birbirleri için farkında olmadan çok değişmişlerdi. Hiç konuşmadan,birbirlerini süzerek kahvaltı yaptılar. Neva'nın ilaçları da bitmişti artık,tamamen toparlamıştı kendini.
Yola çıkmak için hareketlendiklerinde Alihan çekmeceden bir kutu çıkartıp Neva'ya uzattı. "Bu nedir?" Diye sordu Neva merakla. "Yeni telefonun güzelim.Ayrıca yeni bir hattın da var.İçinde annen,baban,Alp,ben,Gökhan,Ceylin,Asiye,Elif,Ceren ve Sevda'nın numaraları kayıtlı.Ama senden isteğim,bu numaranı başkalarıyla paylaşmaman." Dedi. "Peki ya müvekkillerim ne olacak?Onlarla dumanla mı haberleşeceğim?" "Onlar için de şirkette bir telefon hazırlattım.Ama onu sadece şirkette bırakmanı istiyorum.Ulaşmak isteyen mesai saatin içinde ulaşır zaten." Dedi Alihan. Neva başını salladı. Birlikte çıktılar otelden. 47 AA plakalı siyah Lamborghini'ye bindiler.Neva'nın ailesi de varlıklıydı ama araba bu adam için tutkuydu. Her gün don değiştirir gibi araba değiştiriyor adam dedi iç sesi.Sırıtmasına engel olamadı Neva. "Neye gülüyorsun bakalım?" "Baya bir araban var herhalde." Dedi Neva. "Yani var birkaç tane.Seviyorum.Beğendiğini alıp kullanabilirsin." Dedi Alihan. Ama neredeyse her gün birliktelerdi,kendi arabasını bile bir kere kullanmıştı evlendiklerinden beri. Teşekkür etmekle yetindi sadece. Şirkete gelip yönetim katına çıktıklarında Neva'nın asansörden indiğini gören Asiye,Ceylin ve Elif bir çığlık attılar. "Ahh kulağım" dedi Alihan abartarak. "Yenge hadi bunları anladım birkaç tahta eksik de sen uyma bari şunlara." Dedi Alihan. "Sen karışma" diyip atladı Ceylin Neva'ya. Neva kıkırdadı. Sonra hepsi aynı anda sarılınca yüzünü buruşturdu Alihan ve Gökhan. "Şu muameleyi biz görmüyoruz ya hale bak." Dedi Gökhan. Elif ise dil çıkarmıştı sadece Gökhan'a. Tek kaşını kaldırdı Gökhan. İkisi de eşlerine,yönetim katında oda vermeyi teklif etse de, Asiye muhasebe bölümü neredeyse orada olmak istediğini,Neva da hukuk bölümü neredeyse orada bulunmak istediğini söylemişti.Ayrımcılık yapılmasını istememişlerdi. Her iki departman da yönetim katının bir altındaki kattaydı. Kızlar da o kattaydı. Kızların hepsi asansöre doluşup bir alt kata inmişlerdi. Neva hukuk departmanına girdiğinde 3 avukat da ayağı kalktı. Avukatlardan biri Taner Bey 50li yaşlarındaydı. Diğer iki avukat Merve yaşça Neva'ya yakın, Ecrin ise Neva'dan küçük, stajyer avukattı.Hepsiyle tokalaştı Neva. Ecrin'e dönüp "Tüm dosyaları odama getirir misin?" Diye sordu kibar bir dille.Ecrin de başıyla onaylayıp hemen arşive gitti. Taner Bey sahte bir gülümsemeyle "siz Alihan Bey'in eşisiniz değil mi?" Diye sordu. "Evet eşiyim,ama iş ortamında bu sıfatımı bir kenara bırakıp sadece avukat oluyorum Taner Bey.Siz de özel hayatla iş hayatını birbirine karıştırmazsanız sevinirim." Dedi Neva sertçe.Adama sinir olmuştu.Odasına geçti Neva.Tam kendi zevkine göre döşenmişti.Camın önünde kocaman bir çalışma masası,önünde iki tane tekli koltuk,karşısında ise bir tane ikili koltuk vardı. Masasının tam karşısında,ileride toplantı masası ve 12 tane sandalye vardı.Camlar kocaman,yere kadar neredeyse tüm Mardin'i görüyordu.Alihan'ın odasının hemen altındaydı.Alihan ona bu odayı vermek istemese de kendisi tutturmuştu,hukuk deprtmanı neredeyse orada olsun odam diye. Masanın üzerindeki yazı dikkatini çekti. "Neva Gökçe Arslanoğlu" Arslanoğlu soyadına alışamıyordu bir türlü. 25 yıl Demirhan olup, son 1 aydır Arslanoğlu'ydu.Odasının kapısının çalmasıyla "Girin" diye seslendi. Gelen Alihan'dı. "Beğendin mi odanı?" "Çok güzel.Çok sevdim." Dedi Neva mutlulukla. "Sen hep böyle gül." Dedi Alihan Neva'yı alnından öperken. Neva ise bir adım atıp kollarını Alihan'ın bedenine sarmıştı.Bu adam onun için her şeyi yapıyordu.E artık o da yavaş yavaş kendine itiraf ettiği aşkını,biraz Alihan'a gösterebilirdi.
Kapının birden bire açılmasıyla irkildiler. "Ayy ben bir şey görmedim siz devam edin." Dedi Elif. "Ama yuh be abim be yengem.Yeğenlerimi de bir şirket fantazisine kurban götürmem." Diyince Alihan "Ceylin!" Diye gürlemişti.Ceylin kaçtı hemen. Neva ise kıpkırmızı olmuştu. Alihan derin bir nefes alıp sakinleşti. "Bu kızın tipi bana benzemese evlatlık diyeceğim." Diye söylendi. O sırada kapı yeniden çaldığında Neva yine "girin!" Diye seslendi. Ecrin koca bir sepet dosyayla gelmişti. Alihan görünce kaşlarını kaldırdı. "Bunların hepsini incelemene gerek yok.Taner Bey,Merve Hanım sana bilgilerini verirlerdi zaten." Dedi Alihan. "Kimseye güvenmiyorum Alihan.Benim incelemem lazım." "Tamam.Ama saat 5te mesaimiz bitiyor ve sen daha fazla iş yapmıyorsun. Kalan işin olursa yarın devam edersin." Deyince Neva başını sallayıp onayladı onu.Alihan, Neva'nın alnına bir öpücük daha kondurup çıktı odadan.Neva ise dosyalara kapanmıştı.
Ceylin ise Elif'i de alıp Asiye'nin odasına gitmişti. "Ay bir girdik odaya sarmaş dolaş duruyorlardı öyle." Dedi Elif. "Kız keşke odaya girmeseydik belki işi ilerletip bize küçük yeğenler yapacaklardı." "Of Ceylin abim iş yerinde yemeği zor yiyor yengemi götürmeye mi uğraşacak?" Dedi Elif. "O hiç belli olmaz kardeşim sen bilmezsin tabi.Her iki abim de taş gibi yengelerimi görünce nasıl değişti farkında değil misin?" "Kız sen nereden biliyorsun?" "E yani yenge biz de salak değiliz." Diye çevirdi Ceylin lafı. "Şöyle şeyleri Gökhan abinin yanında ağzından kaçırma valla toparlayamıyorum adamı." "Sen halledersin yengemm" diyip bir öpücük kondurdu Asiye'nin yanağına.Güldü Asiye. "Ay hadi çıkın tonla işim var benim." Diye söylendi Asiye. İşine dönmek istiyordu. "Aman kocası kılıklı.Buyrun istediğiniz gibi çalışın Asiye Hanım." Dedi Elif abartıyla.Kızlar odadan çıkınca Asiye de şirket hesaplarına gömülmüştü.
Öğlen olduğunda ise Neva dosyaların yarısını bitirmişti. Ancak dosyaların tutuluş biçimini beğenmemiş, şirkete ait taşınmazlara  ilişkin olan dosyaların tapu kayıtlarını göremeyince şaşırmıştı. Telefonuna gelen bildirim sesiyle telefonuna baktı.
Alihan:Bu güzel kadın benimle bir öğlen yemeği yer mi acaba?
Neva: 5 dakikaya kapıda buluşalım
Dosyaları masasında düzenli şekilde bırakıp çantasını alıp aşağı inmişti. Alihan onu bekliyordu bile.
2 saatlik,güzel bir öğlen yemeği yedikten sonra dönmüşlerdi şirkete.Neva dosyaları hızlıca incelemeyi bitirdiğinde Merve ve Taner Bey'i odasına çağırmıştı. Dosya düzeninin nasıl tutulmasını istediği hakkında bilgi verip,yarın tapuya gidip tapu kayıtlarını almalarını istemişti.Öğlen yemeğinde bunu Alihan'a söylediğinde Alihan vekalet vermişti bile. Neva'ya sonsuz güveniyordu.
Akşam olduğunda yine otele geçmişlerdi. "Kalan kişiler hakkında ne düşünüyorsun?" Diye sordu Alihan. "Merve iyi. Ecrin zaten daha stajyer ama umut vaat ediyor. Ama Taner Bey'den hoşlanmadım.İşini düzgün yapmıyor." Alihan'ın eli telefonuna giderken çatık kaşlarıyla "kovayım hemen" diye mırıldandı. Neva engel oldu. "Kov diye söylemiyorum.Dikkat et diye söylüyorum." "O şirketimizdeki en kıdemli avukat diye onu kovmamıştım güzelim.Ama bir eksiğini daha görürsek gönderiyorum." Dedi Alihan itiraz istemeyen ses tonuyla. "Tamam." Dedi Neva da.
Konakta Fatma Hanım ise oğlunun evden gitmesine hayli içerlemişti. Neva'yı sorumlu tutuyor, bir elime geçirsem yarım bıraktığım işi tamamlayacağım diye geçirdi içinden. Asiye'nin de işe başlaması canını sıkmıştı. Oğlunun nerede olduğunu dahi bilmiyordu ancak Neva'yı yaşatmak istemiyordu oğlunu uzaklaştırdığı için.

KıvılcımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin