Alihan Arslanoğlu'ndan
Salak salak parmağımdaki alyansa bakıyordum. Mutluydum, sevdiğim kadınla evleniyordum, onun bu isteksizliği, göz yaşı içimi dağlasa da elimden bir şey gelmiyordu. Ona bana alışması için süre vermekten başka bir şey yapamazdım şuan. Sabah erkenden Demirhan konağına gidip Alp'le konuşmak istediğimi söylemiştim. Alp bana ters bakışlarını atarken, kahvemden bir yudum aldım. "Ben Neva'ya çok değer veriyorum, vereceğim de." Diyerek söze girdim. "Hele senin yüzünden kardeşimin gözünden bir damla yaş aksın, bak bakalım sana nasıl zindan ediyorum hayatı" dedi Alp dişlerinin arasından. Kafamı salladım hafifçe. "Sen buradan gidersen Neva çok üzülecek Alp. Ben senin arkandan Neva'yı toparlayamam. Bana yeteri kadar güvenmiyor bile." Dedim. Alp dikkatle yüzüme baktı. Devam et der gibi. "Ben diyorum ki, gel burada da iş yapalım. Neva'yla ayrılmamış olursunuz." Dedim. Tek kaşını kaldırdı. Benden böyle bir şey beklemiyordu. "İstanbul ne olacak?" Dedi. "Onun çaresini buluruz. CEO alırsın bir tane, belli aralıklarla da İstanbul'a gider denetimini yaparsın. Ben öyle yapıyorum." Diyerek fikrimi söyledim.
Yazar'dan
Alihan'ın tutumu, Alp'in hoşuna gitse de hemen taviz veremezdi. Abiydi o. "Peki madem, düşüneyim." Dedi Alp ve ayağa kalktı. Birkaç adım attıktan sonra arkasını döndü. Alihan'a baktı. "Ha bu arada, düğüne kadar seni Gökçe'min yakınında fazla görmeyeyim. Allah korusun bi kaza kurşununa falan kurban gidersin Arslanoğlu." Dedi tehditkar şekilde. Alihan alayla güldü bu haline. Kalkıp şirkete gitti. Tüm gün proje çizimiyle uğraşırken aklında bir tek Neva vardı.
Bugün düğün için alışveriş yapılacaktı. Alihan kızlara kredi kartını vermiş, Neva'ya da kendilerine de ne isterlerse almalarını söylemişti.Kızların eline bu fırsat bir daha ne zaman geçerdi ki? Ne Gökhan ne de Alihan hiçbir şey esirgememişlerdi onlardan. Ama Alihan Arslanoğlu'nun limitsiz kredi kartı da başkaydı be!
Ceylin, kredi kartını havaya kaldırıp "Efendimisss" dedi abartıyla. Asiye bu haline güldü. Elif de gülerek, "hadi Neva'yı da evinden alalım da Alihan Arslanoğlu'nun ocağına incir ağacı dikelim biraz." Dedi. Ceren de Asiye'ye bakarak, "iki yengem de kainat güzeli maşallah. Biz şu koca götümüze ne bulacağız onu düşünelim." Ceylin Ceren'e dönüp "Olsun senin de götün güzel" diyip güldü. Elif "götü güzel olanın bahtı güzel olmazmış Ceylin'im" dedi. Hepsinin yaş farkları az olduğu için arkadaş gibi geçiniyorlardı. Fatma hanım merdivenlerden iniyorken otoriter ses tonuyla konuştu. "Kızlar terbiyenizi takının, düşün hadi önüme" dedi. Bu evde abilerinden ve annelerinden çekinirlerdi. Neva ve Selma Hanım'ı da alarak çarşıya çıktılar. Önce gelinlik seçeceklerdi. Neva'nın duru bir tarzı vardı. Sade, gösterişsiz bir gelinlik istiyordu. Otoriter ve kontrolcü bir kadın olan Fatma hanım ise oğlunun karısının, gösterişli olmasını, tüm Mardin'in, hanım ağalarından bahsetmelerini istiyor ve gelinliklere müdahale ediyordu.
En son Neva Gökçe'nin sinirleri tepesine çıkmıştı. "Fatma Hanım, siz evleniyorsunuz sanırım,benim yerime karar verdiğinize göre." Dedi. Selma hanım bir çimdik attı Gökçe'nin koluna. Umursamadı genç kadın. Ceylin ise gözlerinden kalpler çıkarak yengesine bakıyordu. Ceren "yengem 1 annem 0" dedi sessizce. Kıkırdadı kızlar.
Ama Fatma Hanım inada bindirmişti bir kere. Asiye evlenirken de gelinliğini Fatma Hanım seçmişti. Gökçe artık gelinlik denemekten yılıp, büyük bir tavırla Fatma Hanım'ın istediği gelinliği seçmişti. Bir de bu kadınla aynı evde mi yaşayacağım diye geçirdi içinden.
Kuyumcuya gittiklerinde tüm kuyumcuyu ayağa kaldırmışlardı sanki. Ayakkabı ve diğer ihtiyaçları da hallettiklerinde bir tek gecelik ve iç çamaşırları kalmıştı. Gökçe zorlukla mağazaya girdiğinde Fatma Hanım da onunla girmişti. Diğerleri daha fazla utandırmamak için dışarıda kalmışlardı. Gökçe sinirle güldü. "Ne o Fatma Hanım? Sizin de mi ihtiyacınız var?" Diye sordu. "Bana bak gelin hanım, terbiyeni takın. Ben kızlarıma benzemem." Dedi tehditvari şekilde. "Korkuttunuz beni Fatma Hanım." Dedi Gökçe alayla. Hiçbir şey almadan çıktı. Fatma hanım da arkasından çıktığında çaktırmadan kızı Ceylin'i kenara çekip, mağazadan bir şeyler almasını söyledi. Böylelikle alışveriş de bitmiş, evlerine geçmişlerdi. Fatma hanım gelinini düşünerek değil, oğlunu düşünerek hareket ediyordu. Çünkü gelinine kalsa oğlunu rezil edecekti. Neva'dan pek haz etmemişti.
Sevda o akşam Neva Gökçe'ye gelmiş, günü konuşuyorlardı. "Manyak kadın ya. Ne istiyorsa o oldu. Ben bu kadınla nasıl aynı evde yaşayacağım Sevda ya." Diye söyledi sinirle. "Aşkım sakin ol. Alihan seni ezdirmez. Hem sen de bir kere evleniyorsun söyleseydin ya Alihan'a. Gelinliğimi beğenmedim deseydin." "Allah aşkına ben annesini adama şikayet edecek kadar aciz miyim Sevda? Ne yapayım bir şekilde çıkarırım acısını."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıvılcım
RomanceAlihan Arslanoğlu...Tüm Mardin'in korktuğu,sert fakat bir o kadar da adaletli, hakkaniyetli genç bir adam. Neva Gökçe Demirhan...Yaşına göre mesleğinde oldukça başarılı, tuttuğunu koparan, dikbaşlı, idealist bir genç kadın. Her iki gencin de ortak n...