Davet

1.6K 45 0
                                        

Neva Gökçe'den
Kahvaltıdan sonra kızlar ve Alihan şirkete, ben de adliyeye geçmiştim. Savcılıkla olan kısa işimi halledip şirkete dönmüştüm. Asiye'nin odasına geçtim. "Müsait misin canım?" "Gel gel. Hiç işim yok oturuyordum öyle." Neva oturdu Asiye'nin karşısına. "Ne içersin canım?" "Valla bir kahve içelim beraber." Asiye derince nefes verdi. "Yani normalde 1 tane hakkım var da. Gökhan tembihlemiş kahve verdirtmiyor kimseye. Bitki çayı içerim ben." Güldüm. "Üstüne çok titriyor Gökhan." "Sorma. Alt tarafı hamileyim yani." Omuz silktim. Asiye de telefonla bitki çayı ve kahveyi istemişti odasına.
"Nasıl gidiyor hamileliğin?" "Yani 1,5 aylık şuan. Bulantım dışında bir sorunum yok. İki gün sonra da kontrolümüz var." Gülümsedim.Bir an kendimi düşündüm. Bir bebeğimiz olsa biz Alihan'la nasıl olurduk acaba? Baba olmak isteyip istemediğini bile bilmiyordum. Korunuyordum sadece ama bilmiyordu bile büyük ihtimalle.
Bu düşüncelerden Asiye'nin konuşmasıyla sıyrıldım. "Siz de yapın bir tane de çocuğum yalnız büyümesin." Diyerek sırıttı. Gözlerimi kıstım. "Uyuz elti." Deyince gülmeye başladı. Kahvemi keyifle içmiştim. Asiye her ne kadar bazen istemediğim konulara girmiş de olsa genel anlamda sohbet etmek iyi gelmişti. "Siz de geliyor musunuz yarın İstanbul'a?" "Yok kuzum. Gökhan bizim gitmemize gerek yok dedi. Hem doktor da 3 aylık olmadan pek uçak falan önermiyormuş. Biz buradayız. Hem kızlar var diye de Gökhan gitmek istemedi biraz." Onaylar anlamda başımı salladım. Ayaklandım. "Ben işlerime bakayım kuzum. Sonra eve geçip bavul falan yapacağım bir gece kalacakmışız ama. Davette giyeceğimi falan bile seçmedim." "Tamam kuzum. Kolay gelsin." Diyerek öpücük attı Asiye. Gülümseyip odama geçtim.
"Gökçe Hanım, istediğiniz dosyalar burada." "Tamam Ecrin teşekkür ederim." "Başka bir isteğiniz var mı?" "Yok, teşekkür ederim." Dedim gülümseyerek. Bu kızı gerçekten seviyordum.
Dosyaları inceledikten sonra birkaç sözleşme düzenlemiştim. Tam bitirip arkama yaslanmıştım ki, telefonuma gelen bildirim sesiyle telefonumu elime aldım.
Kocam❤️-Karımı özledim.
Gülümsedim. Cevap yazmak yerine yukarı odasına çıktım. Asistanından müsait olduğunu duyduğumda kapıyı çalmadan içeri girdim. Kapıya baktığında çatık kaşlarıyla baksa da beni görünce kaşları normale dönmüş, gülümsemişti. "Ben de kocamı özledim." Diyerek gülümsedim.
Buradan sonra +18 :)
Kollarını açtı hemen. Sarıldım sıkıca. Aniden kucağına çektiğinde oturmak zorunda kalmıştım. "Çok mu özledin?" Derken dudakları boynuma yönelmişti bile. Şu ses tonu bile insanı kışkırtacak cinstendi. Ellerim direkt saçlarına gitti. "Çok..çok özledim." Üzerime giydiğim bluzun önündeki üç düğmeyi açmıştı. "Alihan..Burada mı?" "Tam olarak burada, biraz seni seveceğim güzel karım."
Düğmeleri açtıktan sonra sütyenimden de sol göğsümü çıkarmıştı dudaklarını çıldırtıcı bir yavaşlıkla göğsümün ucuna getirdiğinde inledim. Alttan gözlerime bakarak çıldırtıyordu beni. İyice kendime bastırmak istedim. Ve bu isteğime karşı koyamayarak yaptım. İnlemişti. "Alihan.." diyerek adını inleyebiliyordum sadece. Başka hiçbir şey yapamıyordum. Beni hızlıca kucağından kaldırıp masasına oturtmuştu. Arkamdaki birkaç şeyi yere atınca ağzım açık şaşkınlıkla ona baktım. Adamın içinden boğa çıkmıştı resmen. Omuzlarımdan hafifçe ittirip beni masaya yatırdığında büyük elleri tüm vücudumda gezerken dudaklarıma yönelmiş ve birleştirmişti dudaklarımızı. Sonrasında öpe öpe aşağı kaymış, bu sefer de sağ göğsümü dışarı çıkararak aynı eziyeti uygulamıştı. Eli pantolonumun üstünden kadınlığıma gittiğinde kasılmıştım. Daha fazlasını istiyordum. Çok daha ileri gitmesini istiyordum. "Islandın mı güzelim?" Başımı onaylar anlamda sallamıştım. Hızlıca üstümdeki İspanyol paça pantolonu bileklerime kadar indirmişti. Siyah incecik dantelin üzerinden parmaklarını hissetmek, aklımı yitirmeme sebep oluyordu. "Alihan..Hadi.." "Ne hadi güzelim? Ne istediğini söyle bana aşkım." "Seni istiyorum..Seni içimde hissetmek istiyorum." Şuan bu kurduğum cümleye kendim bile inanamasam da dürtülerimle hareket ediyordum. Mantık falan hak getire.
Ne ara kemerini çözmüş, ne ara pantolonunu indirmişti bilmiyorum ama külodumu kenara çekmesiyle erkekliğini içimde hissetmem bir olmuştu. Seslice inlemekten alıkoyamadım kendimi." "Çok güzelsin. Başımı döndürüyorsun Neva'm." Diye fısıldamıştı kulaklarıma içimdeyken. Omuzlarına tutunmuştum. Bir süre sonra kendimden geçip rahatlamıştım. Çok geçmeden Alihan'ın da içime boşaldığını hissettim. Nefes nefese bakıyordum Alihan'a. Alihan da boynuma koklayarak bir öpücük daha bırakıp üstümden kalkmıştı. Biraz soluklanıp kıyafetlerimi düzeltirken Alihan'la göz göze geldiğimizde bana göz kırpmıştı. Canıma kastın mı var be adam...
+18 bitti :)
"Bak hayallerimden birini icraata geçirdim." "Aklın fikrin oynaşmada Alihan." "Ama sen de bundan pek şikayetçi değilsin." Dedi beş dakika öncesini hatırlatarak. Kızaran yanaklarımı gizlemeye çalışıp konuyu değiştirdim. "Yoruldum ben evimize gidelim." Dedim kollarımı boynuna sararken. "Gidelim sultanım."
Yazar'dan
Eve geldiklerinde Neva kendini hemen duşa atmıştı. Alihan da çok geçmeden arkasından gelmişti. "Niyeyse hiç şaşırmadım kocacığım." "Karım bekler, bekletmeyeyim diye düşündüm. Ne iyi bir adamım görüyorsun." "Aynen aşkım aynen." Dedi Neva gözlerini devirerek. Bu adam hiç doymuyordu. Neva'yı kendisi yıkamak istemiş, elleri en olmayacak yerlerinde geziniyordu. Uzun süren bir duşun ardından giyinip çıktılar. Kızlar masayı hazırlamışlardı bile. "Ceylin kuzum, gelinlik bakıyor musun?" "Yani biraz bakındım yenge ama tam hayalimdekini bulamadım. Hatta bu haftasonu birlikte çıkabilir miyiz diyecektim." "Tabi kuzum çıkar bakarız." Ceylin'in gözleri ışıldadı. Yemeklerini yedikten sonra masayı toparlayıp salona geçtiler. "Benim bavul yapmam lazım. Ben çıkıyorum. Uyursanız iyi geceler fıstıklar." "Yavrum yardım edeyim sana." "Aşkım gerek yok keyfine bak." Dese de Alihan arkasından gelmişti bile. Karısından ayrılmak istemiyordu.
Neva davette giyeceği elbiseyi seçmiş, ayakkabısını da bavula koymuştu. Kendisine iki takım rahat kıyafet, geceliği,bir çift ayakkabı, parfümü, cilt bakım ürünlerini, takılarını, makyaj malzemelerini koymuştu. Alihan'ın da takım elbisesini seçmiş, gömleğini ve cebine koyacağı ipek mendilini seçerek ayakkabıları ve parfümünü de koymuştu. Güzel bir saat de seçti. Kıyafetleri kırışmasın diye az eşyayla da gitse büyük valiz yapmıştı. "Ne giyeceksin güzelim? Bakayım elbisene." Neva elbisesini gösterdi. Alihan bir terslik göremedi elbisede. Göğsüne ve boyuna odaklandığı için belindeki dekolteyi görmemişti Allah'tan. Başını onaylar anlamda salladı.
Gece birbirlerine sarılarak uyudular. Sanki sarılmasalar birinden biri kaçacak gibi, sımsıkı kenetlendiler birbirlerine. Sabah olduğunda ise geç uyanmışlardı. Kızlar işe, Ceren okuluna gitmişti bile. Alihan uyanmıştı ilk. Karısını uyandırmaya kıyamamıştı ama 3 saat sonra uçakları vardı. Neva'nın yüzünü okşadı önce. "Sultanım." Dedi dudaklarına bir öpücük kondururken. Neva uyanmıştı ama biraz naza çekebilirdi. Açmadı gözlerini. "Aşkım." Dedi bu sefer çenesine öpücük kondururken. "Güzelim." Dedi bu sefer burnunun ucuna bir öpücük kondurdu. Alihan anlamıştı artık karısının numara yaptığını. O da bunu uzatmaya karar verdi. "Güzel gözlüm." Dedi gözlerinin hemen altını öperken. Bu sefer aklına gelenle sırıttı Alihan. "Mis kokulum." Derken de boynuna yönelmişti. "Hatunum." Derken de göğüslerine bir öpücük kondurduğu an açmıştı Neva gözlerini. "Uyuyan bir kadından faydalanıyorsun farkında mısın?" "Uyumadığını ikimiz de biliyoruz yavrum" dedi Alihan sırıtarak. Neva gözlerini devirip saate baktı. "Uff yine çok uyumuşuz." "Hadi kalkalım güzelim de kahvaltımızı yapıp çıkalım." Neva onaylar anlamda başını sallayıp üzerine rahat bir şeyler giyinip aşağı indi. Alihan da arkasından indi. Nazan Hanım onlar kahvaltılarını yapmadılar diye sofrayı kaldırmamıştı. Oturup kahvaltılarını yaptıktan sonra korumalardan biri valizi almış, arabaya koymuştu. Havalimanına gitmek için yola çıkmışlardı.
Uçağa bindikten sonra 1.5 saat sonra İstanbul'dalardı. Otellerine gidip yerleştiler. Akşam 19.00'da davette olmaları gerekiyordu. Alihan şöyle bir saatine baktı. Daha çok vardı davete. Neva ise elbisesi ve Alihan'ın kıyafetleri kırışmasın diye dolaba asıyordu. İşini bitirmesini bekliyordu Alihan. Elbisesini de dolaba astıktan sonra Alihan aniden Neva'yı belinden tutup kendisine çekince Neva boş bulunup irkildi. "Ya Alihan!" "Ne yavrum?" "Ne yapıyorsun aşkım? Daha duş alacağım hazırlanacağım." "Tüm bu dediklerini 2 saatte halledersin. Daha 5 saatimiz var sultanım." Derken Neva'yı yatağa yatırmıştı bile. Neva da karşı koyamıyordu bu adama. Nazlanıyordu sadece. Alihan da bunun farkında olduğundan üstüne gidebiliyordu. Gerçekten istemediğini hissetse, yaklaşmazdı zaten. Birkaç saati birbirlerine doymaya ayırmışlardı. Ama imkansızdı birbirlerine doymaları.
Çıplak bedenleri çarşafın altındayken Alihan yattığı yerde doğruldu. Neva hareketlerini süzüyordu kocasının. Neva'ya eğilip yüzüne küçük öpücükler kondurmaya başladı. "Şu kaşın, gözün, dudakların.. Hepsi birer inci tanesi gibi." Dedi Alihan. Neva ise cevap vermeden dudaklarını Alihan'ın dudaklarına bastırmıştı. "Şu dünyada, en kıymetli varlığımsın Neva'm. İyi ki benimlesin gonca gülüm." Diyerek alnına bir öpücük kondurmuştu Neva'nın. Neva sonunda anın büyüsünden çıkarak cevap verme gücünü bulmuştu kendinde. "Seni öyle çok seviyorum ki Alihan. Geçmişte sana yaptıklarımdan deli gibi pişmanlık duyuyorum. Açılan tüm yaralarımın ilacı sensin sevgilim. İyi ki benden vazgeçmedin." "Onlar geçmişte kaldı güzelim. Artık şimdi ve gelecek var." Derken boynuna da bir öpücük kondurmuştu Alihan. Neva huzursuzca kıpırdandı. "Aşkım, seninle sonsuza kadar böyle durabilirim ama hazırlanmamız lazım." Alihan onaylar anlamda başını sallamıştı.
Birlikte duşa girmişlerdi. Normale göre daha kısa bir duş alıp çıkmışlardı. Neva kurulandıktan sonra bornozunu çıkarıp nemlendiricisini sürdü vücuduna. Sonrasında çamaşırlarını giydi. Ve makyajını yapmaya başladı. Alihan'dan çekinmiyordu. "Senin bana kastın mı var kadın?" Dedi iç çamaşırlarıyla oturup makyaj yapan karısını gördüğünde. "Senin yerinde olsam, en kısa zamanda giyinirdim yavrum. Çünkü birazdan seni yatağa tekrar yatırabilirim." Dedi tehditvari şekilde. Neva dehşetle gözlerini açtı. Makyajını hızlıca bitirip saçlarını yapmak için tuvalete koştu. Saçlarını biraz düzeltip ensesinde basit bir topuz yapmıştı.
Sonrasında saatine baktı. Yarım saate çıkacaklarını görünce giyinmesi gerektiğini düşünerek giyinme odasına geçti ve elbisesiyle ayakkabılarını giyindi.

KıvılcımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin