2 ay sonra
Yazar'dan
İstanbul'dan dönmelerinin üzerinden 2 ay geçmişti. Bu 2 ay içinde herkes Neva Gökçe'nin üzerine titremişti. Alp ise babasının ölümünden sonra Demirhan aşiretinin ağası olmuştu. Ama bunu sadece sembolik bir sıfat olarak görüyordu Alp. Anne ve babalarının ölümünden sonra Alp de Neva da normal yaşantılarına dönmüşlerdi. İstanbul'a döndüklerinin hemen ertesi günü Neva kendisini iyice işine vermişti. Alihan'la da araları güzeldi. Sanki anne ve babası gidince Alihan'a iyice sarılmıştı.
Asiye ve Gökhan hala taşınamamışlardı. Hep bir aksilik olmuştu. Gökhan Asiye'ye sürpriz yaptığı için oldukça zorlansa da sonunda değecekti.
Cuma günü son dosyasını da kapatan Neva, çantasını alıp, odasını kilitleyip üst kata Alihan'ın yanına çıktı. Kapıyı çalınca "Gir!" Sesini işitti ve içeri girdi. Alihan sandalyesinde geriye yaslanmış, gözlerini kapatmış oturuyordu. Gözlerini araladığında karısını gördü. Kollarını açtı gelmesi için. Neva ise vakit kaybetmeden dizine oturup kollarının arasına girmişti bile küçük kız çocuğu gibi. Başını da Alihan'ın boynuna gömmüştü. "Aşkım?" Diye mırıldandı Alihan'ın kokusunu ciğerlerine doldururken. Alihan da Neva'nın bel girintisini okşuyordu. "Güzelim?Çok mu yoruldun sen?" Diye sordu şefkatle. Neva olumlu anlamda başını salladı. "Böyle uyuyabilirim şuan." "Hmm.. Benim canıma minnet ama çok güzel bir kadınla akşam yemeğine çıkmam lazım." Neva Alihan'ın gömleğiyle oynarken "kimmiş o kadın?" Diye sordu cilveyle. Alihan ise burnunu Neva'nın saçlarına gömmüştü. "Benim bir tane dünyalar güzeli kadınım var. Neva'm var." Dedi boğuk sesiyle. Neva başını biraz kaldırıp Alihan'ın çenesine bir öpücük kondurdu. "Çok acıktım.." deyince bir kahkaha attı Alihan. "Hadi kalk güzelim gidelim" Neva ayaklandı. Alihan da sandalyesinden kalkıp ceketini ve arabasının anahtarını aldı. Çıkıp arabalarına bindiler. Bugün de Alihan Bey'in tercihi Porsche'ydi. Bir çiftlik evine gelmişlerdi. İlk evlendikleri zaman geldikleri ev değildi bu. Bahçesine doğru ilerlediğinde Neva'nın gördüğü manzarayla gözleri açılmıştı."Aşkım, çok güzel burası." Alihan bir şey söylemeden Neva'nın yanağına bir öpücük kondurdu. Elini tutup çadırın altına yönlendirdi Neva'yı. Hava serin olduğu için ısıtıcıya kadar düşünmüştü Alihan Neva üşümesin diye. Neva etrafına bakarken, tekrar Alihan'a dönmüştü ama göremedi Alihan'ı. Biraz aşağı baktığında, elinde kırmızı kadife bir kutu tutan, diz çökmüş Alihan'ı gördü. "Neva'm, aşkım, benim nadide çiçeğim, pek normal şartlarda evlenmemiştik, istediğin her şeyi yerine getiremedim. Benimle yeniden evlenir misin güzeller güzelim?" Neva'nın gözleri dolmuştu. "Evet aşkım." Dedi göz yaşları arasında. Alihan ayağa kalktığında ise, boynuna atladı. Alihan onu bir tur çevirdiğinde gözyaşlarının arasında kahkaha attı genç kadın. Neva'yı yere indirdiğinde Neva "On kere dünyaya gelsem, onunda da seninle evlenirim sevgilim." Bu sefer Neva'nın hedefi Alihan'ın dudakları olmuştu. Nefessiz kalana dek öptüler birbirlerini. En son ayrılıp alınlarını yasladıklarında, bir kıkırdama sesi duymuşlardı. Ayrıldılar hemen. "Ben sizin ağzınızın ayarını seveyim." Diye söylenen Alihan'la herkes ortaya çıkmıştı. Alp,Gökhan, Sevda, Asiye, Ceren, Ceylin, Elif hepsi buradalardı. "Siz de mi işin içindeydiniz?" Diye sordu Neva şaşkınlıkla. "E herhalde yengelerin gülü. Ama hiçbir şey çaktırmadık kabul et." Dedi Ceylin. "Valla anlamamıştım." Dedi Neva şaşkınlıkla. "Yeniden hayırlı olsun o zaman" diyerek Gökhan önce abisine, sonra da yengesine sarıldı. "Kız ben seni şimdi bir daha mı evlendireceğim?" Diye sordu Alp. "Ama bu sefer çok seviyorum." Dedi Neva Alihan'a bakıp gülümserken. "Şu gülümsemenle her şeyi yaptırırsın bana zaten. Gel buraya." Diyip kollarına aldı Neva'yı. Kızlarla da sarıldıktan sonra onlar için güzel bir yemek faslı başlamıştı. Neşeyle yemeklerini yedikten sonra ilk başta Gökhan ayaklanmıştı. "Abi, yengem, müsaadenizle benim de karıma bir sürprizim var, biraz erken ayrılmamız lazım." Diyerek elini tuttu ve çekiştirdi Asiye'yi. "Ay ne sürprizi çatlarım ama ben." Diye söyleniyordu Asiye Gökhan'ı arabaya doğru takip ederken. Alihan, Ceylin'in Alp'e olan bakışlarını fark etmiş olsa da, şimdilik bir şey belli etmeyecek, kardeşinin kendisine gelip anlatmasını bekleyecekti. Alp'ten zarar gelmeyeceğini biliyordu nasılsa, hem ondan da Ceylin'e karşı bir hamle görmemişti henüz. "Kızlar, itiraz istemiyorum. Bu gece bizde kalıyorsunuz. Odalarınız da hazır hem. Görmeye bile gelmediniz." Dedi Neva. "Sen yeter ki iste yengem." Dedi Elif sarılırken. "Ulan sürekli karıma sarılıp durmayın." Dedi Alihan triple. "Oy kıskandın mı sen abim. Ben sana sarılırım." Dedi Ceylin kollarını Alihan'a sararken. Alihan da bir koluyla Ceylin'i sarmıştı. "Sen sarıl da en çok Neva sarılsın." Dedi kaşlarını çatarken. Bu sefer tüm kızların hedefi Alihan olmuştu. Hepsi Alihan'ın üstüne üşüşürken Alihan bir kahkaha atmıştı. Ailesine çok düşkündü.
Eve döndüklerinde Ceren'in dikkatini yan villa çekmişti. "Aaa.. ışıklar açık. Demek ki ev sahibi gelmiş." "Ya evet. Tadilattaydı bir süre ev. Şimdi kalıcı olarak yerleşmişler." Dedi Neva. Her ne kadar Gökhanların evinin olduğunu bilse de, bugün taşınacaklarını bilmiyordu aslında ve o an çok büyülü olduğundan, Gökhan'ın sürprizinin ne olacağını da düşünememişti. Neva da siyah pijamalarını giyip yorganın altına girdi. Alihan da gelince göğsündeki yerine kuruldu yine. "Sevgilim?" Dedi Neva sorgulayıcı bir ses tonuyla. "Ben çok sevindim o ayrı da. Nereden aklına geldi yeniden düğün falan yapmak?" "Geçtiğimiz gün Ceylin'le sohbet ederken, gelinliğini seçerken bile annemin sana söz hakkı tanımadığını ağzından kaçırdı. Benim de aklımı kurcaladı bu durum. Şimdi, biz yeniden düğünümüzü yapacağız ve senin içinde ne kaldıysa o yapılacak. Kına gecesiyse kına gecesi, gelinliğin, saçın makyajın, düğün mekanımız sen ne dersen o olacak." "Sana ne söylesem, hangi sevgi sözcüğünü kullansam az kalır Alihan. Seninle her günüme şükürler olsun sevgilim." Alihan ise bir öpücük kondurdu dudaklarına. "Sen biliyor muydun Gökhan'ların bugün taşınacaklarını?" "Biliyordum. Ama ben sürprizimi daha önce hazırlamıştım. O normalde 2 gün sonra yapacaktı bunu. Benden rol çaldı eşek herif." Dedi gülerek. Neva da kıkırdadı. "Ne yapsın o da Asiye'yi mutlu etmeye çalışıyor." "Bana ne. Ben sadece kendi karımdan sorumluyum." Diyip Neva'nın burnuna bir öpücük kondurdu. Güldü Neva. "Seni çok seviyorum Alihan'ım." Dedi Neva içtenlikle. "Gel bir de bana sor. Yanıyorum sana." Diyerek dudaklarını bu sefer Neva'nın dudaklarına yöneltmişti. Her ikisi de çok aşıktı, her ikisi de tutkuluydu ve her ikisi de birbiri için tutuşuyordu.
Gökhan ise Asiye'yi yeni evlerine getirmişti. Asiye anlamsızca Gökhan'a bakarken, "Yeni evimize hoşgeldin sultanım." Demişti sadece. "Ama burası, Neva'ların yanı değil miydi?Hani satılmıştı burası?" "E satıldı yavrum. Bizim artık" dedi Gökhan karısının şaşkın hallerine sırıtırken. "Gökhan..." diyerek kollarını boynuna doladı. "O kadar sevindim ki. Çok güzel olmuş evimiz. Ne zaman burada yaşamaya başlayabiliriz?" "Şimdi güzelim. Artık şu andan itibaren bizim. Konağa gidip de eşyalarını falan alma. Annem senin başının etini yemesin şimdi. Alışverişte üstüne yok zaten." Dedi Gökhan alayla. Asiye gözlerini kıstı. "Sana cevap verirdim şimdi kocacım ama şuan dile benden ne dilersen." Dedi Asiye. Çok mutluydu. "Ne dilersem?" Dedi Gökhan tek kaşını kaldırarak. "Yani makul bişeyler olur tabi" dedi Asiye. Kendi kuyusunu kazmış gibi hissediyordu. "Ben diyorum ki..." dedi Gökhan Asiye'ye yaklaşırken. Aniden belinden kavrayıp kucağına aldı. "Şu yatağımız sağlam mıymış bir deneyelim." Asiye bir kahkaha attı. Kollarını Gökhan'ın boynuna doladı. "Deneyince ne olacak kocacığım?" "Vaktinde iade edersek paramızı da veriyorlarmış." Dedi Gökhan. Merdivenleri çıkıyordu bile. "Hıhı eminim iade edilecek paranın hesabını yapıyorsundur aşkım."dedi kıkırdayarak. Odanın önüne gelmişlerdi bile. "Devir tasarruf devri yavrum. Mesela su tasarrufu yapıp duşumuzu da birlikte almalıyız." Derken Asiye'yi yatağa yatırmış, yavaş yavaş üzerindekilerden de kurtulmaya başlamıştı bile.
Fatma Hanım ise boş konakta, tek başına avluda oturuyordu. Aylardır Alihan yoktu, Neva'ya erişemiyordu. Eli kolu bağlıydı. Gökhan ve Asiye de gelmemişlerdi gece. Kızları da yoktu. Herkes kaçmıştı ondan. Nankörler diye geçirdi içinden. Alihan'ın çocukluğu geldi aklına. Hep dik başlıydı. Haksızlık gördüğü zaman 5 yaşındayken bile susmuyordu. Babasına benziyordu her şeyiyle. İç geçirdi Fatma Hanım. Yavaş yavaş odasının merdivenlerini çıkmaya başladı. Odasına girdiğinde kilitledi kapıyı. Çocuklarından beklediği ilgiyi alamıyordu. Onları ben büyüttüm, ben yetiştirdim. Bir kadın geldi ve hepsini elimden aldı diyerek Neva'yı günah keçisi ilan etmişti bile. Çekmecesinden küçük bir ilaç kutusu çıkarttı. Bu şekilde yaşayamazdı o. İlgi çekmesi gerekiyordu. İlaç kutusunu elinde tutarak süzdü bir süre.Yeni bölüm geldiii :) Vote ve yorumlarınızı bekliyorumm :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıvılcım
RomanceAlihan Arslanoğlu...Tüm Mardin'in korktuğu,sert fakat bir o kadar da adaletli, hakkaniyetli genç bir adam. Neva Gökçe Demirhan...Yaşına göre mesleğinde oldukça başarılı, tuttuğunu koparan, dikbaşlı, idealist bir genç kadın. Her iki gencin de ortak n...