Gerçek

1.9K 63 0
                                    

Yazar'dan
Neva'nın eve dönmesinin üzerinden iki hafta geçmişti. Herkes, hiçbir şey olmamış gibi yaklaşmıştı Neva'ya. Ceylin ve Alp yemeğe çıkacaklardı bugün. Alp, Ceylin'e abileriyle konuştuğunu söylememişti. Alihan istememişti. Kardeşinin aşık olduğu için kendisinden ya da Gökhan'dan utanmasını istemiyordu. Ama tabi abiydi o. Biraz da kıskançtı. Arada Ceylin dışarı çıkacağı zaman bilmiyormuş gibi hesap sorup bazen zorlayabiliyordu kardeşini.
Cumartesi sabahı, keyifle kahvaltılarını yaparken boğazını temizledi Ceylin. "Abicim." "Efendim güzelim." "Biz bu akşam arkadaşlarımla bir yemek planlamıştık da. Gidebilir miyim?" Alihan tahmin etmişti kiminle olduğunu. "Nasıl bir arkadaş bunlar abicim?" "Abi bildiğin arkadaş işte." "Git, ama şoför götürecek, şoför getirecek." "Tamam abilerin bir tanesi." Neva da Ceylin'e göz kırpmıştı. Elif ise pislik yapmak istemiş, "Abi, Ceylin şu sıra pek bir dışarda sanki?" "Sanane Elif." Diye karşılık verdi Ceylin. "Elif, abicim şu sıra planları vardır Ceylin'in. Şoförle olduktan sonra Ceren ve sen de çıkabilirsiniz." "Valla de? Hayır yani geçen sene öyle geceleri iznimiz yoktu da ondan şaşırdım." "O geçen seneydi."
Neva kıkırdadı. "E madem biz de bugün Ceren'le gezelim biraz." "Gezin tabi." Alihan'ın canına minnet. Çünkü uzun zamandır karısıyla yalnız kalamıyordu. Bugünü karısını sevmeye ayırmaya karar verdi. Saat 16.00'ya kadar kızlar odalarından çıkmamış, duş alıp hazırlanmışlardı. Önce Ceylin, bir 10-15 dakika sonra da kızlar çıkmıştı. Alihan ise mutfakta kahve yapan karısını belinden sarmıştı bile. "Benim güzel karım kahve mi yapıyormuş?" "Evet" dedi Neva gülümseyip Alihan'ın dudaklarına bir öpücük kondurdu. "Beni bu kadar küçük bir öpücükle kandıramazsınız Neva Hanım." "Hmm devamı gelir Alihan bey." "Sabırsızlıkla bekliyorum." Derken boynuna bir öpücük kondurdu. O sırada kahve makinesinin kahvenin hazır olduğuna dair sesini duydular. Kahveleri fincanlara koyup salona götürdü Neva. Dışarıda kar yağıyordu. Sevdiği adamın kollarında kahvesini içerken dışarıyı seyrediyordu. Kocasının ara ara saçlarına kondurduğu öpücüklerle mest oluyordu Neva. Alihan kahvesini bitirdiğinde Neva'nın kulağına eğildi. "Seni çok özledim Neva'm." "Ben de seni çok özledim aşkım." Diyerek Alihan'a döndü. Alihan çoktan Neva'yı kucağına çekmiş, tişörtünün eteklerinden tutup tişörtünü çıkarmıştı bile.
Alp ise karşısındaki genç kadına hayranlıkla bakıyordu. "Ne kadar da güzelsin Ceylin'im." Ceylin'in tuttuğu eline bir öpücük kondurdu.Ceylin başını eğdi utangaçlıkla. "Teşekkür ederim." "Utanma güzelim benden. O güzel gözlerini sakınma benden." Gözlerini yeniden Alp'in gözlerine dikti Ceylin.
Alp bir eliyle cebini yokladı. "Ben süslü laflar edemiyorum Ceylin'im. Ama şunu biliyorum ki, ben artık sensiz uyanmak, sensiz uyumak istemiyorum." Elindeki kutunun kapağını açtı. Yüzüğü çıkarıp Ceylin'in görüş alanına soktu. Bir eliyle de Ceylin'in elini tutup, baş parmağıyla okşuyordu. "Benimle evlenir misin güzel gözlüm?" Ceylin bunu beklemiyordu. Daha ilişkileri başlayalı 3 hafta olmuştu. "Alp, ben seni çok seviyorum. Çok aşığım ama abimler bile daha bilmiyor bir ilişkimiz olduğunu. Hem sence de fazla hızlı gitmiyor muyuz?" "Ceylin'im. Mesele abinlerse, ben daha ilişkimizin başladığının ertesi günü konuştum onlarla." Ceylin şaşkınca bakıyordu. "Kardeşim dediğim insanlardan saklayamazdım güzelim. Adamlığıma yakışmazdı." "E peki abimler biliyor ve bir şey demiyorlar?" "Sana da söylememi istemediler. Utanmanı istemediklerini söylediler. Ben de saygı duydum." "Seni dövmediler yani? Hani bir yerinde de bir şey görünmüyor ama" Alp bir kahkaha attı. "Yok güzelim dövmediler. Hatta beklediğimden iyi karşıladılar. Abinlerden yana endişen olmasın. Ha beni süründürecekler o ayrı. Neva'yla evlenirlerken biraz çektirmiştim Alihan'a." Diyerek sırıttı. "Aşkım sen sırıtıyorsun da. Abimde deve kini vardır." "Valla seninle olduktan sonra ne kini olduğu önemli değil. Sen yanımda ol, gerisini hallederim." Ceylin gülümsedi. "Kabul ediyorum." Alp gülümsedi. Yüzüğü sevgilisinin parmağına taktı. Bir öpücük kondurdu. "Çok güzel." Dedi Ceylin yüzüğe bakarak. "Evet çok güzelmiş. Ama senin parmağına takana kadar fark etmemiştim. Sahibinin elinde güzelse demek ki." "Çok seviyorum seni Alp." "Ben de seni çok seviyorum güzel gözlüm. İnan senden hiç ayrılmak istemiyorum ama akşam akşam abini de huylandırmak istemiyorum. Tatlını yediysen kalkalım mı?" Ceylin onaylar anlamda başını salladı. Alp hesabı isteyip kalktı. "Gel bırakayım seni eve?" "Yok aşkım, Alihan beyin talimatı. Şoförle gidip şoförle gelecekmişim." "Ulan Alihan... yemin ederim pisliğine yapıyor. Biliyor benimle olduğunu yani." "Yapacak bir şey yok aşkım." Diyip Alp'in yanağına bir öpücük kondurdu.
Arabaya binip Alp'e el sallayınca Alp de arkasından gülümseyerek el salladı sevdiği kadına. Ceylin eve geldiğinde kızlar odalarına gitmiş, Alihan ve Neva salonda sohbet ediyorlardı. Ceylin parmağındaki yüzüğü çantasına koydu önce. "Ben geldim." Diye seslendi Ceylin. "Hoşgeldin canım." "Hoşgeldin Ceylin'im." "Hoşbulduk. Sizinle bir şey konuşabilir miyim?" "Gel otur abim. Bir şey mi oldu?" Oturdu Ceylin. Allahtan yengesi vardı şuan da abisi büyük bir tepki verdiğinde sakinleştirirdi onu. Sonuçta Alp ilişkilerinden haberdar olduğunu söylemişti ama evlenme teklifi konusunda bir şey dememişti, üstelik abisi bilmiyor diye her Alp'le buluştuğunda yalan söylemişti.
"Şey.. abi nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum." "Abicim niye çekiniyorsun? Söylesene meraklandırma beni." "Of abi utanıyorum." "Ceylin'im hep demiyor muyum size benden utanmayın, bir şey olduğunda ilk bana gelin. Ben sizin abinizim size sırtımı dönmem demiyor muyum?" "Diyorsun da abi işte. Of.. ben sana şu zamana kadar yalan söyledim. Biz şey.. biz Alp'le birlikteyiz. Ben sana her buluştuğumuzda yalan söyledim. Özür dilerim." Gözleri dolu dolu oldu Ceylin'in. En son isteyeceği şey, onlardan hiçbir şey esirgemeyen, her zaman sevgisiyle, ilgisiyle, maddi ve manevi olarak bir baba gibi yanlarında olan abisini üzmek, güvenini kırmaktı. Alihan yanına oturdu. Kollarını sardı kardeşine. Neva ise onları seyrediyordu. "Biliyordum ki güzelim. Hem ben sana hak veriyorum. Şu zamana kadar benden bu konularda çekinmenize sebep olan kişi de ben oldum istemeden." Ceylin şaşırmıştı. "Bana kırılacaksın diye o kadar korktum ki abi." "Niye kırılayım sana Ceylin'im. Alp o kadar dürüst adam ki. Gelip benimle ve Gökhan'la konuşmasaydı, şu hareketlerinden şüphelenip güvenliğin konusunda endişe ederdim orası ayrı. Ama Alp içimi rahatlattı. Senin de için rahat olsun." Neva da kocasına şaşırmıştı. "Abi bir şey daha var." "Neymiş güzelim?" "Bana bugün evlenme teklif etti." Alihan derin bir nefes aldı. Alp'in evlenme niyetinde olduğunu biliyordu zaten ama her şeyden sakındığı kardeşinin evlenmek için somut adımlar atması onun biraz canını sıkmıştı. Evleneceği adamla ilgili hiçbir derdi yoktu Alihan'ın. Derdi, yanından ayırmadığı kız kardeşinin ondan ayrılacak olmasıydı. Ama artık o da 25'inde genç bir kadındı. Hayatını kurmak, şekillendirmek onun en doğal hakkı diye düşündü. "Hayırlısı olsun abim." "Abi ciddi misin? İzin veriyor musun?" "Güzelim benim, izinlik yaşı çoktan geçtin artık. Okulunu bitirdin. Elinde mesleğin var. Çalışıyorsun. Tek başına ayakları üzerinde durabilen bir kadınsın artık. Sen istiyorsan ben her zaman arkandayım abim." Ceylin dolu dolu gözleriyle sımsıkı sarıldı abisine. Neva'nın da gözleri dolmuştu. "Teşekkür ederim abi." O da sımsıkı sardı kardeşini. "Yalnız, o kadar kolay olmayacak. İnim inim inleteceğim Alp'i. Bana az yapmadı." Dedi sırıtarak. Neva ve Ceylin de gülmüşlerdi. "Yalnız o Elif ya da Ceren 25'lerinden önce abi biz evleneceğiz diye gelmesinler valla o zaman izin vermem." Ceylin kıkırdadı. "Öyle bir niyetleri olursa iletirim abicim hiç merak etme sen." "Hadi geç oldu güzelim. Sen odana çık dinlen. Biz de yatarız birazdan. O çantana sakladığın yüzüğü de tak." "Abi sen onu nereden biliyorsun ya?" "Ceylin hala şaşırıyor musun yengem? Bak ben artık şaşırmayı bıraktım Alihan'a saldım yani." Ceylin güldü. "İyi geceler." Dedi mutlu şekilde. "İyi geceler." Dediler Neva ve Alihan'da. Ceylin odasına çıktığında Neva Alihan'a sokuldu iyice. "Seninle gurur duyuyorum kocacığım." "Nedenmiş o?" Dedi Neva'nın çenesine bir öpücük kondururken. "Bu kadar güzel bir yaklaşım beklememiştim senden de. Zira giydiğim eteğin boyu bile problem oluyor." Diyerek gözlerini devirdi Neva. "Hala o mesele. Yavrum sen benim karımsın. Ve özel olarak benim görmek istediğim yerleri başkalarının da görmesini istemiyorum ne var bunda? Hem bu evlilik mevzusuna da gelirsek. Alp'e sonsuz güveniyorum. Onun yerine tanımadığım başkasını getirseydi karşıma, yokuşa sürebilirdim bilmiyorum ama tanıdıktan, araştırdıktan sonra güvenilir olduğuna karar verirsem kardeşimin mutluluğu için ona da onay verirdim. Hem benim için önemli olan onların eğitimlerini tamamlamaları, bir süre çalışıp mesleki tecrübelerini edinmeleri. Kendi ayakları üstünde durabilmeleri. Sonra benim karşıma getirecekleri adama da güvenirsem, niye onları mutsuz edeyim?" "Sen mükemmel birisin sevgilim." Neva'nın gerdanına bir öpücük kondurdu.
Odalarına çıktılar. Neva siyah geceliğini giyerken, Alihan çoktan soyunup boxerıyla yatağa uzanmıştı bile. Telefonunu alıp Alp'e mesaj attı.
Damat yarın kahvaltıya gel de gül yüzünü görelim.
Cevap beklemeden kapattı telefonunu. O sırıtırken karısı da yanına uzanmıştı. "Neye gülüyorsun aşkım?" "Alp'i kahvaltıya çağırdım da. Ona gülüyorum." "Ya çok da hırpalama ama abimi." "Valla aşkım, benim kardeşimi istiyorsa kendini bana kanıtlayacak." "Çok kötüsün." "Ya sen onun bana yaptıklarını çabuk unuttun galiba yavrum? Neva uyuz oldu karantinaya aldık dedi diye 10 gün yüzünü göremedim. Sen tabi nefretinden benim sana olan aşkımı görmedin güzelim ama delirdim senin için." "Hmm.. çok mu delirdin sen?" Dedi cilveyle. "Kaşınma, kaşırım." Dedi Alihan sırıtarak. "Kaşısana." Deyip göz kırptığında Alihan'ın devreleri yanmıştı bile.
Sabah Neva ilk iş duşa girmiş, sonra kahvaltıyı hazırlamak için aşağı inmişti. Kızlar da çok geçmeden yengelerine yardım etmek için aşağı inmişlerdi. Ceylin gece anlatmıştı kardeşlerine olanı biteni. Hepsi şok olmuştu. "Pşt, Ceylin. Bugün seninki kahvaltıya geliyor." "Ne! Ay yenge bu şimdi mi söylenir?" "Kuzum ne yapacaksın sabah kahvaltısına sahne kıyafetinle mi katılacaksın? Gayet güzelsin işte. Hem Alp öyle çok makyaj falan sevmez." Dedi Neva. "Cidden mi? Ay tamam o zaman yenge güveniyorum sana." Neva göz kırpıp poğaçaları fırına attı. Bu sırada Asiye'yle Gökhan'ı da kahvaltıya çağırmış olsa da, kahvaltıyı hazırladığını, sonra kahve içmeye geleceklerini söylemişti Asiye. Poğaçalar 20 dakikada pişince, hemen bir kaba koyup Asiye'ye biraz poğaça götürdü. Hamileydi sonuçta eltisi. Eltiden çok kardeş olmuşlardı birbirlerine aslında. "Sen beni mi düşündün?" Dedi Asiye gözleri dolu dolu. "Ama ağla diye yapmadım ki kuzum. Hadi soğutmadan yiyin afiyet olsun." Diyerek sarıldı Asiye'ye. Asiye ise, önemsenmenin, sevilmenin mutluluğundaydı hala. Neva hemen eve döndü. Kızlar eksiklikleri tamamlamış, Alihan inmişti bile aşağı. Çok geçmeden Alp geldi. "Hoşgeldin." Dedi Ceylin mutlulukla. "Hoşbuldum." Diyip göz kırptı. "O gözün kaşın düzgün dursun." Dedi Alihan. Herkes sofraya oturduğunda kahvaltılarını etmeye başlamışlardı.
"Ee damat bey, düğün ne zaman?" Kızlar kıkırdadı. Ceylin hariç. "Güzel gözlüm ne zaman isterse o zaman." Ceylin utanarak başını eğmişti. Alihan o an uzatmak istemedi. "Utanma abim. Ne zaman istiyorsun söyle hadi." "Abi sen ne zaman istersen." Kimseden çekinmeyen kız, bu konularda abisinden deli gibi çekiniyordu. "Alihan 2 ay sonrası uygun mu? Haftaya da istemeye gelirim." "Yavaş lan ne acelen var." "Bir an önce sevdiğim kadına kavuşmak istiyorum yahu. Siz de Neva'yla ışık hızıyla evlenmediniz mi lan?" Dedi Alp artık kendini tutamayarak. "Yerinde olsam benimle iyi geçinirdim Alp." Diyerek sırıttı. Alp omuzlarını silkti. "Abi, uygunsa eğer senin için gelebilir haftaya." Dedi Ceylin. Kardeşi isteyince akan sular durdu Alihan'a. "Bir düşüneyim abim. Malum bu at ağızlı benimle böyle tersleşmeye devam ederse daha farklı şeyler de düşüneceğim." Dedi Ceylin'e göz kırparak. Daha Neva'yla evlenmeden önce Alp'in onun için söylediği "at ağızlı" lafını ona satmıştı. Alp gözlerini devirdi. "Düşün Alihan..Düşün aslanım." Dedi Alp mırıldanarak.
Kahve içmek için salona geldiklerinde Asiye ve Gökhan'da katılmıştı onlara. Kızlar kahve yapıyorlardı mutfakta. "Ya yenge, Alp'i Gökhan abim ve Alihan abimle baş başa bırakmak ne kadar mantıklı?" Dedi endişeyle Ceylin. "Aman Alp'e bir şey olmaz merak etme." "Sen öyle diyorsan.." "Asiye, senin hamilelik nasıl gidiyor canım?" "Ay iyi gidiyor şükür de. Hem bulantım var hem de deli gibi yemek istiyorum. Senin getirdiğin poğaçalardan Gökhan yazık bir tane yiyebildi sadece. Kalanını ben mideye indirdim." "Ay afiyet olsun. Daha istersen burada var bak tepside." "Ay yok yemeyeceğim. Böyle giderse 6 aylık olamadan 20 kilo almış olacağım." Güldü kızlar. "Halasının birtanesi." Diyerek Asiye'nin karnını sevdi Elif. Asiye de kıkırdadı. Kahveleri yapıp içeri geçtiler. Ceylin Alp'e kahvesini verirken, Alp Ceylin'in elini tutup "Ellerine sağlık dedi." "Hop hop bırak o eli." Dedi Alihan. Ceylin elini çekmek zorunda kalırken Gökhan sırıtıyordu. Neva da Alihan'a kahvesini verip yanına oturduğunda, Alihan Alp'e bakarak karısının elini alıp uzun bir öpücük kondurdu. Sonra gözlerini karısına çevirip, "ellerine sağlık güzel karım." Dedi Alp'e nispet yapmak ister gibi. Alp kafasını çevirip "Hasbinallah.. çattık" diye mırıldandı. Kahvesini içtikten sonra Alp izin istedi. "Git bakalım damat bey. Haftaya cumartesi al çiçeğini çikolatanı gel." Dedi Alihan alayla. Alp yüzünde bir zafer sırıtışıyla vedalaşıp çıktı evden. "Abi ciddiydin değil mi?" Diyerek baktı kocaman gözleriyle abisine. Alihan kafasını salladı. "Sence sana kıyabilir miyim abim?" Sarıldılar birbirlerine. Sonra da gitti Gökhan abisine sarıldı. "Hep çok mutlu ol güzelim benim." Dedi Gökhan sarılırken. Gökhan ve Alihan'ın içi biraz buruk olsa da Arslanoğlu ailesinin geneli çok mutluydu. Çok yakında bir düğünleri daha olacaktı.

Yeni bölüm geldiii :) yorumlarınızı bekliyorum ❤️

KıvılcımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin