İlan

2K 63 1
                                    

Yazar'dan
Alp sıkıntıyla nefesini verdi. Ceylin'i ilk gördüğü andan beri aklından çıkaramıyordu. Ama Ceylin'in düşüncelerini dahi bilmemek onu çok geriyordu. Bunu denemeden bilemezsin diye düşündü. Telefonunu eline aldı. Mesajlarına girip Ceylin'i buldu.
Ceylin selam, yarın müsaitsen görüşebilir miyiz? Yazdı. Çok geçmeden mesaj gelmişti bile.
Olur. Öğlen 12.00 diyelim mi?
Tamamdır. Yarın görüşürüz.
Tüm gece yatağında dönüp durdular ikisi de. Ceylin, onunla ne konuşacağını deli gibi merak ediyordu. Alp ise Ceylin'in tepkisini.
Sabah olduğunda Neva yine erkenden uyanmıştı. Bugün Pazar olduğundan Nazan Hanım yoktu. Kahvaltı hazırlamak Neva'ya kalmıştı. Ama Alihan onu öyle bir sarmıştı ki, çıkamıyordu kollarından. "Aşkım, kalkmam lazım." Daha sıkı sardı Neva'yı. "Alihan, aşkım bırak beni bak kahvaltı hazırlayacağım daha." Homurdandı. "Birlikte hazırlarız sonra yat yavrum." "Aşkım kızlar uyanır birazdan bana müsaade et sen uyu sonra." "Bir gün de kızlar kendileri hazırlasın banane ya. Karımın kokusuyla uyumak istiyorum." "Alihan, ya bırak beni" oflayıp kollarını gevşettiği an yataktan çıkmak için hamle yapmıştı ki çıplak olduğu aklına geldi. Hala ufak da olsa bir utangaçlığı vardı. Yatağın ucunda Alihan'ın tişörtünü bulup geçirdi üstüne. Kim bilir kendi kıyafetleri odanın hangi köşesindeydi.
Neva Gökçe'den
Hızlıca duşa girip üstümü değiştirdim. Bir eşofman takımı giydim. Bugün evden çıkmak istemiyordum. Aşağı indiğimde kızlar kahvaltı hazırlamaya başlamışlardı bile. Saate baktım. 10.00'a geliyordu. "Günaydıııınn." Diyerek girdim mutfağa. "Günaydın yengem." Dediler Ceren ve Elif. Ceylin ise biraz durgundu, günaydın dedi kısaca. "Ceylin'im, hasta mısın kuşum?" "Yok yenge ya uyuyamadım gece." "Bugün uyursun canım." "Ya kahvaltıdan sonra da çıkacağım bir işim var. Sonra geldiğimde belki." "Ne işiymiş kız bu?" Diye sordu Elif. "Ebenin işi Elif. Sanane ya her konuda hesap mı vereceğim sana?" "Aman agresif şey. Bir şey demedim. Ama abim de eğer nereye gittiğini sorarsa ona da aynen böyle de olur mu?" "Eğer kısa bir işse abini ben idare edebilirim." Dedim domatesleri keserken. "Yenge valla çok iyi olur. 1 saat çıkıp geleceğim sadece." "Tamam canım. Ama biraz keyfin yerine gelsin abinin dikkatini daha çok çekme böyle." "Haklısın yenge." Hazırladıklarımızı masaya dizerken belimde hissettiğim ellerle irkildim. "Allah seni ne yapmasın Alihan. Ödüm koptu." "Alış artık bunlara güzelim. Benden başka kim sana böyle sarılabilir ki?" Dedi kaşlarını çatarak. Kollarının arasında ona doğru döndüm kızların ortada olmamasını fırsat bilerek. "Kıskançlık damarın tutmasın hemen aşkım." Dedim yanağına öpücük kondururken. Boynuma kondurduğu bir öpücükle yanıt verirken tam zamanı Neva dedim. "Alihan, sevgilim, Ceylin'in kahvaltıdan sonra bir işi varmış. Kızsal bir şey. Senden izin alınca sorgulama olur mu utanmasın kız." "Sen öyle diyorsan." "Aferin aşkıma." Diyip bir de dudağına bir öpücük kondurdum. "Beni parmağınızda oynatıyorsunuz Neva Hanım." "Şikayetçi misiniz Alihan Bey?" Dedim kıkırdayarak. Güldü. "Asla." Kollarından çıkıp mutfağa seslendim kızların da gelmeleri için. Çayları doldurup gelmişlerdi. "Şey abi, benim bugün biraz işim var da, kahvaltıdan sonra çıkacağım. Fazla uzun sürmez." Dedi Ceylin. "Tamam abim." Kahvaltımızı ettikten sonra Ceylin hazırlanmak için odasına çıkmıştı. Biraz bekleyip ben de çıktım odasına. Elif ve Ceren mutfağı toparlamaya başlamışlardı. Alihan da çalışma odasına geçmişti. "Ceylin gelebilir miyim?" "Gel yenge." "Ceylin'im, belki söylemek istemiyorsun ama nereye gittiğini ben bari bilsem? Abine de yalan söyledim." İçli bir nefes verdi. "Abin Alp, dün bana mesaj atmış. Buluşmak istediğini söyledi. Onunla buluşacağım ama gerçekten uzun sürmez." "Tamam canım, sorun yok." "Yenge sen Alp'in benimle ne konuşacağını biliyor musun?" "Bilmiyorum." "Yenge ben Alp'ten hoşlanıyorum galiba." Diye bir nefeste söyledi Ceylin. Tahmin etmiştim zaten. Öyle bakmışım ki Ceylin şaşırdı. "Sen nereden anladın?" "Düğünde pek bir süze süze bakıyordun da oradan anladım." Dedim gülerek. Utanıp yüzünü saklamaya çalıştığında kızdım kendime. "Utanma kuşum. Neden sevdiğin için utanıyorsun ki?" "Ne bileyim yenge. Abin sonuçta senin." "Eee benim abim? Senin akraban falan değil ki? Hadi kuzenine falan aşık olursun utanmanı anlarım. Hem ben Alp'i biraz tanıyorsam, o da sana ilgi duyuyor." "Nasıl yani? Ciddi misin?" "Ciddiyim. Bugün belki de onu söyler. Bilmiyorum ama seni sevdiğine eminim." "Yenge oldu da senin dediğin gibi oldu. Ben abimlere ne diyeceğim? Saklasam nereye kadar?" "Sakın saklama bir şeyleri. Eğer gizli gizli ilişkinizi yürütürseniz o zaman kızarlar işte." "Neyse dur bakalım daha ortada ilişki de yok da neyse. Çıkayım ben." "Tamam kuzum." Diyip öpücük kondurdum yanağına. Mutfağa inip dört kahve yaptım. İkisini Elif ve Ceren'e götürdüm salona. Diğer ikisini de Alihan ve benim için yapmıştım. Bizim kahvelerimizi de çalışma odasına çıkardım. "Oh be. Nasıl canım çekmişti bir bilsen." "E söyleseydin ya sevgilim. Daha erken yapardım." "Olsun. Gel yanıma." Yaklaştığım an kucağına çekip oturtmuştu bile. Kıkırdayıp bir öpücük bıraktım dudaklarına. "Sen çalışmıyor muydun?" "Sen gelince tüm dikkatim sana kaydı. Ne yapayım?" "Gideyim o zaman ben, sen rahat rahat çalış." "Reddediyorum. Burada ol. Hep yanımda ol." "Memnuniyetle kocacığım."
Yazar'dan
Ceylin ve Alp karşı karşıya oturmuş, iki kahve söylemişlerdi kendilerine. "Ceylin, fazla vaktini almak istemiyorum. Direk konuya gireceğim." Diyerek suskunluğu bozdu Alp. "Dinliyorum" dedi Ceylin çekingenlikle. "Ceylin ben seni gördüğümden beri unutamıyorum. Ben... ben sana aşık oldum." Neva Ceylin'e bu durumu çıtlatmış olsa da Ceylin, sevgisinin tek taraflı olmadığını Alp'ten duyunca değişik hissetmişti. İçi kıpır kıpır olsa da bunu Alp'e hemen belli etmek istemedi. "Bir şey demeyecek misin?" Diye sordu Alp olumsuz bir cevap duyacağından korku duyarak. "Böyle durumlarda ne denir bilmiyorum ki Alp." Dedi Ceylin. "Ben de sanırım seni seviyorum." Diyerek devam etti. Alp şaşırmıştı. "Şükürler olsun." Diye mırıldandı Alp, gülümseyerek Ceylin'in gözlerinin içine bakıyordu. "Biz şimdi sevgili miyiz?" Diye teyit etmek istedi. Çocuk gibiydi şuan. Alp'in geçmişte çok fazla ilişkisi olmuş olsa da, Ceylin'in yanında küçük, acemi bir çocuk gibiydi. "Sanırım evet." Diyerek gülümsedi Ceylin. Lisedeyken yalnızca bir kez erkek arkadaşı olmuş, onun dışında yalnızdı. Biraz öncesine kadar...
"Benim kalkmam lazım." Dedi Ceylin. "Biraz daha kalamaz mısın?" "Abim buraya geldiğimi bilmiyor. Neva yengem idare ediyor abimi. 1 saat diye çıktım." "Kardeşime bak sen." Diye sırıttı Alp. "Yengeme daha çok işim düşecek anlaşılan." Diyerek gülümsedi Ceylin. Hemen abilerine söyleyemezdi. "Hallederiz." Dedi Alp. Ceylin yakalanırken o da hesabı ödeyip kalktı. Keyifle arabasına bindi. İkisi de yüzlerindeki o sırıtışı işlemiyorlardı. Alp evine geldiğinde bir kahve yaptı kendine. Bugünkü yaşadıklarını sindirmeye çalışıyordu.
Ceylin ise eve geldiğinde Neva onu odasına kadar takip etti. "Ay Ceylin çatlayacağım ama ben. Ne dedi, ne konuştunuz anlatsana." "Yenge bak bu da aramızda ama." "Ay tamam kuzum aramızda söyle hadi." "Biz Alp'le sevgiliyiz." "Ay biliyordum." Diyip sarıldı Neva Ceylin'e.
"Yenge abimleri nasıl idare edeceğiz?" "Çözülür canım bir şekilde. Ama fazla da abinlerden saklama derim ben." "Bakacağım artık duruma. Ama bir süre bilmeseler daha iyi. Biz de Alp'le nasıl bir yolumuzun olacağını belirleyelim." "Sen bilirsin canımın içi. Ben karışmıyorum. Yalnız son son abin Ceylin'i bir arayayım diyecek oldu. Zor dikkatini dağıttım. Bir görün ona da eve geldiğini bilsin." "Tamam yenge bir üstümü değiştireyim giderim yanına." Neva odadan çıkarken aklına gelenle kahkaha attı. "Artık ben de senin görümcenim Ceylin."
Neva ve Alihan film izlerken Ceylin yanlarına gitmişti. Alihan'la sarmaş dolaş film izliyorlarken Neva, Ceylin'in geldiğini görünce ayrıldı hemen Alihan'dan. "Hoşgeldin abim. Görmedim geldiğini?" "Biraz önce geldim abi." "İyisin değil mi?" "İyiyim iyiyim. Ben de size katılabilir miyim?" "Ay gel tabi ki kuşum." Neva bunu söylediğinde Alihan kaşlarını çatarak kardeşi ve karısına baktı. Karısıyla baş başa vakit geçiremiyordu resmen. Homurdanarak oturur vaziyete geçti. Filmlerini bitirdiklerinde akşam olmuştu. Kızlar mutfağa geçip akşam yemeğini hazırlarken, Alihan da maillerine bakıyordu. Bir süre sonra Neva, kocasının yapılı bedenine kollarını sardığında dikkatini Neva'ya verdi Alihan. "Aşkım yemek hazır." "Geliyorum güzelim siz geçin." Neva bir şey demeden Alihan'ın yanağına bir öpücük kondurdu. Onlar yemeğe oturana kadar Alihan gelmişti bile. Sofrada yerinde rahatsızca kıpırdanan Elif'i görünce endişelendi. "Elif, abim, iyi misin? Bir yerin mi ağrıyor?" "Yok abi iyiyim de. Sana söylemem gereken bir şey var. Ama kızmandan korkuyorum." "Ha yani kızacağım bir şey yaptın?" "Yok yani tam olarak öyle değil de." "Elif lafı geveleme de anlat. Ben öğrenirsem daha kötü olur." "Ya şey ben kredi kartı limitimi biraz fazla doldurdum. Şimdi de bir şey harcayamıyorum." "Bu muydu? Yarın talimat veririm, öderler. Açılır limitin. Ben de bir şey oldu zannettim." Elif içlerinde nispeten daha tutumluydu. İlk defa böyle bir aşım yapmıştı. "Sadece meraktan soruyorum abim. Sen yanındaki ve karşındaki iki bücür gibi harcamazdın. Neye harcadın?" Elif sıkıntıyla nefes verdi. "Abi bizim şirketin karşısındaki büfede çalışan bir abla vardı. Kızı ileri derecede zatürreymiş. Hastaneye götürecek paraları yok. Cuma günü ben götürmüştüm. Hastane masraflarını da ödeyince limitim doldu." Alihan kardeşiyle gurur duydu bir kez daha. "Bana söyleseydin ben hallederdim ya güzelim. Bir dahakine ilk bana gel tamam mı?" "Teşekkür ederim abi." Neva ise kocasının kardeşleriyle baba gibi ilgilenmesine bayılıyordu. Kim bilir kendi çocuğu olsa nasıl ilgilenir diye düşünmeden edemedi.
Odalarına çıktıklarında Neva geceliğini giyip yine kocasının göğsüne uzandı. Alihan'ın elleri, Neva'nın vücudunu talan etmişti bile. Bu dokunuşlar her ne kadar Neva'nın hoşuna da gitse, olmazdı. "5 gün kapalıyız sevgilim." Dedi Neva. Alihan anlamaz gözlerle baktı Neva'ya. "Regl oldum sevgilim." "Hay anasını satayım ya." Diye sızlandı Alihan. "Bu bana yapılır mı güzelim?" "Ay aşkım ben ne yapayım ya sanki benim kontrolümde." "Yanıyorum sana." "Al benden de o kadar sevgilim ama 5 güncük sabrediver. Sen ki kaç ay bekledin beni. 5 gün mü bekleyemeyeceksin?" "Yavrum bana gaz verme işe yaramıyor çünkü. Şuan sadece içine girmek istiyorum." "Ya sen iyice edepsizleştin sus be adam. Hadi yat uyu." "Sen yanımdayken bir şey yapmadan uyumak çok kolaydı zaten." Diye söylendi. Cevap vermedi Neva. Gözlerini kapattı. Kısa bir süre sonra uykuya dalmıştı. Alihan ise daha fazla duramamış, duşa girmişti. Soğuk bir duş ancak rahatlatırdı onu.
Sabah olduğunda Neva da Alihan da hazırlanıp çıktılar el ele odalarından. Neva İspanyol paça bir pantolon ve kısa bir kazak giymişti. Altına da topuklu botlarını giymiş, saçlarını düzleştirip at kuyruğu yapmıştı.Nazan Hanım yine sofrayı donatmıştı. "Yengem yine taş gibi taş." Dedi Ceren. "Karıma laf atma bücür" diye takıldı Alihan ona. Ceren gülmüştü sadece. "Bakma sen abine, siz daha güzelsiniz fıstığım." Dedi Neva. Şirkete gittiler. Ecrin ilk iş Neva'nın kahvesini getirmişti. Hukuk departmanında toplantıları vardı bugün. Oldukça yoğun geçecekti.
Alp ise şirkete geçer geçmez, Gökhan'a mesaj atmış, Alihan'ın odasına gelmişti. Kendisi de çok geçmeden Alihan'ın odasına çıktı. "Müsait misin Alihan?" "Gel Alp. Gökhan da geldi. Bir şey mi var?" Oturdu Alp sakince. Derin bir nefes aldı. Bu odadan sağ çıkamamak da var diye düşündü. "Ben kardeşim dediğim adamlardan bunu saklayamam. Ben Ceylin'i seviyorum." Dedi birden bire. Çok yanlış bir şekilde söylediğini düşünüyordu çünkü karşısındaki iki adam da çatık kaşlarla bakıyorlardı Alp'e. "Lan!" Dedi Alihan. "Sen benim kardeşime göz mü diktin!" "Alihan bak-" "Başlatma lan Alihan'ından." "Alp sana güvenmiştik oğlum biz. Kardeşimize mi göz dikecektin?" Dedi Gökhan. "Bakın benim niyetim ciddi olmasa, gelip sizin karşınıza dikilir miydim? Gizli saklı iş yapmak istemiyorum. Sizin yüzünüze bakıp da gizlice kardeşinizle birlikte olmak yakışmaz benim adamlığıma." Diye açıkladı Alp kendini. Alihan daha fazla kendini tutamayıp kahkaha patlattı. Alihan'ın kahkahasını duyan Gökhan da kendi kahkahasını koyvermişti.
"Noluyor lan?" Diyerek anlamsızca baktı Alp. "Oğlum sence biz enayi miyiz?Her şeyi biliyoruz." Dedi Alihan. "İyi de ben Ceylin'e bile onu sevdiğimi dün söyledim." "Siz dün buluştunuz mu?" Diye sordu Alihan. Dün buluştuklarını bilmiyordu. Karısı o sırada aklını başından alıyordu çünkü. "Evet, dün buluştuk. Ona onu sevdiğimi söyledim." "Ceylin'im ne dedi?" Diye sordu Gökhan. "O da beni sevdiğini söyledi." Alihan başını salladı. "Alihan benim niyetim Ceylin istiyorsa evlenmek." "O o kadar kolay değil aslanım. Yavaş gel." Dedi Alihan birden ciddileşerek. "Biz kız vermeyiz, damat alırız." Dedi Gökhan. "Ne arıza tiplersiniz ulan. Sen benden kardeşimi aldın ama Alihan efendi." Dedi Alp. Alihan yine kahkahasını serbest bıraktı. Alp'in dalına basmak hoşuna gitmişti. Şimdi eline düşmüştü nasılsa.
"Senden daha düzgün, daha dürüst, mert adam tanımadım zaten Alp. Ben kardeşimi sana gözüm kapalı emanet ederim. Ama bana yaptıklarını misliyle yaşatacağım sana. Kardeşimi o kadar kolay alamayacaksın." Dedi Alihan sırıtarak. Gökhan da Alihan'ı onaylamıştı. "Oğlum sen tek abiydin. Abim de inatçıydı aldı yengemi. Bizde iki abi var. Gazan mübarek olsun." Diye sırıttı Gökhan. Alp de gülmüştü. "Beni yıldırabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Dünyayı karşıma alırım lan." Dedi Alp. "Göreceğiz damat efendi."
Yeni bölüm geldi :) lütfen beğeni ve yorumlarınızı esirgemeyin ❤️

KıvılcımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin